- 03-02-2020 16:06
- 7382
Yakın zamanda ülkece kenetlendiğimiz acı bir Elazığ Depremi yaşadık. Sayın İç işleri bakanımız Süleyman Soylu Bey hala olay yerinde yaraları sarmak ile meşgul. Çadırları ziyaret edip zafiyetleri tespit ediyor. Elazığ’ın katran soğuğu ülke sevdalısı bu adama işlemiyor. Yakın zamanda Ekrem Bey’in Elazığ’a bi uğrayıp oradan kar tatili için Erzurum’a gitmesi çok konuşuldu.
İşin konuşulan tarafı Ekrem Bey’in sürekli vadettiğiyle hizmetleri ile değil de tatilleriyle gündeme düşmesi. Her fırsatta belirttiği 16 Milyon İstanbullunun başkanı olan Ekrem bey’in toplamda 16 ay İstanbul’a hizmet etmemesi İstanbullu için hazin bir tablo.
Elbette kimsenin tatilinde gözü yok. Ancak Ekrem Bey’e Erzurum tatili sorulduğunda “8 yaşındaki çocuğumun çocukluğunu ıskalayamam diyor”
Orada hayatları ıskalanan insanları düşünemeden. Her şey oy’a kadar mıydı? Evet, kadar seçim gününe kadarmış. Tüm vaadler ve millet sevdalısı duruşlar. CHP dramayı ve tiyatroyu sever. Halkın gerçek sorunlarıyla tam olarak hemhal olan bir CHP tasavvuru hiç olmadı kafamda. Yaratamadılar. Bir yanda 65”e yaklaşmış yaşıyla Cumhurbaşkanı koltuğunda sayılı günden fazla oturmamış, ülkesi için yorulmak nedir bilmeyen dünyanın dört bir yanında ülkesinin menfaatleri için hayatını, uykularını, evlatlarını kendini ıskalamış bir Cumhurbaşkanı. Diğer taraftan deprem bölgesinde bir gün fazladan kalmayı tatilini keseceği için çocuğunun hayatını ıskalamak olarak gören İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. Kıyas yapmadan geçemedim. Bir de Ekrem Bey “Her şeye koşturan bir Cumhurbaşkanı var zaten” diyerek daha acınası bir açıklamada bulunuyor. Bu ülkede hizmet etmek için herkese ihtiyaç var ki siz Türkiye’nin en büyük şehrinin belediye başkanısınız. Cumhurbaşkanı’nın koşturması milletine verdiği kendi özveri ve milletinin güvenini temin etme çabasıdır. Sizin çabanız nerede...
Belediye şovlarla ayakta kalmaz. Her tarafa sempatik görünerek oy devşirilmez. Siyasette kardeşliğin temin çabası umudumuzu perçinler. Fakat yeter mi yetmez. Ak Parti kim ne derse desin belediyecilikte işi çözmüş. Binali Yıldırım Bey devlet adamlığı tecrübesi ve bakanlığı dönem içerisindeki yaptıklarıyla adını altın harflerle yazdırmış bir siyaset adamıydı. İstanbul için büyük bir kayıp oldu. Bunu en iyi İstanbullu anlayacak. Tankerlerden bidonlarla evine su taşıyan İzmirli gibi. Chp belediyeciliği yaşayan Ortaçağdır. Bir daha ki seçim slogan tavsiyem şu olur: Milenyum Çağında Ortaçağı yaşamak istiyorsanız oylar CHP’ye!
Belediyecilik demişken Savcı Sayan Başkanımı es geçemem.
Ağrı’da hizmetleriyle yeni bir dönemin kapılarını aradı.
Ağrı’nın değişen ve gülen yüzünün çehresi Savcı Bey oldu.
Kentteki huzur ortamında hizmetlerinin ve söylemlerinin çok etkisi olduğunu düşünüyorum.
Yediden yetmişe halkıyla iç içe.
En azından vaadlerini yaşatan bir tavrı var.
Savcı Bey’in hizmetleriyle birlikte yaptığı kardeşlik söylemleri ve siyaseti başımız gözümüz üzerine.
Fakat Ekrem Bey’i samimiyete davet ediyorum.
Hizmet olursa hayatından bir şeyleri ıskalarsa, devlet adamlığı başka bir şey çünkü…
O zaman inandırıcı gelirsin.
Halkınla daha çok vakit geçirmek için tatillerini azaltsan bile yetecek.