SEÇİM ATMOSFERİ

Yerel seçimlere iki aydan kısa bir süre kaldı.

Ancak her zamanki seçimlerden farklı bir seçim atmosferi yaşıyoruz.

Şu ana kadar ki seçim süreci ağır aksak işledi.

Genel olarak aday seçimlerinde yavaş ve ağır işleyen bir süreci geride bıraktık.

Partiler aday seçiminde birkaç faktörü bir arada değerlendirdiler.

Öncellikle kim ne kadar oy alır?

Kimi seçersek bize diğerinden fazla oy getirir?

Gibi bir parametreleri gündemlerine alarak değerlendirmede bulundular.

Akabinde diğer partilerin adayını belirlemesini bekleyen Partiler oldu. Rakip partinin belirleyeceği partinin adayına göre aday belirleme konusunda tavır geliştirildiler.

Ancak şunu belirtmeliyim ki, bu seçim çok fazla heyecan getirmedi.

Sanki bazı yerler için bir kabullenmeden dolayı heyecan eksikliği yaşandı.

Bazı lokasyonlarda ise daha önceki seçim sonuçlarına göre ve genel kabullere göre az çok kimin kazanacağı belli olduğu için çok fazla aday adayı çıkmadı.

Bazı yerlerde “Öğrenilmiş çaresizlik!” hissi uyandırıldı. Futbolda; “Top yuvarlaktır!”  “Maç doksan dakikadır” derler, yani hangi takımın kazanacağı belli olmaz anlamında ifadeler kullanılır.

Siyaset için de buna benzer ifadeler kullanılmaktadır. Mesela meşhur; “Siyasette yirmi dört saat uzun bir süredir!” ifadesinin bir günde çok şeylerin değişebileceği yönünde bir anlamı vardır.

Onun için siyasette iddialı olmak, mücadeleci olmak ve yılmamak gerekir. Bunu da rakip partiler ve seçmen görmelidir.

Partiler büyük illerde iddialı adaylar gösterdiler.

Çünkü büyük illerin kazanılması bir bakıma seçimin kazanılması demektir.

Örneğin; İstanbul gibi, Türkiye’nin bazı bölgelerinin nüfusu kadar nüfusa sahip bir şehrinde seçim kazanmak seçimin kaderini tayin etme ile eşdeğerdir.

İstanbul, Ankara ve İzmir; seçimlerde hep göz önünde bulunan İllerdir. Bu illere tüm partiler önem verip aday gösterebilecekleri en iyi adayı gösterdiler.

Bölgemizde ise genelde önceki adaylar tekrar aday yapıldı.

Özellikle İlimizde ve ilimize bağlı ilçelerde çok farklı yeni aday göremedik.

İlimizde en güçlü iki parti olan HDP ve AK Parti aday olarak genel olarak eski adayları veya tanınmış kişileri önde tuttular.

Adayların geç tanıtılması çalışmaların da geç başlamasına sebep oldu. Ancak daha önce de söylediğim gibi seçim atmosferi heyecansız başladı ve şu ana kadar heyecansız devam ediyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ