- 24-09-2018 20:55
- 8180
Daha önceki makalelerimin birçoğunda ideal ülke, kalkınmış ülke v.s anlamında birçok köşe yazmış ve okurlara servis yapmıştım.
Yazık ki Suriye, birçok konuda her yönüyle, yönetim, savunma, kalkınma idari şekli ve zaafları konusunda istikrar sağlamıyordu.
Bu yüzdendir ki avcı ülkelere av oldu.
Emperyalistlere deney oldu.
Adeta tatbikat sahası oldu.
Başta ABD, Rusya, hatta Çin ve adını yazmadığım daha birçok ülke, ihtiyaçları doğrultusunda Suriye’yi allak bullak ettiler.
Sonuç çok vahim.
Çok acı.
Gözyaşı.
Göçler.
Milyonu aşkın öldürülmeler.
İstenilmeyen ve insanlığın adeta yüz karası olabilecek vahşi eylemlere hedef oldu.
Suriye’ye iyilik yapmak, demokrasi götürmek, Esed Beşar’ı devirip Suriye halkına daha güzel, daha konforlu bir yönetim ve hayat sunma bahanesiyle Suriye’ye giren emperyalistler, çok büyük hatalar işgaller ve savaşlarla insanlığın yüz karası nitelikte eylemlerde bulundular.
Tarihe çok kötü not düşmüş oldu.
Gelecek nesiller, bu vahşeti mutlaka sorgulayıp, analiz edip, lanetle kınayacaklardır.
Rusya ve Putin de asla Suriye’nin yanında olmayıp, kendi gizli hedef ve planları doğrultusunda taşeron bir firma misyonunda gizli gizli yol alıyor.
Aslında Esed Beşar da bu olayların farkında.
Ama denize düşen yılana sarılır misali sesini çıkartmıyor, çıkartamıyor.
Bu kişiliksiz siyasi adam, sırat köprüsünün tam ortasında.
Mutlaka onun da sinsi plan ve projeleri var yok değil.
Uzatmaları oynuyor.
Üstelik en kötüsü de İran’ın plan ve projeleri.
Mezhep kışkırtmalarıyla savaşı uzattıkça uzattı.
Hem ölümlerin sayısını arttırdı hem de kendisinin bir şehri gibi gördü.
İsrail bunu farkında olup hep set koydu.
Zaman zaman İran’ın oradaki milislerini öldürdü.
Üslerini bombaladı en azından İran’ın tüm projelerini alt üst etti.
Bu olup bitenler en çok da İsrail’e yaradı.
Zira İsrail, Ortadoğu’nun huzur ve barış içinde olmasını, güçlü olmasını hiç istememiştir tarih boyunca.
Halen de istemiyor.
Kendi güvenliği açısından.
Bu vahşetin ve savaşın gizli öznesi, İsrail’in ta kendisidir.
İsrail’in meşhur BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) çok iyi tahlil edildiğinde tüm gerçekler ayan beyan net olarak ortaya çıkıyor.
Yeter ki Dünya Kamuoyu bu projeyi analiz ederek, odaklanarak doğru okumayı bilsin.
Aslında Suriye’nin bu istenmeyen durumlara düşmesinde, parçalanmasında, kriz, çatışma ve iç savaşlara sürüklenmesinde direk suçlu devletler var.
Bir de bu olup bitenlere göz yumanlar, pasif kalan diğer ülkeler de suçludurlar.
Anlayacağımız bu durumda hiçbir ülke, masum değil.
Hiç bir insan, insanlık görevini hakkıyla yapmadı.
Bu yazdıklarımı ve tezimi zaman ve tarih onaylayacaktır