- 02-05-2021 10:46
- 02-05-2021 12:47
- 3784
Ne geçmişinde ne de günümüzde İnsanlıktan nasibini almamış tarihi kanla dolu bir ülke bize soykurumcu demiş…
Soykurum olayını anlatan güzel bir hikayeyi siz değerli okuyucularımızın aktarıyorum;
***
"42 yaşındaydı...
Çok yoğun çalışıyordu, bir şirkette terzilik yapıyordu.
Amerika'nın Montgomery şehrinde yaşıyordu, adı Rosa Parks'tı.
O günlerde zenciler otobüsün arka kısımlarında oturuyorlardı, beyazlar ayakta seyahat etmezlerdi, beyazlara ayrılan yerler bittikten sonra sırayla zencilerin olduğu yere gelir, zenci kalkar yerini beyaza verirdi.
Günlerden 1 Aralık 1955 Perşembe'ydi.
Rosa yine çok yorgun bir şekilde otobüse bindi, kendisine ayrılan yere geçti ve oturdu.
Beyazlar binmeye başladı, bir süre sonra beyazların yeri bitince, zencilerin olduğu yere geldi beyazlar.
Bir, iki, üç zenci kalktı yerini beyazlara verdi.
Yer verme sırası Rosa'ya gelmişti.
Rosa yerinden kalkmadı.
Şoför arabayı durdurdu ve Rosa'ya kalkması gerektiğini söyledi, Rosa kalkmadı.
"Kalkmıyorum" diye yanıt verdi, "Çünkü kalkıp yerimi bir başkasına vermem gerektiğine inanmıyorum" diye devam etti.
Bunun üzerine şoför otobüsü durdurdu, polis çağırdı ve polis Rosa'yı tutukladı.
Kefaletle serbest kaldığında aslında bu eylem çok umursanmadı.
Ancak Alabama Üniversitesindeki bir profesör olaydan haberdar oldu, bu olayın üstüne gitmeye karar verdi ve Montgomery halkını otobüsleri boykot etmeye çağırdı.
Boykot başarılı olunca, zenciler devam kararı aldılar ve birlik oluşturmaya karar verdiler, bu birliğin başına da kimi getirdiler?
26 yaşındaki genç vaiz Martin Luther King.
Zencilerin hayatını değiştiren büyük adam böyle bir olay sayesinde Dünya ile tanıştı.
Mahkeme günü geldiğinde ABD'nin, tüm zencilerin, beyazların ve siyasilerin gözü bu mahkemedeydi.
Rosa 14 Dolar para cezası aldı ama artık bu boykot engellenemezdi.
Tam 381 gün tek bir siyah bir daha otobüse binmedi, kilometrelerce yürüdüler ama hiç otobüse binmediler. Otobüs firmaları battı, beyazlar da destek verdi bu boykota, birçok zenciyi kendi arabaları ile işe getirip götürdüler...
Ve 1956 yılında ABD Anayasa Mahkemesi, otobüslerde renk ayrımını kaldırdı, artık otobüste zenci - beyaz isteyen istediği yere oturacaktı, kimse kimseye yer vermeye mecbur değildi.
Martin Luther King daha sonra aldı başını gitti...