- 30-07-2019 20:18
- 106
Yaklaşık iki ay önce bir dostum, 295 dolara dev bir cruise gemisi ile 7 gün sekiz gece bir Avrupa tatili satın aldığını ve bu fiyata ulaşım da olmak üzere her şey dâhil olduğunu söyleyince “mümkün değil” dedim.
“Dolandırıcıların eline düşmüşsünüz” diye de ekledim.
Üstünden bir müddet geçince tatil için heyecan yapan arkadaş ulaşım dâhil değilmiş diye düzeltti, olsun 7 gün sekiz gece Avrupa’ya dev bir lüks gemide yapılacak tatil için 295 dolar yine de cazipti ve gerçekçi değildi. 6 kişinin her biri 295 dolar vermiş ve sözüm ona o çok lüks her şey dâhil tatili satın almışlardı.
Bir müddet daha geçince organizasyon firmasından iki Rus mu Gürcistanlı mı bilmiyorum Batman’a gelmiş, yeni müşteriler bulmak için küçük bir toplantı tertip etmişlerdi.
Arkadaşlar Batman, konukseverliğiyle onları yedirmiş, içirmiş, yatırmış, gezdirmişti.
Arkadaşım ilgimi çekebileceğini düşündüğü ve de fikrimi de almak istediği bu etkinliğe beni de davet etti.
Gittim. Adı lazım değil bir kafede çay ve bir iki kurabiye ile ağırlanmış, sonra sahne alan Gürcistan uyruklu bir adam sahneye çıkmış, dev ekranda televizyona bağladığı bilgisayarından Rusça bir internet sitesi açıp anlatmaya başlamıştı.
Yanında, Batman’da yerleşik Rus kökenli bir kadın da tercüme edip, yarım yamalak Türkçesi ve soru soranları fırçalayabilecek düzeyde tavan yapan özgüveniyle anlatmaya başladılar.
Anlaşıldı ki aslında arkadaşlar 295 doların 195 dolarını tatil için değil sisteme üyelik için ödemişler ve anlaşıldı ki sistemin devamı için her ay 100 dolar ödemeleri gerekiyormuş ve tatil için hesaplarında 295’ten geriye kalan sadece 100 dolar varmış ve 100 dolar da tatil için yetmiyormuş.
Ve aslında her ay bir 100 dolar yatırmaları gerekiyormuş. İddialarına göre yatırılan her 100 dolar, onlara 200 cruise para kazandırıyormuş.
Ve zinciri örmeye başladıkları nokta da şu; Sisteme kendileri gibi dâhil edecekleri her bir yeni ferdin getirisinden de kazanabilirlermiş.
Aslında ne oluyor? Biz sizi kazıkladık ama siz o kazığı başkalarıyla paylaşırsanız acınız azalır, demeye getiriyorlar.
Yani özetle ponzi dolandırıcılığı. İlk olarak 1900’lerin Amerika’sında Charles Ponzi tarafından başlatılan ve adını verdiği ponzi oyunu, ponzi düzeni ya da ponzi dolandırıcılığı.
Türkiye’deki örneklerine gelince malumunuz yıllar öncesinin Titan saadet zinciri ve en yakın örneği tosuncuğun marifetiyle Çiftlikbank dolandırıcılığı.
Hepsi birbirinin aynı. Ne sattıkları önemli değil. Sizi belli bir bedelle sisteme alıp sizin de paranızı kurtarmak ya da havadan zengin olmak hayaliyle başkalarını sisteme dahil etmeye çalıştığınız, kazığınızı en yakınlarınızla paylaştığınız sistemler.
Gelen Rus tosuncuk, ayda 30 bin dolar kazandığını iddia ediyor.
“Ülen” diyorsunuz “30 değil 10 bile bile kazansam süper” Böyle böyle oturuyorsunuz kazıklara.
Rusya’dan, çok kârlı, çok keyifli bir iş ve tatil pazarlamak için üşenmeden Batman’a geleceksiniz, ama bir gazeteciyi çağırmayacak ya da sisteminizi anlatacak bir Türkçe web sitesi hazırlamayacak, Türkçe tanıtım broşürü bastırmayacaksınız. Gizli gizli kaç kişi toplarsak hesabı.
Gerek yok anlaşılmaya, anlaşılmamak işlerine daha çok geliyor. Bön bön Rusça harflere bakıp hayal kurmak daha kolay.
Bizim de payımıza Rus tosuncuklar düştü. Arkadaşları uyardım ama hak getire. Size tavsiyem, tosuncuğun ne yerlisine ne de yabancısına pirim vermeyin.