- 12-10-2018 19:16
- 9300
Kitap, bilgeliğiyle birçok konuya, kişiye yol gösterir.
Geleceğe ışık tutar.
Geçmişin sırlarını, efsaneleri, gizemini, bilgilerini günümüze taşıyan değerli araçtır.
İnsanların yaşamında oluşan boşluğu doldurmaya çalışır.
Yani kitap; insanın ruhundaki manevi açlığı doldurarak hâz verir.
Evreni, medeniyetleri birleştiren, bu değerleri birbirleriyle harmanlayan, kitaptır.
Evrenin gizemlerini ortaya çıkarmakla kalmaz, var oluşu tüm gerçekleriyle göz önüne serer.
Peki, bu kadar mucizevî, muhteşem bir nesneyi neden hâlâ hakkıyla okumamak için diretiyoruz, acaba? Meşguliyetten mi, tembellikten mi?
Nedenlerin arkasına sığınıyoruz.
İster kutsal, ister dünyevî, ister felsefî ilgi alanınız ne olursa olsun okuyun.
Ufkunuz genişlesin.
Ama annemin dediği gibi üstün körü okuyup geçmeyin.
Bilin, içeriğinde esas verilmek istenen mesaj ne?
Kitabın iç dünyasına yolculuk edin.
Yorumlayabildiğiniz kadar yorumlayın, kendinize özgü...
İşlenen hikayeyi yargılayın, yazarın kendi düşüncelerini, mantığını sorgulamadan kabul etmeyin.Yazarın değil kendi mantığınızı kullanın.
Zaten esas olan kitabı yorumlayıp onla özleşebilmektir.
Bu özleşmeyi başarırsanız, işte o zaman kitabı sindire sindire okumuşsunuz demektir.Yani demek istediğim kitaplar,tozlu raflarda sayfaları yıpranana kadar,dekor olsun diye tutulmak için yazılmazlar.Eğer o sayfalar yıpranacaksa,siz okudukça ellerinizle çevirmenizden yıpransın.
Kitap sadece harfler ve cümleler topluluğu değildir, kitap derinden etkilenilmesi gereken maneviyatla yoğrulmuş harfler ormanıdır. Onun için kitaba izin verin, küçük dokunuşlarla hayatınıza girsin.
Okuyun, öyle okuyun ki kitabın varlığını kendinizde bulmaya çalışın. Kısacası kitap hakkında söylenecek çok şey var ama kısa tutayım.
Son bir şey daha hafta sonu Atatürk Parkı'nda saat 16:00'da kitap okuma etkinliğine katılın sizde farkındalık oluşturun.
Daha nice güzel günlerde buluşmak dileğiyle. Unutmayın sizi en az kitap kadar seviyorum.