- 22-02-2015 20:14
- 22532
Cumartesi günü, Batman Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Abdusselam Uluçam’ı konuk ettik. Üniversite ile ilgili sorulacak çok soru, konuşulacak çok konu vardı. Rektör bey, konuşmamıza ve soru sormamıza, pek fırsat vermeden girdi konuya.
“Batman Üniversitesi’ne rektör olmak” diye iki ciltlik bir kitap yazdığını söyleyip bunların satır başlarını verdi. Aslında verdiği satırbaşları, kendisinin yanında üniversitenin ve dolayısıyla da Batman’ın çektikleriydi.
Altyapısı hazırlanmadan kurulan üniversiteye atanan kurucu rektörün, 1,5 yılda sadece 3 defa Batman’a geldiğini; 1,5 yılın sonunda kendisine görev tevdi edildiğinde, üniversitede bırakın çalışmayı; üniversitenin bayrağı, rektörün cübbesi, hatta okulun kütüphanesi bile yoktu…
Batı Raman kampusünde kurulan Üniversite alanı olarak belirtilen yerin çok sıkıntılı bir yer olduğunu, 54 sayfalık bir raporla bildirmesine rağmen burada ısrar edildiğini, hatta buraya karşı çıktığı için paşanın kendisini vatan haini ilan ettiğini söylüyor.
Bu kadar sıkıntılar içerisindeki bir üniversitenin, böyle sıkıntılı bir yere taşınması, sıkıntıları artıracak olmasına rağmen dönemin valisi bırakın destek olmayı; yeni atanan rektörün randevu talebini bile geri çevirmiş, siyasiler ilgilenmemiş.
Bütün ısrarlara rağmen Batı Raman’a kurulan kampusü ilk gördüğünde, kalkınma bakanı Cevdet Yılmaz “Buraya kampüs kuranların gözleri kör olsun.” demiş.
Yapılan binaların döküldüğünü, yolların söküldüğü, işlevsiz malzemelerin takıldığı itirafını da yine Rektör Uluçam yapıyor. Üniversitenin inşaat ekibinin yetersiz olduğunu, alımlarında kendilerinden bağımsız olduğunu söylüyor. Eleman alım kriterlerini, kendileri belirlese de YÖK tarafından değiştirilip atamalarının yapıldığı, teknik elemanlarınsa, kendileri dışında atandığını dolayısıyla gelenlerin yeterliliği noktasında, söz sahibi olmadıkları ve 41 kişilik inşaat karosundan işi bilen 2 kişi olduğunu belirtiyor!
Kurulan Arapça, Süryanice ve Kürtçe bölümleri ise hoca yokluğundan faaliyet yürütemiyor. Hoca getirin, hemen öğrenci alalım diyor Rektör Uluçam. Yurt dışı olur mu, diyoruz. “İstediğiniz yerden getirin, yeter ki Yrd. Doç. ya da Doçent olsun. 3 kişilik kadroyu bulduğumuz anda öğrenci almaya başlayacağız.” diyor.
Bu kadar hoca sıkıntısının üstüne, bir de 6-7 Ekim olayları nedeniyle 7 hoca ayrılıyor üniversiteden. Muvafakat verilmemesine rağmen hocalar, istifa edip gidiyorlar.
Üniversitemize yapılan baskılar üzerine ayrılan bilişimci personelimiz yüzünden, uzaktan eğitim sistemine geçilemediğini, bu yüzden 60 bin öğrencinin Erzurum Üniversitesi’ne kaptırıldığını; Batman’da biz anlayışı değil, ben anlayışı olduğu için de bu tarz kayıpların, sık yaşandığını ifade ediyor hoca.
Rektör Uluçam, her şeye rağmen Batman üniversitesi’nde güzel çalışmalar yapıldığını söylüyor. Gıda laboratuarının kurulması, Antep ve Siirt fıstığının ortak özelliklerini taşıyan Batman fıstığının üretildiğini, Hasankeyf’e Turizm ve Otelcilik Bölümü kurulduğunu; üniversitenin toplam öğrenci sayısının 8000 bini geçtiğini, yapılan protokolle seneye Sudan’dan 240 öğrencinin geleceğini ve Kozluk Çocuk Gelişimi Yüksek Okulunun taban puanının, “Dicle Tıp Fakültesi” ile denk olduğunu söylüyor.
Hoca bizi pek konuşturmadığı için biz de burada hep onu konuşturduk. Ama şunu bir kez daha gördük ki Batman Üniversitesine, Batmanlı, Diyarbakırlı, Siirtli değil de; Konyalı sahip çıkıyor.
Siyasetçilerimiz, bürokratlarımız sanayici ve işadamlarımız, nihayetinde de biz, geleceğimizin teminatı olan üniversitemize sahip çıkmıyoruz. Kültür sanattan, edebiyata; ekonomiden ergonomiye kadar şehre katma değer katacak olan üniversiteye, yeterince destek olmuyor; tersine köstek oluyoruz.
Yanlışlar elbette olur; oturulur, konuşulur, tartışılır, eleştirilir. Gerekli dersler çıkarılır. Ama burası ilimizin ve bölgemizin geleceği. Uzak diyarlar gidemeyen çocuklarımızın, özellikle de kız çocuklarımızın en büyük şansları. Kalitenin artması, yeni bölümlerin açılması, dışarıdan öğrenci çekmesi, hepimizin yararınadır.
Toplumları ileriye taşıyan para, değil bilimdir. Bilimin yuvası da üniversitelerdir. İlerlemek istiyor, gelişmek istiyor, yarışmak istiyorsak takozları çekelim Bismillah, deyip bir el atalım.