- 07-05-2018 01:31
- 34
Siyaseti mezardan anlamak!
Biz siyaseti mezarda bitiriyoruz!
Halbuki tam tersi, siyasete mezardan başlamak gerekir.
Siyasete gireceğiniz gün, mutlaka bir mezarlığa gidip, ölüleri ziyaret etmeniz gerekir. Sonrasında da bunu rutin olarak devam ettirmek…
Ölümü bilmek, onu hatırlamak, onu sürekli yaşamak, hata yapma şansımızı düşürür. Gaflete düşmemize mani olur. İhaneti öldürür, delaleti bitirir, acımızı dindirir, hırslarımızı söndürür…
Düşünsenize, yarın yoksunuz ve bugün yaptığınız her şeyden hesaba çekiliyorsunuz. 40 yıllık hesaplarınız sizinle beraber toprağa gömülmüş. Ezdikleriniz, üzdükleriniz, düzdükleriniz ve diğerleri…
Hepsi 2 metre karelik alanda başınıza çökecek!
O büyük hanlar, hamamlar, koca sütunlu salonlar ve diğerleri, hiçbiri hiçbir işinize yaramayacak…
Hatta santim santim, tuğla tuğla, kuruş kuruş hesabı sorulacak.
Bunları bilmiyor muyuz, hepimiz biliyoruz ama unutuyoruz.
Yarın öleceğimizi unutuyoruz.
Hesaba çekileceğimizi unutuyoruz.
Hesabın çok çetin geçeceğini unutuyoruz.
Halbuki mezarlar çok iyi terapi merkezleridir. Hatırlatır, uyandırır, dinç tutar.
Gitmek gerek, sık gitmek gerek.
Hepimizin gitmesi gerek.
Ben sık giderdim, arada boş mezar bulduğumda da iner içine oturur sonrada uzanırdım. O soğuğu hissederdim, komşularla olan iletişimi, yeryüzüyle olan rakım farkını, üste gelecek toprağı…
Aksatıyorum son zamanlarda, bunu yapmıyorum. Ama biliyorum yanlış yapıyorum. Bunu arada mutlaka yapmak gerek. Sadece gazetecilerin, siyasetçilerin değil yaşayan her ferdin.
Her şeyi geride bırakıp o toprağa gömüleceğini, tüm yaptıklarının hesabının görüleceği, mutlaka dışarıda eksik bir şeylerin kalacağını…
Niye özellikle siyasetçiler diyoruz, çünkü onların yükü çok ağır. Çok fazla kul ve kul hakkı ile muhataplar. Ne kadar çok yetki, etki, mal mülk ve makam varsa o kadar çok sıkıntı vardır.
Mezara girdiğinizde tüm bunların sıkıntısını yaşamamak için önceden ziyaret edip hazırlıklarınızı yapın.
Öncelikle İktidar vekil adayları ve teşkilatı, çünkü en çok yetki ve etki onlarda sonra da diğer partiler…
Gidip bakın, bu insanlar da yeryüzündeydi ve çok büyük hesapları vardı, bazılarının sizden çok daha büyük imkanları, makamları, mallar…
Ama şimdi topraklar.
Toprak olmayanlar sadece canlarını Allah yolunda verenler.
Onlara da bakmak lazım.
Selahaddin’i Eyyubi’ye, Fatih’e, Abdulhamid’e, Şeyh Said’e, Bediuzzaman’a, Adnan Menderes’e, Turgut Özal’a, Muhsin Yazıcıoğlu’na, Erbakan’a ve onların davası için can veren yüzbinlere…
Yaşantılarına bakmak lazım, yaşamak için ödedikleri bedellere, ve uğruna öldükleri bedellere…
Yaşamak için ölmek gerekir, yaşarken ölmek.
Pişmek için ölmek şart.
Hergün ölmek, yaşamak için ölmek, ölümü öldürmek…
Bu arada yaşayana verilen değer, ölenlere verilen değerle başlar.
Mezarlıklar şehirlerin medeniyetlerinin göstergesidir.
Teşekkürler Ertuğ Şevket Aksoy, Batman’ın mezarlıkları senden sonra çok değişti, gelişti, güzelleşti.
İmkanlar devletin ama dualar senin için.
İmkanları başka yerlere kullanıp dua yerine beddua alanları da biliyoruz.
Yönetenlerinde yönetilenlerin de ölümü ve mezarı unutmadıkları, kul hakkına girmedikleri, bedduadan kaçınıp duaya mustehap oldukları yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…