SİYASET VE İLLÜZYON

Siyaset, insanın görüp görebileceği en büyük illüzyondur. En büyük diyorum çünkü bütün bir toplumu el çabukluğu değil söz abukluğuyla uyutabileceğiniz istediğinize inandırabileceğiniz ve hatta fanatiğiniz yapıp peşinizden sürükleyebileceğiniz bir gösteridir.

Bir mazlumdan zalim, bir maktulü katile, katili maktule dönüştürebileceğiniz bir beceridir.

Özellikle seçim dönemleri her bir siyaset ehlinin marifetini sergilediği sahneler kurulur ve zaten sahneden hiç inmemişlere sahnenin yeni talipleri eşlik etmeye çalışır ki kimisi sahnenin müdavimine yem olup, gösterisini beslerken eskinin, kimi ise sahneye henüz çıkmadan başladığı illüzyonunun sahne ayağında eskiyi alaşağı edip yerine geçer.

Kimi o illüzyona kendini o kadar kaptırır ki sadece sahnede değil özel hayatında bile kendini bile inandırabilir.

Kimi sahnede ya da özeli dahil hayatının bütününde ilişkilerini tıpkı bir örümcek ağı gibi kurarken ilmik ilmik ördüğü illüzyon sahnesinin ağına gelip küçük sineklerin takılmasını beklerken kendisinden daha büyük bir örümceğin yemine dönüşebilir bir anda.

İllüzyonist ya da örümceğin attığı her ilmek kurduğu ilişkiler gibidir.

Siyasetçinin kurduğu bu ilişkilerin nesnesi her bir kişi illüzyonistin nazarında kendini dost bilir dost sanır.

Muhatap ya da muhataplar o yanılsama içerisinde öyle bir akıl tutulması yaşarlar ki sosyal sermayelerini kullanarak toplumu da aynı yanılsama içerisine çekmeye ve beraberlerindeki kalabalığın büyüklüğüyle kendilerini o yanılsamaya inandırmaya ve ikna etmeye çalışırlar. İlişkiler olarak tanımlanabilecek ilmeklerin her birinin yönü ne kadar farklı ve niteliği ne denli değişik olursa ortaya çıkacak ağın estetik mimarisi de o denli muazzam ve saldırılara dönük o denli güçlü olur.

Gelin görün ki bazen estetik değeri ve niteliği yüksek ağın veya ilişkilerin üstünüzdekiler ve altınızdakiler tarafından kolay okunabilir olması da gözden kaçırılmamalıdır.

Bunun için yanınızda olduklarını sanan ama onların üstünden yükseldiğinizi fark etmeyenlerin kimi zaman başkalarınca üstünüze tırmandırılması da olasıdır.

Buna hazırlıklı olmalı ve olası senaryolara karşı hızlı ve güçlü yedek planlara sahip olmanız gerekir ki illüzyonunu lehinize sürdürebilesiniz.

Yaklaşık on gün önce Batman’da yarışan en güçlü iki siyasi partinin milletvekili adaylarını açıklamasıyla tarafların ikisinde de yaşanan hayal kırıklığı iki partinin aday adaylarının illüzyonunu alt üst etse de daha üst basamak da iki parti genel başkanlığının şapkadan tavşan çıkarmasından farksız bir üst illüzyondur.

Hangisinin gösterisi daha çok ikna edicidir derseniz, görünen o ki bu, elenen illüzyonistlerin kendi gösterilerinden vazgeçmesi ya da üst illüzyona dahil olmasıyla doğrudan ilintili olacaktır.

Hal böyle olunca Ziver Özdemir’in altında 2. sırada aday gösterilince adaylıktan istifa eden Mehmet Emin Ekmen’in hamlesine ilişkin kimi yerel gazetelerde kendisine isnat edilen açıklamaların nasıl okunması nasıl değerlendirilmesi gerektiği ile ilgili biraz beklemek gerektiğini ve Ekmen’in seçim yaklaştıkça nasıl bir pozisyon alabileceğine ilişkin beklemek gerektiğini düşünüyorum.

Bununla beraber Ahmet İnal’ın, Ekmen’in istifa ettiği 2. sıra milletvekilliği adaylığıyla ilgili de muhakkak söylenecek çok şey vardır.

Ama bunu söyleyen ben olmasam da duyan siz olun isterim. Bu nasıl bir cümledir diye düşünürseniz de bunu da yukarıdaki illüzyonun bir parçası sayın. Vesselam..    

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ