Türkiye’de ilk kez Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor. Ya da şöyle mi demeliyim halk ilk kez Cumhurbaşkanını seçiyor. Sanırım yine olmadı. Çünkü ben bu yazıyı yazarken evet seçim başlamış ve sürüyor olacak ama siz okurken halk Cumhurbaşkanını seçmiş olacak.
Henüz oy vermeye çıkmadım. Bu yazıyı yazıp bitirdikten sonra hani klişe ifadeyle “Vatandaşlık görevimi yerine getirmek için” değil ama kendimce çözümü beslemek için ben de oy vereceğim.
Her seçim öncesi birçok anket şirketleri gibi kişilerde öngörülerini yarıştırır tahminlerde bulunur. Bu öngörü ve tahminler, seçimin ortaya çıkaracağı sonuçlara ne kadar yakınsa o tahminlerin sahibine iyi bir gözlemci olduğuna ilişkin puana dönüşür.
En yakın sonuçları tahmin edenler anket şirketi açsa belki de puandan fazlasına paraya da dönüşebilir.
Neyse bu akşam ortaya çıkacak sonuçlara ilişkin benim de kendimce tahminlerim var. Bu tahminlerim ne kadar isabet eder bilemem ama paylaşmak ve kayda geçmek istiyorum.
Recep Tayyip Erdoğan geçerli oyların yüzde 52’sini alarak ilk turda Cumhurbaşkanı seçilir.
Ekmeleddin İhsanoğlu geçerli oyların yüzde 36’sını alarak kaybeder.
Selahattin Demirtaş geçerli oyların yüzde 12’sini alarak kazanır.
Batman yere ölçeğinde sonuçlar nasıl olur derseniz?
Selahattin Demirtaş geçerli oyların yüzde 66’sini alarak kazanır.
Recep Tayyip Erdoğan geçerli oyların yüzde 32’sini alır
Ekmeleddin İhsanoğlu geçerli oyların yüzde 2’sini bile geçemez.
Selahattin Demirtaş geçerli oyların yüzde 12’sini alarak kazanır.
Tabi siz bu tahminlerimi okurken ne kadar isabet edebildiğimi de anında görmüş olacaksınız. Bu tablo elbette ki CHP’de yeni bir iç çatışma başlatır ve Kılıçdaroğlu Genel Başkanlık koltuğundan indirilene kadar sürer.
Demirtaş’ın yüzde on bandını aştığı oranda Kürt siyasal hareketine Türkiye partisi olabilmenin önünü açar ve bunun inandırıcılığını artırır.
Türkiye’de aldığı oy oranına rağmen muhalefet etme beceriksizi CHP’nin alternatifi dinamik bir muhalefetin kaynağı olmak yönünde HDP’nin önü açılır.
Demirtaş’ın yüzde on bandını aştığı oranda, HDP içinde sıkışıp kaldığı bölgeyi aşar. Ciddi bir ezber bozar ve özgüveni artırır.
Erdoğan ve AK Parti açısından ne olur?
Erdoğan Cumhurbaşkanı olur. Gülen hareketiyle mücadelesi devam eder, Kürt muhalif siyasetini daha fazla ciddiye alır. Çözüm sürecini hızlandırır. Ben merkezci tavrı ve egosu daha da şişer. “Türkiye’de halk tarafından seçilen tek Cumhurbaşkanı benim” der.
Daha ne desin. Biri Başbakanlık diğeri Cumhurbaşkanlığı olmak üzere iki koltuğa birden oturmanın yollarını düşünmüştür zaten, oturmaya çalışır. Baktı ki olmuyor Başkanlık sisteminin temellerini atmaya başlayacak…
Devamında ne olur onu da siz tahmin edin…