- 04-02-2015 18:40
- 112
Batman’ın iç acıları toplamı kaç eder bileniniz var mı? Ya da bunu hesaplamak için bir formül var mıdır?
Altı bataklık üstü bataklık he bir de insanı olmasa hiç çekilmez yaşanmaz olur bu memleket diyorum ama insanı da bir garip muzdarip. Kafiyeli oldu, kafiyeyi de sevmem ya neyse. İnsanı katil de eder şair de eder bu memleket. Vakti zamanında çokça katil etti birilerimizi şimdi de garip ve de muzdarip halleriyle bir garabet şaire benzetmeye yelteniyor bizi.
Memleketin iç acıları toplamı kaç eder sorusunun çok bilinmeyenli denkleminde cevabı aransak da boş. Boş diyorum ama bir umut LYS sınavının sorusu olsa, belki birileri kopya niyetine cevapları dağıtır da bizim de cevabına kavuşma şansımız olur.
İç acılarımızın toplamı ne ederse etsin toplayan bir temizlik ekibi var mı dersiniz, maalesef o da yok ki acılarımızın toplamına girişsin. Çiğneyip de tükettiğimizin artıklarını bile adam akıllı toplayamazken sokaklardan iç acılarımızı toplamak bir yana toplayamadığını mitoz bölünmeyle artırır olmuş.
Sanırım susup sözü şiire terk etmeliyim bugün. Abuk subukluktan arınıp Edip Cansever’in haleti ruhumun güzel ifadesi bir şiirine bırakmalıyım yerimi.
MENDİLİMDE KAN SESLERİ
Her yere yetişilir
Hiçbir şeye geç kalınmaz ama
Çocuğum beni bağışla
Ahmet Abi sen de bağışla
Boynu bükük duruyorsam eğer
İçimden öyle geldiği için değil
Ama hiç değil
Ah güzel Ahmet abim benim
İnsan yaşadığı yere benzer
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
Suyunda yüzen balığa
Toprağını iten çiçeğe
Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine
Konyanın beyaz
Antebin kırmızı düzlüğüne benzer
Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir
Denize benzer ki dalgalıdır bakışları
Evlerine, sokaklarına, köşebaşlarına
Öylesine benzer ki
Ve avlularına
(Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi)
Ve sözlerine
(Yani bir cep aynası alım-satımına belki)
Ve bir gün birinin adres sormasına benzer
Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne
Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına
Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına
Minibüslerine, gecekondularına
Hasretine, yalanına benzer
Anısı işsizliktir
Acısı bilincidir
Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan
Gülemiyorsun ya, gülmek
Bir halk gülüyorsa gülmektir
…….
Ah güzel Ahmet Abim benim
Gördün mü bak
Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket
Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
Gelse de
Öyle sürekli değil
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
O kadar çabuk
O kadar kısa
İşte o kadar.
Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar