- 01-10-2015 20:29
- 32
Bireylerin ihtiyaçlarını, isteklerini, ilişkilerini ve haklarını düzenleyen kurallara, yasalara, bunları uygulayacak kurumlar üstü bir mekanizmaya ihtiyaç duyulduğu için devletler oluşmuştur.
Devletin başlıca görevleri sosyal düzeni sağlamak, toplumun iyiliği için çalışmak, toplumun refahı, adaleti ve güvenliğini sağlamaktır.
Bizde ise “devlet” kavramı, kutsal dokunulmazlığı olan tapınılacak bir mekanizma olarak kabul edilmiştir.
Oysaki devlet, insanlardan oluşan somut bir mekanizmadır.
Devleti oluşturan kurumların içinde yer alan memurların tahsilli, tahsilsiz, dürüst, gayri dürüst, liyakatli, liyakatsiz kişilerden oluştuğunu düşünürsek devletin hata yapma payının ne kadar çok olduğunu görürüz.
Yani devletlerin kutsal ve dokunulmaz olmadığını kabul etmek zorundayız.
Devlet hata yapar. Devleti ve kurumları sorgulamak, yanlışların düzeltilmesini talep etmek, hatta devletten hesap sormak her vatandaşın hakkıdır.
Şu anda ülkede devlet şiddetinin yaşandığını görüyoruz.
Geçenlerde Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaşanan olaylar halen netliğe kavuşmadı. Sokağa çıkma yasağı verildi. Sivillerin öldüğü şehir, enkaza döndü. Bunlar sosyal medyada takip ettiklerimiz. Orda yaşayan halk, çoluk, çocuk ve yaşlı demeden katledildiklerini dile getiriyor.
Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde yine 3 gün süren sokağa çıkma yasağı gerçekleşti.
Gerekçe, güvenlik önlemi. Peki, bu güvenlik önlemleri alınırken vatandaşın can güvenliği ne kadar korunuyor, siviller neden ve nasıl ölüyor?
Seçim günü gelene kadar Güneydoğu’da hangi il ve ilçelere sokağa çıkma yasağı gelecek diye bekler olduk.
Evet, tedirginiz… Ülke genelinde pek huzur ortamı yok. Herkes tedirgin ve huzursuz bir vaziyette. Her an ne olacak, bizleri neler bekliyor diye kuşkuyla yaşar olduk.
Bizler devletten, halkın güvenliğini sağlamasını istiyoruz. Halkın canını tehlikeye atacak hiçbir olayı meşrulaştırıp halkın önüne sunmasını kabul edemeyiz.
Batman İl Seçim Kurulu da YSK’ya güvenlik gerekçesiyle başvurup merkeze bağlı 12 mahallede sandıkların taşınmasını istemiş.
Oysaki 7 Haziran’da ülke genelinde oylar, olaysız ve sakin bir şekilde verilmişti.
Hatta halk bu konuda kendine görev bilip o gün çevrelerindeki dikkat çeken şüpheli durumları hassasiyetle takip etmiş ve birbirlerini uyararak sandıkları olaysız kapatmıştı.
Bildiğimiz kadarıyla Batman merkezde bulunan bu mahallelerde de herhangi bir sorun yaşanmamıştı.
Peki, böyle bir başvuruya neden ihtiyaç duyuldu? Bu 12 mahalleyi diğer mahalledeki sandıklara taşıyarak hangi güvenlik önlemi alınacak?
Burada güvensizlik sandıklardan çıkan oylara mı? Yoksa orada yaşanacak herhangi bir taşkınlık ve olaylara karşı alınan tedbir mi?
Yani anlayacağınız devlet, halkın kafasında büyük soru işaretleri bırakıyor.
Güvenliği sağlamak adına güvensiz ortamlar yaratılması, şuan ki yaşananların başlıca nedenleridir.
Sokağa çıkarsanız herkesin güvenli bir ortamda yaşamak istediğini duyarsınız.
İnsanlar refahın ve huzurun gelmesini istediklerini dile getireceklerdir.
Bunun tek çözümü de devletin halkına gerçek anlamda güven vermesidir.