Sen misin üretim yapan?

Sen misin üretim yapan?

Kalkınma için,

İşsizlikle mücadele için,

Yoksulluğa çare için,

Dışa bağlı olmaktan kurtulmak için,

Hep

-Yatırım, yatırım, yatırım…

-Üretim, üretim, üretim deriz.

Ama yatırıma ve üretime kalkışanın kıymetini bilmeyiz.

Destek olmayız.

Hatta üretim ve yatırım yapmaya kalkıştığına pişman ederiz.

Bunu el birliği ile nasıl yaptığımızı, yaşanmış bir örnekle anlatayım da ne demek istediğimi daha iyi anlayın.

Batman’da yıllarca gıda toptancılığı yapan esnafın biri, sattığı kalemlerden bir kaçını üretmek için yola koyulur.

Hem bu sayede bir Batman markasını oluşturmak hem de şehrin istihdamına, ekonomisine kendi çapında bir katkı sunmaktır amacı.

Tahin üretimi yapmak için yaklaşık 100 bin lira ile bir tesis kurar ilk etapta.

Sonrasında işini daha da geliştirip helva ve lokum üretimini hedefler.

Yapacağı işi mevzuata göre dört dörtlük yapmaya çalışır.

İşe, marka ve patent tescili ile başlar.

Her ne kadar onay merci Türk Patent ve Marka Kurumu ise de bizzat bu işlemi yapmak, deveye hendek atlatmaktan zor olduğu için danışma şirketleri aracılığı ile isim hakkı için 3.000 lira para ödemek zorunda kalır.

Üretim izni için başvurduğunda ise iş yerinin metrekaresinden tutun, esnaf odasına kayıtlı olup olmadığına, kayıtlı ise borcunun olup olmadığına, makine için kapasite raporu çıkarılmasına kadar bir sürü işlem konulur önüne.

Esnaf Odasına ayak basar basmaz, 1.500 lira birikmiş aidat borcunun yatırmak zorunda kalır.

Kapasite raporu için özelde çalışan makine mühendislerine yönlendirilir.

Rapor için makine mühendisine 2.600 lira bir belge için para öder.

Tarıma 900 lira üretim izni belgesi parası öder.

Ödediği paralar yetmiyormuş gibi bu işlemler için haftalarca uğraşır.

Üretime başlayana kadar hammadde ve elektrik parası ikiye katlanır.

Yine de pes etmez ve üretime başlar.

Üretime başladıktan bir kaç gün sonra gıda denetim ekipleri kapısına dayanır.

Her şeyi didik didik ederler.

Ambalaj üzerindeki yazıya kadar inceler ve soru yağmuruna tutarlar.

Esnaf neye uğradığını şaşırır.

İlk günden bu yana gerek kurumlar gerekse bağlı olduğu meslek odaları esnafa kolaylık gösterip yardımcı olacaklarına her türlü zorluğu çıkarmışlar.

Üretime geçtikten sonra da kurumlardan ve yetkililerden hayırlı olsun ziyareti beklerken, sıkı denetime tabi tutulur.

Şehirde tahin ve benzeri ürün üretimini izinsiz yapan birçok kişi varken Batman’da markalaşmak isteyen bir üretici birçok zorlukla karşılaşıyor.

Üretimden sonra Batman’daki marketlerin ürününü satmakta da güçlük çekiyor.

Alışverişini yerel esnaftan al diyen Esnaf Odaları, esnafa da bir çağrı yapıp ‘ürününü yerel üreticiden al’ demeleri gerekir.

Kısacası esnafa adeta sen misin üretim yapan yaklaşımından vazgeçilmelidir.

Büyük küçük fark etmez her üretim yapana destek olmak gerekir.

Batman ancak böyle kalkınır, işsizlik sorunu ancak böyle çözülür.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ