SOSYAL PSİKOLOJİ - 2

Hemen hemen gün geçmiyor ki kadın cinayetleri olmasın. Yahut vahşi bir tarzla kadın veya kadınlar öldürülmesin. Yine çocuk istismarları çocuğa cinsel tacizler olmasın. Sosyal psikoloji allak bullak. Adam cinayet işliyor sanırsınız yirmi dört yıl hapis yatacak almış olduğu veya alacağı ağır cezalar bir nebze olsun caydırıcı olacak beklentileri içindeyken; maalesef bir kaç yıl yatıp çıkıyor demek bile doğru değil tahliye ediliyor.
İster istemez gözler ve dikkatler odak noktası adalete yöneliyor. Vahşice cinayet işleyenler çocuklara cinsel tecavüzlerde bulunanlar nasıl? Oluyor da ağır cezalara çarptırılmıyorlar diye düşünmeden kafa yormadan geçemiyoruz. Neler oluyor? Neler olmuyor? çıkın bakalım çıkabilirseniz bu çelişkilerin soru işaretlerin içinden...
Üniversitelerimiz var; bilim, eğitim, ilim ve irfan kuruluşlar olan bu üniversiteler topluma ülkeye bilim adamları yetiştiremiyorsa ve halk maximum seviyede pozitif etkilenmiyorsa halen karanlık ve ilkel çağlarda olduğu gibi cinayetler cinsel tacizler her nevi sapıklıklar çalmalar çırpmalar yaralamalar kurşunlamalar devam ediyorsa halen oran orantı olarak trafik kazalarında artmalar ölmeler çoğalıyorsa sağlıklı bir sosyal psikolojiden söz edilebilir mi? edilse bile yalan ve kandırma aldatma olmuş olmaz mı?
Siyasilere güven oluyor mu? sözlerine inanmak tatmin ediyor mu? onlar ancak seçim meydanlarında meydanları büyük paralar harcayarak parti bayraklarıyla afişlerle kendi sloganlarıyla donatarak ve müziklerle müzik eşliğinde pembe pembe hayaller ve kulağa hoş gelen söylem ve demeçlerle illüzyon sanatlarına bir cambaz bir sihirbaz edalarıyla başlarlar şov yapmaya söyledikleri söyleyecekleri her vaat yalan hatta tem tersini yapıyorlar bu yazdıklarım tüm siyasi partiler için ne yazık ki geçerlidir. Birileri ak olup diğerleri kara değil. Aynı üretim aynı makinanın imalatlarıymış gibi kandırmaya ve sınırsız yalanlar söylemeye devam ediyorlar.
Beni siyasilerin sözleri demeçleri söylemleri hiç ilgilendirmez kale bile almam. Biz bu numaraları çok yuttuk. Zamanında saf saf inandık alkışladık onlarla onur duyduk gelinen durma bakın.
Sosyal sosyoloji ne alemde? 
Sosyal psikoloji ne alemde? 
Sosyal refah ne alemde? 
Bu ve buna benzer olmazsa olmaz sorularımı çoğaltırsam hem üzülürsünüz hem de negatif enerjiyle olumsuzluklarla sizleri yüklemiş olacağım. Ama hiç dokunmadan da geçmek görmezden gelmek direkt yahut dolaylı olup bitenlere ve olacaklara göz yummak olur. Siyasilere yalakalık olur.
Halen kadını korumak kollamak ve haklarını iade etmek olması gereken statüde olabilmesi için yatırımlar yasalar fazlasıyla eksik ve yeterli değil daha doğrusu kadın tam anlamıyla güvenlik içinde değil korunmuyor kollanmıyor hukuk bu konuda sınıfta kalmış durumda.
Aynı düşüncelerim maalesef cinsel tacizler için de geçerli ırz düşmanı olanlar için de fazlasıyla geçerli çocuklar için de geçerli.
Hal böyleyken bu cambaz siyasilere ve seçim meydanlarında atıp tuttukları ekonomiden tutun eğitime huzura barışa kardeşliğe kalkınmaya konforlu yaşam vaatlerine nasıl inanabiliriz? nasıl güvenebiliriz söylermisiniz?
Yeter artık teoride pembe vaadler vaat eden sınırsız yalan söyleyen siyasilerin söylemlerinden teorilerinden ziyade sahada yaşamımızda bu pozitif düşünceleri söylemleri vaadleri hayatımızda yaşayarak görmek istiyoruz duymakla kandırılmakla değil diye düşünüyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ