SİYASİLER VE SİYASET

Şu sıralar ülkemizde yok yok. Deprem, hayat pahalılığı, işsizlik, enflasyon ve döviz artışları ülkenin başını ağrıtan meselelerdir.

Kendi oylarımızla parlamentoya seçerek gönderdiğimiz siyasiler, bilmem ki bizleri üzen ve etkileyen bu var olan negatifler için ne yapıyorlardır?

Neler yapmıyorlar, ne tür önlemler alıyorlar, hatta girişimleri var mı diye merak etmemek elde değil.

Yıllardır bir basın mensubu olarak köşe yazmaya çalışıyorum. Şöyle göğsümü kabarta-kabarta okurlarımıza onurla, gururla bir köşe yazamıyorum. Nasıl yazabilirim.

Her şey ortada yok-yok yok bu yoklarla ne yazabilirim?

Okur kitlemi nasıl mutlu edebilirim?

Bu konuda bir fikir bir akıl verebilecek kimse var mı diye etrafıma bakıyorum.

Haberleri izliyorum gazeteleri okuyorum. Dünyanın siyasi nabzını tutuyorum mesleğim gereği. Maalesef kimseler yok garip değil mi?

Dünya küçüldü teknoloji sayesinde dijital ve elektronik manyetik tik tiklerini çoğaltabiliriz. Ama nedense ülkemiz dünyaya entegre konusunda kendini bir türlü aşamıyor.

Siyasiler bu konularda pek başarılı değiller.

Sınıfta kalıyorlar, derslerine çalışmıyorlar ve ödevlerini yapmıyorlar.

Yapmış olsalardı başarılı olsalardı ülke ve millet olarak bu yok-yok yoklar ile imkânı yok muhatap olmayacaktık.

***

Peki, ne yapıyorlar bu muhterem siyasilerimiz?

Bol-bol küfür ediyorlar birbirlerine. Türk dil kurumunun sözlüğüne jelâtinden yeni çıkmış taze kelimeler argo deyimler kazandırıyorlar.

Kickboks sporuyla ilgilenen kişilere taş çıkarırcasına dersiniz ki madalya almaya hazırlanır gibi yumruklaşıyorlar.

Uçan tekme atıyorlar birbirlerine, oysa ata sporumuz güreş, ok atma ve cirit olduğu halde milli sporumuza da hakaret edercesine yumruk yakın dövüş olan Kickboks gibi yabancı sporlara müracaat ederek kavga ediyorlar.

Unuttum, yazmadan geçmesem iyi olur.

Bir de birbirlerini sırıyorlar hem de kemik bölgesinden bir de su şişeleri havada uçuşuyor.

Devlet bahçeli hayal ve rüya bahçesinden çıkıp meydanlara iniyor.

Referandum için kolları sıvamış, o gür sesiyle bağırıp çağırıyor. Fazlasıyla dikkatle dinliyorum. Ama ne yazık ki, beyefendiyi inanın anlayamıyorum, anlamak istemiyorum ama an-lı-ya-mı-yo-rum. .Nedir bu haykırış, bu öfke de ne? Milleti kategorize etmektir.

Altı üstü oy sandıkları önümüze gelecek ve bizler fikir ve görüşmelerimiz doğrultusunda oylarımızı tercihimizi kullanacağız.

Siyasiler, maşallah bu referandumu kurtuluş savaşına, istiklal savaşına ve milli mücadeleye dönüştürdüler. Ayıp-ayıp, ayıp ki ne ayıp farkına varın artık.  

İşte bizdeki siyasilerin ana tahlili bundan itibardır.

Yasaklardan ötürü yazamadıklarımı da sizler tahmin edin. İleri demokrasi bu olmazsa gerek. Yaptıkları yapmak istedikleri hukuki mi değil mi? Hukukçular suskun sessizdir.

Milletin yeterince bu konularda yapılmak istenen değişikliklerden haberleri yok. Ama futbol takımı tutar gibi parti tutuyorlar. Gidip oy kullanacaklar olumlu-olumsuz kime yarıyor? Kimlere yaramıyor?

Bu zamanda böylesi karmaşık atmosferde bu referandum olmalı mıydı?

Olmamalı mıydı?

Ne bildikleri var ne de anladıkları, ama oy kullanacaklar bunu iyi biliyorum.

Her şeye rağmen her şeyin ve sonuçların ülkemize, milletimiz için en hayırlı olan bir sonuçla sonlanması dilek ve dualarımla…

Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ