Şaka gibi

Şaka gibi
16-09-2024

Ülkemizde yaşanan bazı hadiseleri duydukça veya okudukça şaka yapılıyor hissi doğuyor insanda. Acaba doğru mu duyuyorum? Diye soruyorum kendi kendime.

Bir de bazen bu tür traji komik hadiseleri televizyonda izleyince veya haber sitelerinde okuyunca Avrupa ülkelerinde de bu olaylar yaşanıyor mu? Diye sorgulamadan geçemiyorum.

Gerçek midir, hayal midir bu yaşananlar? Bu kadar kolay olmaması lazım. Yaşananları kader olarak tanımlamak da doğru değil.

İsterseniz bu olayları, durumları ve yaşananları kısa kısa gözden geçirmeye çalışayım. Tabii bu yazdıklarım dışında da epey bir vakıa vardır ancak hatırladıklarımı yazabilirim.

Geçen günlerde haber izlerken iki kişinin su kuyusu açarken toprak altında kaldıklarını ve kurtarma çalışmalarının devam ettiği söyleniyordu.

İster istemez garipsedim. Bu kadar kolay mı? İnsanlar istediği yeri istediği şekilde kazıyor, tedbir almıyor ve kazdıkları toprağın altında kalıyor.

Bu haberi izlediğim günlere yakın bir günde yine inşaat işi ile ilgili bir haber görüyorum. Binaya bitişik başka bir bina inşaatı için temel kazısı yapılırken bitişik binanın duvarının yıkıldığı haberini izliyorum.

Temel kazısı için hafriyat yapılırken bitişik binaların zarar görmemesi için bir önlem alınması gerekmez miydi? Belediyenin burada sorumluluğu yok mu?

Daha önce yazdığım ve ilimizde gerçekleşen trajik bir olay; yüzme havuzuna giden bir engelli vatandaşın göz göre göre boğulması olayı düşündürüyor.

Bu olayın sorumluları bu kadar kolay sıyrılmamalı idi. Yüzme eğitimi kursu açanlar bu kadar ciddiyetsiz ise bundan sonra kim nasıl güvenecek?

Başka bir olay da denetimsizliğin acı boyutlarını gözler önüne serer cinste. Bir özel okulda sahte bir öğretmenin yıllarca okulda görev yapması Milli Eğitim yetkililerinin görevini yapmadığını göstermektedir.

Velinin, vatandaşın ve öğrencinin hakkını kim savunacak? Tevafuken ortaya çıkan bu olayda sorumsuzluğun ve denetimsizliğin acısını veli ve öğrenci çekti.

Diğer bir olay haberlerin konusunu oluşturan malum kara para aklama iddiası ile yargılanan ve aslında kendilerini deşifre edenlerin kolay bir şekilde salıverilmesi.

Hukuk bu kadar mı işlevsiz? Bu kadar reklama, bu kadar gösterişe rağmen kurtulmak ve şova devam etmek mümkün olabilir mi?

Bir evladımızın katledilmesi ve bu katledilme olayının açığa çıkmaması üstelik birçok kadar insanın işbirliği yapması şaşırtıcı bir durum.

Bölgenin önde gelen isimlerinden biri; “Söz konusu aile dostumuz olup bazı şeyleri bildiğimiz halde söyleyemiyoruz” demesi şaka gibi.

Böyle diyen biri olayın aydınlatılması amacıyla bildiklerini söylemesi için ifadeye çağrılmaması da tuhaf ve ilginç olaylardan biri.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?