Sorumluluk bilinci

Sorumluluk bilinci

İnsan bu yetenekleriyle ucu cennete açılan ‘’sarp yokuşu’’ tırmanmalıdır. Bu sarp yokuşun birinci ayağı, insanı her türlü kötülüklerden kurtarmaktır. Sarp yokuşun ikinci ayağı serveti paylaşarak yetimleri, yoksulları gözetmektir. Bütün bunların ardından iyi olmakla yetinmeyip aktif iyi olmak, iyiliği ve merhameti başkalarına da tavsiye edip yaymaktır. Kur’an-ı Kerim köleliği  yok etmeyi daha baştan hedeflediğini gösterir. Sarp yokuş insanlık yokuşudur. İnsan sorumluluk bilincine ulaşırsa düze çıkar. ‘’İşte bunlar bahtiyar kesime dahi olanlar.’’(Beled suresi;18.ayet) Kur’an-ı Kerim ışığıyla sorumluluk bilincine ulaşalım!

  Sorumluluk bilincinden uzak olan her türlü köleliğe mahkum olur. Yani, benliğine, şeytana,, içgüdülerine, tutkularına, günaha, putlara, insanlara köle olur. İnsanları bu hallerinden kurtarıp Allah’a kul etmek sarp yokuşun birinci ayağıdır. İnsan hakikati görmesi için bütün araçlarla donatılmıştır. Hakikati görmeyen kör ve dilsizdir. İrade; iyi ve kötüyü ayırma yeteneğidir. Eşyada hayır ve  şer.  İmanda hak ve batıl.  Sözde doğru ve yalan, eylemde güzel çirkin. Şuur ve vicdanın , gurur ve isyandan asli ve öncelikli olduğunu gösterir. ‘’Ve ona (iyilik ve kötülüğü) açık seçik iki yolunu da göstermedik mi? ‘’(Beled suresi;10.ayet) ‘’Yani: iyi olmanın bedelini ödemeye yanaşmadı. Sıkıntıya gelmedi. Oysa Allah insanı yaratırken meşakkatlere dayanıklı yaratmıştır.’’(Beled suresi;4.ayet) Ama o, yaratılıştan taşıdığı vicdanın hakkını dahi vermeye yanaşmadı. ‘’Fakat o (ucu cennet olan) sarp yokuşu tırmanmak için hiçbir bedel ödemedi.’’(Beled suresi;11.ayet) Sorumluluk bilincinden uzaklaştı.

  Sorumluluk bilincine ulaşmak boynu günah zincirinden kurtarmaktır. ‘’Bilirmisin nedir o sarp yokuş?’’ ‘’ Bir kişiyi daha zincirinden kurtarmaktır.’’(Beled suresi;12-13.ayet) Bir köleyi daha özgürleştirerek , tüm kölelikleri ortadan kaldırmak için adım atmaktır. Bu bir özgürlük çağrısıdır. Bu çağrı sadece fiziki köleliği değil, sosyal, ekonomik ve siyasal türevleriyle birlikte manevi köleliği de kaldırmaya yöneliktir. Boynu günah zincirin den kurtarmak.

  Sorumluluk bilincine ulaşmak serveti paylaşmaktır. Sarp yokuşun ikinci ayağı serveti paylaşarak  yetimleri, yoksulları gözetmektir. ‘’ açlık gününde yoksulu doyurmak.’’ ‘’Yakını olan yetimi.’’ ‘’ Yada evsiz barksız yurtsuz yuvasız düşkünü’’ ‘’Daha sonra iman edenlerden olmak ve birbirine hakkı  ve merhameti tavsiye etmektir.’’ ‘’İşte bunlar bahtiyar kesime dahil olanlar.’’ (Beled suresi;14-18.ayetler.) Bu davranışlar kişiyi imanın kapısına getirecektir. Özgürlüğe kavuşturma, açları doyurma, yetimi ve düşkünü gözetme gibi temel ahlaki sorumlulukları yerine getirmeyen hem imanının zeminini inşa etmemiş, hem de iyiliği emir ve kötülükten sakındırma aşamasına gelmemiş demektir. Bir ahlaki davranışın temeli iman olursa, ancak o zaman o davranışın sahibi, Allah’tan ödül bekleye bilir. İnanmadığı bir dünyada karşılık bulmak, yatırmadığı bir hesaptan para talep etmek kadar abestir. Hakikati görmeyen kör ve dilsizdir. Sorumluluk bilinci hakikati görmektir.

  Kişinin bilinçli olarak yaptığı ahlaki eylemler kıyamet günü ödül ve cezayı getirecektir. Tasavvuru ve aklı inşa eden vahiy imamdır. ‘’Elbet Rabbimiz Allah diyenler ve sonrada tahriklere aldırmadan emredilen yolda sabır ve sebatla yürüyenler için,(hesap günü) ne gelecek endişesi vardır, nede geçmiş korkusu.’’ ‘’ İşte onlar yaptıklarının bir ödülü olarak cennetliklerdir, orada daimi kalıcıdırlar.’’(Ahkaf suresi;13-14.ayet.) İşte sizi cennete götürecek güzel bir davranış. ‘’ Biz insana ana babasına (güzelce itaat etmesini ve onlara her zaman) iyi davranmasını emrettik. Annesi onu zahmetlerle taşır, zahmetlerle dünyaya getirir. Taşıması ve sütten kesilmesi otuz ayı buldu. Nihayet tam olgunluğa erişip kırk yaşına ulaştığında (Salih bir evlat) Rabbim! Der, bana ve ana babama verdiğin nimetler için şükretmemi ve rızanı kazanacak iyi ve yararlı işler yapmamı nasip eyle: İşte ben yüzümü sana döndüm ve artık ben sana teslim olanlardan biriyim! ‘’ (Ahkaf suresi;15.ayet.) Duanın üç unsuru veriliyor. 1-Nimete şükretmek 2-Bu bilince uygun eylem 3-Kişinin öldükten sonra yaşayan iyi nesiller. Sorumluluk bilincinin neticesidir.

  İlahi bir inşa projesi olan vahiy, muhatabının tasavvurunu, anlamını kendi yüklediği kavramlarla inşa eder. Vahiy hayata ruh katan mesajdır. Nasıl ki ruhunu yitiren insan ceset haline geliyorsa, vahiy siz hayatta odur. ‘’O, kullarından tercih ettiğine (insanları) uyarın! Şunu iyi bilin ki benden başka ilah yok! O halde artık, Benden(başkalarına ilahlık yakıştırmaktan) sakının! Buyruğunu iletmeleri için, melekleri (ölü canlara) hayat veren vahiyle indirir. ‘’Nahl suresi;2.ayet) Vahiy gönlün nur ve cilası, aklın ziyası, gözün ışığı, cesedin canıdır. Sorumluluk bilincinde olan Allah’ın dini İslam’a bağlanarak, sadece hayatını Allah’ın mesajı Kur’an-ı Kerimle idame ettirir. Ne mutlu sorumluluk  bilincinde olanlara. Selam ve dua ile.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ