- 01-06-2018 19:24
- 102
2 Haziran Klasiği diye bir şey var artık…
1 yıl boyunca bütün kirli çıkıları toplayıp, 2 Haziran Günü bu sayfada sizlerle “dedikodu”laşmayı, öncelikli görev bilirim…
Çocuklar, teyakkuzda…
“Bu kez kimi alacaksın hedef tahtana?”
Tabi ki hepinizi.
…
Sonsöz’ün demirbaşlarından başlayayım evvela…
Patron Ercan Atay, çoktaaan talimatı verdi,
“Bak, sakın bilgisayar önünde dizi izleyerek çalıştığımı yazma”
“Peki” dedim…
“Bu kez farklılaştıracağım” diye de kısık bir sesle ekledim…
Geçen yıldan bu yana kendini daha da geliştirdi.
Bilhassa Ramazan Ayında…
Aynı anda 2 değil, 3 işi yapabiliyor artık.
Yarım saat süreyle çalışıyor, çalıştığı koltukta 10 dakika kestiriyor, tüm bunları yaparken kaçırdığı dizi bölümleri bilgisayarın arka planında dönüyor…
Biliyorsunuz patron, dizileri sadece sesleriyle takip ediyor, görüntüleriyle değil…
Bu büyük bir başarı…
40 yıldır gazetecilik mesleğini Batman’ın zor şartları altında halen ilk günkü heyecan ve bağlılıkla sürdürmesi ile tam “heykeli dikilme”lik…
…
Gariban Osman’dan da sipariş geldi bu yıl ki 2 Haziran Yazısında…
“Abla… Benim ne kadar çalışkan ve hızlı olduğumu yaz tamam mı?”
“Tamam” dedim…
“Habere giderken, kahvehane köşelerinde, fotoğraf makineni koluna sararak (çalmasınlar diye) uyuyakaldığını söylemem…”
“Kavgada ölen şahsın fotoğrafını bul” dediğimizde, hastane morguna girip, orada mahsur kalacak kadar çılgın olduğunu da…
Gariban Osman, Batman’ın en çalışkan, en hızlı muhabiridir, siz sadece burayı okusanız yeterli…
…
Heybemde kendisiyle çok şey biriktirdiğim isimlerden biri de Yusuf Kavak. Siz ona kısaca Mayami diyebilirsiniz…
Hatırlıyorsunuz, Batman Belediyesi Hentbol Takımı ile Gümüşhane maçına gitmişti.
Gümüşhane Takımı Taraftarlarınca hırpalanmıştı epey.
Batman’a döndükten sonra anladı yediği dayakların kıymetini.
Bi geçmiş olsun’lar, bi hal hatır sormalar…
Arayan arayana…
“Keşke canlı yayında olsaydım dayak anında” dedi…
“Acaba bu çıkışla partilerden milletvekili adaylık teklifi gelir mi?” dediğini de duydum bi ara…
Ama yine de sitemli;
“Neden kimse basın açıklaması yapmadı benim için?”
“Hepimiz Mayami’yiz”…
…
Aramıza yeni katılan bir isim var; Aziz…
Tasarımcımız…
Önyargıları yerle bir eden, doğduğuna pişman eden bir isim…
“Görünüşe aldanma”ya tam teşekküllü bir örnek.
Şöyle bir dönüp kendisine baksan, Ahmet Kaya, Haluk Levent…
Ama dinlediği müziklere şahit olursanız eğer (ki bunu, düşmanıma dilemem) orijinal mix.
Açıp dinlemenizi tavsiye etmiyorum ama (Nu’dan Man O To), bir deneyin isterseniz…
…
Sonsöz’ü Sonsöz yapanlar var bir de…
İlk sırada Recep Kavuş… Başyazarımız. Çevre Gönüllüleri Derneğinin Başkanı. Çok yönlü bir adam… Gündem oluşturuyor, gündemi takip ediyor. Her gün yorulmadan bu gazetede okurlarıyla buluşuyor, buna rağmen orijinal konular buluyor, konular arasında kurduğu bağlantılar tam “el öpme”lik… Onu Recep Kavuş yapan şey, konuya hiç beklenmedik yerden bakması ve kendi içinizde sizi bazen haksız çıkarabilmesi… Tuhaf bir yapısı da var… Bazen duygusal, bazen sert mizaçlı biri… Melankoli kokan yazıları da iyi çıkış yakalamışta ama sanırım ilham perisini kaybetti…
…
Diğer bir yazarımız Ekrem Işık… Kitap yazdı, Hukuk Fakültesini kazandı. Bu sene yıldızı epey bir parladı. (tam da burada bir maşallah deyin) Kızlarıyla birlikte üniversite okuyor şimdi. Aynı performansı, her Salı günü yayımladığı yazılarında da bekliyoruz. Yok, “vize haftam, final haftasındayız, yazı gönderemeyeceğim”lere izin yok artık…
…
Şehmus Temiz... Hep diyorum ki sadece 1 günlüğüne Şehmus Temiz olarak uyansam, bence epey keyifli… Ona saldırıyor, buna sataşıyor, onu eleştiriyor, bunları yaparken çok mutlu, kafası ayrı işliyor… Bu ruh hali, sanıyorum yazılarına da yansıyor… Ona sataşmak isteyenler, saçlarından vuruyor. Saçlarından ne istiyorsunuz adamın be? Biraz daha yaratıcı olun…
…
Ciddiyetiyle “orda dur” dedirten bir yazarımız war; Ubeyd Baş... Hani derler ya “ağır abi”… Nokta vuruşlar yapıyor, taşı gediğine oturtuyor. Turnayı gözünden vuruyor (yok, bu olmadı galiba ama siz anladınız)... Gerçi yazılarına da epey ara verdi. O halde hep beraber “2 Haziran’ın, Ubeyd Baş’ın, makalelerini düzenli yazmasına vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederiz”
…
İyi okunan, iyi takip edilen bir yazarımız daha... Gül Mirkan... Kadınlar, yazar olsa da yine kadın... Ve kadınlarla ilgili değişmez 1. kural “her zaman nazlıdırlar”... Gül Hanım da öyle... Klavye başına geçip yazmakta epey bir nazlanır. Neyse ki “hadi canım, hadi cicim”ler çoğu zaman işe yarar...
…
Spor yazılarında rakiplerini bir bir çalımlayıp, son vuruşu golle bitiren yazarımız ise Hakan Tufan... Analizi iyi. Eleştirileri yerinde. Petrolspor’luluğu takdire şayan ama keşke Galatasaraylı olmayaydın be Sayın Tufan...
...
Numan Bozkurt ve Serkan Öner... Edi ile Büdü... Karpuz ile Peynir gibi müthiş bi ikili... Sinerji Sağlıklı Yaşam Merkezinin Fizyoterapistleri. Ağrılara, sızılara son verip, eklem ağrısı, diş ağrısı (minicik mübalağa)’na meydan okuyorlar da beni zayıflatamıyorlar bir türlü. Nedeni de iki hafta spora gidip diyet yapıp, iki ay mola vermemmiş... Kavgamız sürüyor halen. İyi olan kazansın…
...
Yazarımız Nöroloji Uzmanı Doktor Rezan Gergin... Başım ağrıdı, parmağım sızladı, no panik... Hoop whatsaap. “Hocam, ne yapayım?” Hemen bir tarif. Hemen bir aktar gezintisi. Ohhhh benden iyisi, Antalya Kumsalında uzanmış halim... Sıkı takip edin kendisini, bomba yazılar geliyor, benden söylemesi...
...
Nostalji Sayfamızı hazırlıyor. Ekrem Günaydın. Başarılı da bir eğitimci. Öyle kibar, öyle mütevazi, bu konuda dünya çapında yarış düzenlense şüphesiz birinci.
...
Foto Yorum’ları ile Selim Toprak... Foto çekmek ayrı sanat, o fotoyu yorumlayıp yazmak ayrı... onda bu beceri, Allah vergisi...
...
Diyetisyenimiz Büşra İzgi ve Avukat Yazarımız Hacer Sevim... Yakında internet sitemizde sorularınıza çevrim içi (online) cevap verecekler ikisi. Gerçi haberleri yoktu ama şimdi öğrenmiş oldular... Hayırlı olsun hanımlar
...
Mehmet Ekmen, yazarken kendini kaybedenlerden, o yazıyı her harfiyle an be an yaşayanlardan... öyle ki nokta bir başa gidiyor, virgül pencereden atlıyor...
...
Murat Bozkurt... O, kelimelerin terbiyecisi... Dans ettiricisi...
...
İnternette haberlerimizi saniye saniye paylaşan Emin Şık da bu ailenin bir ferdi. İtiraf edeyim bazen “Acaba Mayami’yi çaycılığa terfi ettirsek de Emin Şık’ı internet editörü mü yapsak diye ciddi ciddi düşünüyorum”
...
Oooo usta bir çiğköfteci... Ooo düşman çatlatan bir tiyatrocu... İdris Ekinci... Gazetemizin jokeri...
...
Dahası var tabi... Sedat Eriş’i, Nami Temeltaş'ı .Nihat İpekyüz’ü, İzzettin İçin’i, İzzettin Ete’si, Stajer Necla Sönük, Dağıtıcı Bako ve Umut’u,
...
En önemlisi;
Siz, değerli okur ve takipçileriyle
Sonsöz;
İçinde her şeyi bulabileceğin bir yaşamın hikâyesi...
Suya, sabuna dokunan bir ekibin gazetesi...
Biz bu kadroyla nice 5 yıllar devireceğiz, benden söylemesi...