Sonlandırın artık

Bazı gereksiz şeyler var ki ne İnsani ne de İslami’dir.

Üstelik insanlar için ekonomik ve sosyal yönden bir yük olmaktadır.

Bunlardan biri de taziye evlerinde verilen yemektir.

Taziye evlerinde verilen yemekler ne insani yönden ne İslami yönden hoş görülen bir şeydir.

Günde iki öğün olmak üzere toplamda iki öğün yemek verilirse bu iki yüz yemek demektir.

Bu da  günlük olarak yirmi beş bin liraya denk gelmektedir.

Taziyelerin üç gün sürdüğü düşünülürse toplamda yetmiş ben lira yapar. Bu da bir asgari ücretlinin dört maaşından fazla bir bütçeye denk gelmektedir.

Batman için konuşursak Batman Belediyesi şu an bu hizmeti taziye evlerine sağlamaktadır. Güzel ve faydalı bir hizmet olarak takdir edilebilir.

Ancak sonuçta Batman Belediyesinin yaptığı bu hizmetin bedeli yine halkın bütçesinden karşılanmaktadır. Yani bu bütçe halkın başka bir hizmetine dönüşebilir.

Taziye evlerinde hizmet eden kişiler için ve taziye sahipleri için konu komşu ve akraba yemek götürürse bu da en fazla on kişi olsun yeterli olur.

Zaten Peygamber efendimiz(s.a.v) hayatını incelediğimizde taziye sahiplerine yemek götürmeleri için kendi ev ahalisinin yemek hazırlamasını istemiştir.

Bir diğeri ise düğünlerde ve nişanlarda yapılan gereksiz masraflardır. Düğün yapmak isteyen kişiler büyük bir ekonomik yükün altına girmektedirler.

Kimi beşyüz, kimi yediyüz, kimi bin kişilik mevlit vermektedir. Bu kadar sayıda insanı toplayıp yemek vermek bence gereksiz bir şeydir.

Hayatımızın her alanında gösterişe dayalı eylemler yapmaktayız. Bu da bizi ekonomik yönden bayağı zorlamaktadır.

Evlenecek kadın ve erkeğin ailesinden yirmi bilemedin yirmi beşer kişi çağrılırsa yeter. Toplamda elli kişilik bir kalabalığa verilecek meşrubat ve pasta kutlama için yeter de artar.

Bunun dışında gösterişe dayalı olan bir çok gereksiz şey var ki hem zaman kaybı hem de israf olmaktadır. Mesela dış çekim, mesela büyük salon tutmak, mesela davul zurna ile karşılama vs.

Tüm bunlar hayırlı bir iş olan evlenmeyi hayırsız işlerle çevrelemektedir. Bu defa insanlar maliyeti karşılamayınca borç altına girmektedirler.

Kredi alarak, borç alarak evlilik boyunca zorlanmaktadırlar. Aileler bu yüzden karşı karşıya gelip evlilikleri ertelemekte bazen de sonlandırmaktadırlar.

Erkeğin ailesinden istenen; altınlar, bilezikler, gerdanlık vs ile  gösterişçi ve çıkarcı bir toplumun dinamikleri temsil edilmektedir.

Üstelik görgüsüz ve seviyesiz bir şekilde yapılan; gürültüler, gece yarısı atılan havai fişekler, insanlar uykuda iken korna çalmalar ile kul hakkına girilmekte ve beddua almaktadırlar.

Her şey “O yaptı ben niye yapmayayım?” ,”Biz sahipsiz miyiz?” söylemleri ile aslında görsünler diye yaptığımız şeylerdir.