Hak, hukuk, disiplin, denetim, vicdan olmayınca sistem de çöküyor.
Sistem çökünce soygun başlıyor.
Elinde imkan ve güç olan herkes başlıyor soygunculuğa.
Aylardır Sibedaş rezaletinden söz ediliyor ama her ne hikmetse kimse bu rezalete son veremiyor. Sanki bir güç bunları önlüyor.
Bu mesele defalarca yazılıp çizilmesine rağmen kimseden tık yok.
Kimse evinden ayrılamayacak mı?
Sibedaş efendiden izin mi alınması gerekiyor?
İlla gaz sarfiyatı olması mı gerekiyor?
Olmadığında haksız ceza uygulaması mı gerekiyor?
Saatinde gaz sarfiyatı yoktur diye ceza kesmek akıl ve mantık işi mi.
Bunun kabul edilir hiçbir yanı yoktur.
Bu bir gasptır.
Bu bir hak ihlalidir.
Bu halka yapılan bir zulümdür.
Bu kurumun yapmaya çalıştığı nedir?
Amacı nedir?
Ne yapmaya çalışıyor?
Halkını ayaklandırıp, devletine ve hükümetine karşı düşman mı etmek istiyor.
Aklımıza bunların dışında başka bir şey gelmiyor…
Bu halk sağılacak koyun değildir.
Hele bir de halkın ekonomik sıkıntı içerisinde bulunduğu şu süreçte.
Devletin vatandaşa haksızlık ve zulüm edenlere gereğini yapmalıdır.
Hiçbir yetkilinin umurunda değil.
Müdahale etme gereği duyan siyasi kanatta mı yok?
Peki, soruyorum; Vatandaş derdini kime anlatacak?
Sorununu kime haykıracak?
“Küfür devam eder ama zulüm asla devam etmez.”
Kurumların varlığı millet içindir.
Onların işini kolaylaştırmak için vardır.
Yardımcı olmak için vardır.
Maslahatlarını görmek için vardır.
O koltuklarda keyf ve sefa sürmek, bu halka sıkıntı yaratmak, haksızlık yapmak ve zulmetmek için değildir.
Bir başıboşluluk, keşmekeşlik ve sahipsizlik almış başını gidiyor.
Böyle olmaması gerek ama maalesef Batmanda tüm bunlar oluyor.
Eğer bu memlekette Sibadaş’a hesap soracak bir babayiğit yoksa yazıklar olsun herkese…