- 06-07-2022 15:27
- 07-07-2022 14:02
- 166
Şehrimizde bu ara sahada en hareketli görünen parti CHP’dir.
CHP il yönetimi hem üyelik çalışmasına hız veriyor hem ev ve işyerlerini dolaşarak broşür ve tanıtım materyalleri dağıtıyor.
CHP il yönetimi hemen hemen her hafta, partilerine toplu katılım ve üyelikleri kamuoyuna duyuruyor.
Batman’da son seçimlerde oy sıralamasında 4. sırda yer alan CHP, bu gün seçim olsa tüm bu çaba ve çalışmalara rağmen yine 4. sırayı alır ya da almaz.
Ama buna rağmen azim ve gayretle çalışmalarını sürdürüyor.
CHP’ye katılanlar arasında AK Parti’de yöneticilik yapmış bir ismin de olduğunun açıklanması, Batman’da AK Parti ile CHP arasında tartışmaya neden oldu.
AK Parti’ye göre, CHP’ye üye olan kişiyle geçmişte ya da bugün herhangi bir bağları olmamış.
CHP ise tam aksini iddia ederek, hatta bahsi geçen şahsın geçmişte AK Parti Yönetiminde yer aldığı ve belediye meclisine de aday gösterildiği yönünde açıklama yaptı.
Aslında incir kabuğunu doldurmayacak kadar sıradan bir mesele.
Çünkü günümüzde parti değiştirmek artık sıradanlaştı.
Siyasi parti değiştirmek çok kolay oldu.
Hatta üye yapmak da çok kolay.
Bazı siyasi partilerin önünden geçince bile senden habersiz seni üye yaptıklarını görüyorsun.
Bu yüzden üyelik dediğiniz o kadar zor bir durum değil.
Her üyenin ve her sandık müşahidinin, partisine oy vermediğini de biliyoruz.
Üye sayısı kadar oy alamayan partiler de var Batman’da.
Seçim günü görevli olduğu sandıkta kendi partisine oy çıkmayanlara da şahit olduk geçmişte.
Bu yüzden siyasi partilerin üye sayısının bir kıymeti kalmamış.
Hem siyasi partiler hem siyasi parti üyeleri, kişisel kaygılarla siyaset yapıp toplumsal değerleri istismar ediyor
Bu politika tarzı, siyasete sirayet etmiş adeta.
Siyasette kalite yok.
İnsanlarda tutarlılık yok.
Topluma etki eden bürokrasi, basın ve iş dünyası, siyasi iklimden en çok etkilenenlerdir.
Dün dündür, bu gün bu gündür anlayışı hakim.
Siyaset arenası o kadar karışmış ki kimin eli kimin cebinde bilinmiyor.
Dava, ideoloji, siyasi duruş ve düşünce, artık kişinin siyasi görüşünü belirlemiyor.
Daha çok çıkar, menfaat ve korku, kişinin siyasi tercihine etki ediyor.
Yapılan seçim anketlerinde kararsız denilenlerin kafası karışık ve mevcut partilerin hiçbirine güvenmiyor.
Ama önemli bir kısmı da en güçlü partinin hangisi olduğunu bilmediği için kararsız kalıyor.
Yani kişiler, seçimlerde hangi partiyi güçlü görüyorsa ona göre pozisyon alıyor.
Tabi bu tespiti yaparken siyasi düşüncesini ve kimliğini, namusu gibi görenleri tenzih ediyorum.
Siyasi kimliklerinden dolayı elbette bedeller ödeyen ve her türlü riski göze alanlara sözümüz olmaz.
Ama siyasette fırıldaklaşmış olanlar var.
Tek yol ve davaları sadece menfaattir.
İşte bunlara itibar etmemek lazım.
Ve bu tür kişilere bakınca üye sayısı, partilerin güçlü olup olmadığını göstermeye yetmiyor.
Bu yüzden siyasi partiler üye sayılarına çok da kanmasınlar.