Kralın biri taht odasında otururken, pencereden sesler gelmiş; ''güzel elmalarım vaaaaaar!''
Bakmış, yaşlı birisi, at arabasında elma satıyor. Etrafında müşteriler.
Kralın canı çekmiş ve baş vezirini çağırmış; -Al sana beş altın, koş bana elma al.
Baş vezir, vezirlerden birisini çağırmış; -Al sana dört altın, koş elma al.
Vezir saray görevlilerinden birisini çağırmış; -Al sana üç altın, koş elma al.
Saray görevlisi muhafız komutanını çağırmış; -Al sana iki altın, koş elma al.
Komutan nöbetçiyi çağırmış; -Al sana bir altın, koş elma al.
Nöbetçi çıkmış yaşlı ihtiyarı yakasından tutmuş ve -Hey sen, ne bağırıyorsun? Burası han mı, yoksa saray mı? Defol buradan. Arabana da elmalara da el koyuyorum.
Nöbetçi, muhafız komutanına dönmüş; -İşte şef, iyi dalavere çevirdim. Bir altına yarım araba elma.
Komutan saray görevlisine dönmüş; -İşte, iki altına bir çuval elma.
Saray görevlisi vezire dönmüş; -İşte, üç altına bir torba elma.
Vezir, baş vezire dönmüş; -İşte, dört altına yarım torba elma.
Baş vezir kralın huzuruna çıkmış; -İşte kralım, emrettiğiniz gibi. Buyurun, beş elma.
Kral oturmuş taht odasında ve düşünmüş; "Beş elma-beş altın. Bir elma-bir altın ve halk elmalara hücum ediyor. Demek ki vatandaşın durumu çok iyi… O halde vergileri hemen artırmak lazım.
Sosyal ağ paylaşımlarından birinde karşılaştığım ve bugün nereye uyarlasanız cuk diye oturacak ve halimizi özetleyecek bir hikâye. Kime ait olduğunu bilmiyorum ama ancak bu kadar güzel özetlenebilirdi.
Daha önce de dillendirmiştim kimi hikayeler uyuturken kimileri ise derin uykunuzdan uyandırma becerisine sahiptir. Ama maalesef ki uyanmak istemeyeni uyandıracak hiçbir hikaye yoktur. Çünkü onlar son nefesini vermiş almaya hacet yok deyip beyni ve aklını oksijensiz bırakmışlardır.
İsmini hiç duydunuz mu bilmiyorum belki de eserlerinden birini ismi olmaksızın görüp beğendiniz, tıpkı yukarıdaki hikayeyi paylaştığım gibi paylaştınız da Alex Anreyev isimli rus bir ressamın bir eseri var.
“Insanın Gözlerini Açması Bazen Çok Acı Verici Olabilir.” Başlığıyla paylaşılan bu resim halimizi anlatmaya en az yukarıdaki hikaye kadar etkilidir.
Dönüp dolaşıyor aynı sözleri söylüyor aynı şeyleri yazıp duruyorum.
Farkındayım.
Ve siz farkına varana dek ya da bir şeyler değişip de aynı saçmalıkları yaşamaktan kurtulana dek bu sürecek.
Jens Lien isimli bir yönetmenin 2006 yapımı Sorun Yaratan Adam (Den Brysomme Mannen) diye bir filmi var. Mutlaka izlemelisiniz.
Norveç yapımı film içinde bulunduğumuz sisteme yaşadığımız hayata dönük ciddi ve sarsıcı bir eleştiri barındırıyor. Sizi sorun yaratmaya çağırıyor.
İçinde yaşadığımız tatsız, ruhsuz sahte mutluluklarımıza bir çatlak açıp sıyrılmanıza belki vesile olur dileğiyle mutlaka izleyin.
