- 08-02-2019 16:40
- 9456
Birbirimize, sinir bozan trafiğe, yaşadığımız olaylara, günlük yaşantımıza, maddi imkansızlıklara, acı çekmeye, dert keder çekmeye, zorlanmaya tahammülümüz yok. Sabredemiyoruz.
Hoş göremiyoruz.
Patlamaya hazır bomba gibiyiz.
Hele ki yetişkinler...
Hep suçlayacak birini arıyoruz.
Kötü bir olay karşısında sorumluluğumuzu kabul etmiyoruz, edemiyoruz.
Hep faturayı başkasına kesiyoruz.
“Onun yüzünden böyle oldu, sebebi o” diye suçladıkça suçluyoruz.
Kendimizi dolduruşa getiriyoruz.
Sonra öfkeden gözümüz hiçbir şey görmüyor.
Sinirimizi çıkaracak yer arıyoruz.
Daha da ileriye gidip belki şiddete de başvuruyoruz.
Bunları yaparken gözümüz ne saygın kişiliğimizi görüyor, ne mesleğimizi ne de toplumdaki statümüzü...
Görmüyoruz, hoş görmüyoruz, gülen gözle görmüyoruz, sevgi dolu kalple görmüyoruz.
Ejderha gibi ağzımızdan ateşler çıkarken nasıl görebiliriz ki?
Asabiyeti, hırçınlığı, şiddeti gören gözlerimiz kör olmuş, haberimiz yok.
Çünkü sevgiyle etrafa bakmayı bilmiyoruz.
Kör olsak ne yazar olmasak ne yazar...
Kırdığımız kalpler, acı çektirdiğimiz gönüller, yaptıklarımız, başkalarına yaşattıklarımız...
İnsanlığımıza yakışmıyor, İslamiyete yakışmıyor, yaratılışımıza yakışmıyor.
Nerden bakarsak bakalım olur bi tarafı yok.
Nereye kadar böyle gidecek bilmiyoruz.
Ama acilen insanlığımıza çeki düzen vermeliyiz.
Dilimizi, gönlümüzü nefret ve öfkeyle değil, sevgi, saygı ve merhametle dolduralım
Sevgiyle kalın, dostça kalın, hoşçakalın...