- 14-03-2023 01:00
- 13-03-2023 22:00
- 28
Mayıs ayında yapılacak seçimler Türkiye gündemini meşgul ediyor.
Seçim olmasa idi Türkiye’nin tek gündem maddesi depremdi.
Siyasi liderler birbirleri hakkındaki söylemlerini artık kimse dinlemek istemiyor.
Ağza alınmayacak söylemler, vatandaşın canını sıkmaya başladı.
Nerde o eski siyaset ve siyasilerin anlayışı.
Ben bire bir şahitlik etmedim ama anlatılanları size aktarayım.
Çok düşündürücü geldi bana.
Cevdet Sunay’ın seçim sürecinde ülke 5 ay 6 gün Cumhurbaşkansız kalmıştı.
O dönem Adalet Partisi’nin genel merkezinden gece çıkan Demirel’e bir sarhoş yanaşır ve bağırarak, “Cumhurbaşkanı olmak istiyorum” deyince Demirel adama yapışır “nerdesin beş aydır seni arıyoruz” der.
Bu kadar işte işin özeti burada fazla söze gerek yok bence.
Sevgili okurlar,
Yüzyılın afeti olarak nitelendirilen deprem yaşadı bu ülke.
11 ili etkilendi ama tüm Türkiye halkı bunun acısını içinde hissetti.
Yaşadı ve uzun yıllarda yaşayacağa benziyor.
Vatandaşın derdi seçim olmadığı gibi ben dahil herkesin derdi geçim.
İnsanlar artık bırakın yatırım yapmayı veya yeni işyeri açmayı içinden hiçbir şey gelmiyor gelse bile yapacak cesareti kendinde bulamıyor.
Sevgili okurlar, bu ruh halinde iken, sosyal medyada okuduğum ve beğendiğim birkaç notu sizlerle paylaşayım;
***
Değerinin kaynağı hangisi?
Şöhret: halkın sana verdiği değer
İtibar: seçkinlerin sana verdiği değer
Haysiyet: senin sana verdiğin değer
***
Hayırseverliğe inanmıyorum.
Dayanışmaya inanıyorum.
Sadaka dikeydir, yukarıdan aşağıya doğru gider.
Dayanışma yataydır.
Diğer kişiye saygı duyar.
Eduardo Galeano
***
Kapitalizm bisikleti sevmez.
Çünkü bisiklet sürmek ekonomi için kötüdür.
Bisiklet süren insan otomobil almaz,
Akaryakıt almaz,
Kasko yaptırmaz,
Motorlu taşıt vergisi ödemez,
Arabayı servise götürmez,
yedek parça satın almaz ve işin kötü tarafı sağlıklı olur.