SİZİ RAHATSIZ EDECEĞİM

Robotlar bile yazmaya başlamışken bu 780 milyon insanın hala yazamıyor ve okumuyor oluşu kimin suçu dersiniz? Onların mı? Hayır hepimizin..

Evet ya da Hayır demeye hazırlandığınız bir referandumun eşiğinde şunu bilmelisiniz ki maalesef dünya da bir Trump, bir Putin bir Esed ve Kim’in ve benzerlerinin iktidara gelmesini ve başımıza birer zalim kesilmesini engelleyecek bir devlet yönetim sistemi yok.

Duvarları, kapıları, sınırları, mayınları, pasaport ve vizeleriyle dünyayı bölük pörçük eden tek bir canlı türüyüz. Tekiz ama bölünüp durmakta ve birbirimizi yok etmekteyiz.

Dünyada hala ayak basılmamış onca yer varken, milyonlarca insan bırakın ev sahibi olmayı, kazık çakacak tek bir metrekare toprak sahibi olmadan belki de bir mezar yeri bile satın alamadan ölüp gidiyor.

Bir ünlünün ölümü bütün bir ülkeyi yasa boğarken, kimi zaman bütün bir ülke bütün halkıyla öldüğünde kimse üzülmeyecek oluyor. O ünlü her yıl anılırken, ölümle pençeleşen koca ülkeler bir saat bile hatırlanmıyor.

Bu dünya bizim bu evren de ve bizden başkası soluk almasın diye elimizden geleni yapıyoruz. Milyonlarca yıldır diğer canlılarla birlikte yaşamasını öğrenemedik o da bir şey mi biz kendimizle bile yaşamasını beceremedik.

Her gün 30 bin çocuk açlıktan ölüyor. İlginç mi değil tabi ki kanıksadık. Ama ilginç olan ne biliyor musun baldır bacak bilmem hangi kadının ekranlar karşısında yaptığı ve yine ekranlar karşısında doğurduğu çocuğun giydiği ayakkabısının ederi. Evet bu daha ilginç. 30 bin çocuk ölüyor her gün ve biz onlardan esirgediğimiz ekmek parasıyla futbol kanallarına abone oluyoruz.

Bütün dünyada özgürlüğünden mahrum bırakılan bunca insan varken biz gönüllü esaretlerimizle ışıltılı ekranlara gömülüyor kapanıyor boğuluyoruz. Onlar için bir şey yapmak mı twit atmaktan öteye gitmiyor yanlışlıkla da olsa bazen önümüze düşen bir paylaşıma üzgün emojiler iliştiriyoruz.

Bir anda binlerce insanın canını alan savaşlar ve savaş baronları kahvelerini yudumlayıp nutuklar çekerken biz neden bu kadar kolay gaza geldiğimizi bile düşünemiyoruz.

Bir kadının kalçaları bir bilim insanının keşiflerinden daha çok biliyor olması sizi de rahatsız etmiyor mu? Size basit bir istatistik vereyim2016 yılında Türkiye’deki internet kullanıcıları en çok kimi aradı dersiniz? İlk sırayı Aleyna Tilki ikinci sırayı Oya Aydoğan sonrasını da siz düşünün artık.

Sadece parası olanın yaşam hakkı olduğu bir dünyamız var. Parası olmayanın ise ya savaşta, ya hastalıkla ya da açlıkla ölüme terkedildiği bir dünya.

Tüketmeye parası olmayanın kendini tükettiği bir dünya, karın tokluğuna hatta onunda altına sabahtan akşama çalıştığımız bir dünya.

Devamlı yeni kölelikler devşirdiğimiz, sahip olduğumuzu sandıklarımıza kölelikte devamlı yeni sahipler edindiğimiz bir dünya.

Şimdi gelin yine eskilerle dalga geçelim biz, dünyanın düz olduğunu sanmalarına ya da bir öküzün boynuzları üstünde durduğuna inanmalarına gülelim biz.

Yarın ki nesil neye gülecek dersiniz, bu kadar kirli bir dünyayı boynuzlarında taşıyan bugünün öküzlerine..

DİPNOT: Bu yazı “Bu Gerçekler Rahatsız Edebilir” adlı yazıdan kısmen alıntı yapılarak kısmen de esinlenilerek yazılmıştır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ