- 10-01-2023 00:02
- 30-04-2024 20:19
- 62
Türkiye’de bulunan manastırlardan önemli bir tanesi de yapımı 5. yüzyıla kadar dayanan en az 1500 yıllık Mor Cyriacus’tur. Bu manastır bugün Beşiri sınırları içinde Dera Qira (Ayrancı) köyünde yer alıyor.
Sevgili Akademisyen Dostum Kastamonu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersoy Soydan’ın Uluslararası Batman Sempozyumu’nda sunduğu ve Geçmiş Bugün Gelecek Batman adlı tam metin bildiri kitabında yayımlanan “Kültürel Miras Bağlamında Tur Abdin’deki Süryani Ortodoks Manastırları ve Batman Mor Kuryakos Manastırı” adlı çalışması ve daha önce yürütücülüğünü yaptığı proje kapsamında temizlik ve ziyarete açma yönündeki faaliyetleri bölgenin bir bütün olarak turizme kazandırılması açısından büyük önem arz ediyor (Aynı çalışmada Mardin Artuklu Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesinden Değerli Akademisyen ve Mimar Dr. Öğr. Üyesi Rojat Aksoy Işık’ın “Batman Mor Kuryakos (Dera Qira) Manastırı 2. Etap Restorasyonuna Dair Gözlemler” çalışmasının da benzer şekilde son derece not edilebilir bir bildiri olduğunu da belirtmeliyim).
Batman çevresinde bulunan tarihi ve anıtsal mimariye bugün en güzel örneklerden olan Mor Cyriacus Manastırı’nın kalan restorasyon çalışmalarının tamamlanarak turizme kazandırılması büyük bir atılım olacak kentin turizm potansiyeli açısından.
Bu girizgahtan sonra asıl üzerinde durmak istediğim konuya geçmek isterim.
O konu da manastırın adının yazımı.
Bazı karmaşalar var.
Resmî kaynaklar turizm envanterine “Mor Kuryakus” veya “Mor Kiryakos” olarak yansıtmaktadır.
Mor Cyriacus Manastırı için Geçmiş Bugün Gelecek Batman kitabında ve Batman Kültür Envanteri gibi diğer akademik çalışma ve kaynaklarda çoğunlukla “Mor Kuryakos” yazımının tercih edildiği görülmektedir.
Ama tarihi kaynaklara bakıldığında manastırın adının “Mor Cyriacus” olarak yazıldığı anlaşılmaktadır.
20. yüzyılın hemen başında Bütün Orta Doğu ve Anadolu’yu tarayan ve önemli bir fotoğraf arşivi oluşturan Gertrude Bell, 1911 yılındaki gezisine ait fotoğraf notlarında “Mor Cyriacus” şeklindeki yazımı kullanmayı tercih etmiştir.
Ancak manastırından bahsederken fotoğraflarında mevki olarak Arnas ifadesini kullandığını görüyoruz.
Arnas, bugünkü Bağlarbaşı köyünün tarihi adı esasında.
Arşivin aynı tarihlerde devam eden fotoğraf serisinde birden “Kefr-Zeh” köyündeki kalıntılara ait fotoğrafa geçildiği görülüyor ve sonrasında Silvan tarafına seyahat devam ediyor.
Arnas’ta aynı adı taşıyan Mor Cyriacus manastırı ile Ayrancı’da yer alan Mor Cyriacus manastırının fotoğrafları arşivlenme sırasında karıştırılmış olduğu muhtemel. Çünkü Arnas’taki kilise kalıntıları ile Ayrancı’daki Mor Cyriacus manastırına ait fotoğraflar arasında benzerlik de yok denecek kadar az.
Bell’in Newcaste Üniversitesi’nin açık arşivinde yer alan fotoğraflarda da görüldüğü gibi Mor Cyriacus adının bölgede yer alan manastırların ortak adı olduğu görülmekte ve Çöl Kraliçesi’nin bu yazımı tercih ettiği açıkça anlaşılmaktadır.
Ayrıca “Syria” kelimesinin “Cyria” olarak yazıldığına da pek tanık olmayız yine de.
Muhtemelen Bell, Süryani ile Suriye kelimelerinin birbiriyle karıştırılmaması için böyle bir yazım tercih etmiştir.
Bu kelime “Assyrian” kelimesiyle aynı kökene dayanıyor aslında, “Suriye” kelimesinde de olduğu gibi.
Kelime kökenleri üzerinde itibar edilebilecek notlar yayımlayan “Etymonline” adlı internet sitesinde bu adlandırma ile ilgili olarak “Middle English, from Latin Assyria, from Greek Assyria, short for Assyria ge ‘the Assyrian land’ from fem. of Assyrios ‘pertaining to Assyria’ from Akkadian Ashshur, name of the chief city of the kingdom and also of a god, probably from Assyrian Sar ‘prince" İfadelerine yer verilmektedir.
Dolayısıyla Asur Krallığı ile ilişkilendirilen “Cyriacus” kelimesi, “prens” anlamına gelen ve aynı zamanda başkent olan ve başta Asurice olan “Sar”, “Assur” ya da “Aşur” kelimelerine dayanıyor.
Yine farklı etimolojik sözlüklerden bu kelimenin izi daha iyi araştırılabilir.
Bu tarihsel gerçekliğin yanında kelimenin tarihsel kökenleriyle ilişkilendirilmesi gereken Mor Cyriacus manastırının adını kanaatimce “Kurkayos” ya da “Kiryakos” diye yazmanın yerinde olmadığını düşünüyorum.
O halde manastırın tanıtımında yazım karmaşasını gidermek için adlandırmayı özgün şekliyle “Mor Cyriacus” olarak yazmanın doğru ve tarihsel gerçeklikle daha ilişkili olabileceğini düşünüyorum.