- 30-07-2024 16:29
- 30-07-2024 16:30
- 1812
Belediye işçilerinin bin bir sorun ve problemi var.
En çok da güya kadro verilen şirket personellerinin sorunları var.
Şirket personelleri için her ne kadar daimi personel deniliyorsa da, kadrolu sıfatı taşımamaktadırlar.
Bu çalışanlara belediyenin taşeron işçileri denilmektedir.
Birçok özlük haktan mahrumlar, zorunlu hallerde tayin hakları yok.
Haftalık tam gün çalışma takviminde kadrolularla aynı haklara sahip değiller.
Ücret konusunda da belediyelerde en az ücreti alan personel konumundalar.
İş güvencesinden yoksunlar.
İşverenin iki dudağı arasındadır, iş güvenceleri.
Her gelen belediye yönetimi, görev değişikliği ve işten çıkarmalarda taşeron işçileri hedef alıyor.
Sendikalı olan bu işçilerin haklarını doğru dürüst savunan yok.
Artan enflasyondan en çok etkilenen de taşeron işçileridir.
Örneğin memurlar ve kadrolu işçiler enflasyon artış farkından faydalanıyor ama taşeron işçiler faydalanamıyor.
Kadrolu işçilerle aynı işi yapmalarına rağmen daha az ücret alıyorlar.
Sosyal yardımlarda denklik yok, yakacak yardımında kadrolulara göre yarısını alıyorlar.
Kadroluya kira yardımı yapılıyor, taşerona o da yok.
Şu anda belediyede çalışan bir taşeron işçi, mesaisiz olarak 22-25 bin lira arası maaş alıyor.
Bu işçilerin maaşlarından brüt olarak bir yevmiye ise sendika aidatı olarak kesiliyor.
Kadrolu işçilerden de hakeza bir günlük yevmiye kesiliyor.
Kadrolu bir çalışandan aylık bin 666 lira ücret kesilirken, taşeron işçilerden 900 bin lira aidat kesiliyor.
Bundan bir yıl önceye kadar taşeron işçilerin mağduriyeti göz önünde bulundurularak yevmiyenin 4’te 1’ialınıyordu.
Şimdi ise tam yevmiye kesiliyor.
Elbette yasalarda kendilerine verilen hak gereği, tam yevmiye aidat alınıyor.
Buna denilecek bir söz yok.
Ancak işçinin emekçinin hayat pahalılığı altında ezildiği bir süreçte bir günlük aidat kesintisi çoktur.
Zor dönemlerde sendikalar işçiye yeteri destek de olmuyor üstelik.
Farklı gerekçelerle işlerine son verilen emekçilere destek olunmuyor.
İşe geri dönmek için dava açanlara sadece hukuki destek veriliyor.
Dosyaların mahkeme masraflarını bile işçiler çoğu zaman ceplerinden ödüyor.
Sendikaların yerel temsilciliklerine işçiler itirazda bulununca da ‘bu genel merkezin kararı. Aidatların tahsilâtında inisiyatif tümü ile sendika genel merkezlerindedir’ deniliyor.
İşverenden işçinin ücretinin iyileştirmesini talep eden sendikaların biraz da kendileri emekçinin halinden anlamalıdır.
İşçinin sırtından üye aidatı altında kasalarını dolduran sendikaların genel başkanları, emekçinin halinden anlamasa kim anlayacak?
Özelikle Batman Belediyesi işçilerinin bağlı olduğu DİSK sendikasının taşeron işçilerinin artan hayat pahalılığı karşısında içinde bulunduğu zor durumu görmesi ve anlaması gerekir.
Emekten gelenler emekçiyi anlamasa kim anlar?
Aidat konusu işvereni değil, direk sendikaları ilgilendiren bir durumdur.
Bir yevmiye kesintisi kadrolu işçiler için önemli bir kesintidir.
Bu sorun sadece Batman için değil, tüm işyerlerinde çalışan emekçiler için genel bir sorundur.
Vergi matrahı yükseldikçe maaşı eriyen emekçiler, sendikalardan aidat konusunda anlayış bekliyor.
Umarım başta DİSK, TÜRK İŞ sendikaları olmak üzere HAK-İŞ gibi diğer işçi sendikalar da üyelik için yapılan bir yevmiyelik kesinti kararını bir kez daha gözden geçirir.
İşçiler sendikalardan bu konuda anlayış ve jest bekliyor.
Bakalım hangi sendika üyelerinin bu haklı talebi doğrultusunda gerekeni yapacak?