- 05-07-2020 17:34
- 46
Kumar oynamakla, ölümle oynamanın benzer yanları vardır. Kumarda, her zaman kasa kazanır. Ölümde ise çoğu zaman…
Pandemi sürecinde bunu yakinen müşahede ettik. Kurallara uymayan vatandaşlarımız, bu acı tecrübeyi, bize oldukça dramatik şekilde yaşattılar.
Şu bir gerçek ki artık covid19 veya sonradan çıkacak muadil virüs ve mikroplar, hayatımızın parçası olacak. Millet, asker veya casus yerine virüslerini savaştıracak. Bizde bunu iliklerimize kadar hissedeceğiz.
Bu şu demek olmuyor, madem hepimize dokunacak, salıverelim gitsin. Ne olacaksa hemen olsun bitsin.
Sizin canınız bile size emanetken, ailenizin çoluğunuzun çocuğunuzun, komşu, akraba ve hiç tanımadıklarınızın canını nasıl tehlikeye atarsınız!
Buna hakkınız yok!
Adını intihar bile koysanız, bu virüs ile oyun oynayamazsınız. Çünkü size bulaştığı anda, onlarca kişiyi de kendinizle birlikte enfekte ediyorsunuz. Beklide onların ölümünden mesul olarak katil yaftası yiyorsunuz.
Katil ithamı çok ağır mı demeyin, ölümle oyun oynuyorsanız ve bunun sonucunda yakınınız, iş arkadaşınız ya da komşunuz ölüyorsa, kusura bakmayın!
Düğün ve nişan törenlerinin yasak olduğu dönemde, ilimizin bilinen ailelerinden biri, bir evin bodrumunda nişan töreni düzenlenmişti.
Düzenlenen nişan töreninden sonra, birçok kişi hastalanmış, hastaneye başvurmuş, 4 gün sonrada covid19 pozitif olduklarını öğrenmişlerdi. Bu 4 gün boyunca da hastaneye gidenlerin dışındakiler, işe gitmişler, komşular ve arkadaşlarla görüşmüşler, çocuklarını okşamışlardı…
Dokundukları herkes, bir şekilde etkilenmişti.
Sonrada, şehirde virüs niye patladı!
Bu sadece küçük bir örnek. Yakın zamanda bir aile dostumuzun çocuğu vefat etti. Çok kişi taziye ziyeretinde bulundu. Gidenlerin büyük çoğunluğu da ateş ve öksürükle geri döndü, Covid19 pozitif diyede karantinaya alındı. İşin acı boyutu ise bunların içerisinde birçok sağlıkçı arkadaşımızda vardı.
Önceki gün yine eski bir iş arkadaşımın annesi vefat etti. Başsağlığı için aradım, taziye kurdunuz mu diye sordum, taziye evleri yasak ama bahçeye sandalye kurduk diyor. Bize, gelmeyin, gerek yok demeyerekte, beklediğini ima ediyor.
Yani gelin, kapın, gidin diyor!
Bu işin şakası olmaz. Son zamanlarda özellikle Batman, Diyarbakır ve Siirt gibi bölge illerinde patlama olmasının sebebi, bizim kültürel zenginliklerimizi, ölüm dehlizlerine tedbil etmemizdir.
Düğün taziye ve bayramlarda ölümle ettiğimiz danslar, maalesef yoğun bakım sedyelerinde nihayete erebiliyor.
İşi topluca yaptığımız içinde o yataklar az geliyor. İnsanların bir kısmına gidin kendinizi karantinaya alın denerek, eve gönderiliyorlar. Ki bu bizde çok zor! Birine bir şey yaptırmak istiyorsanız ona, o şey yasaktır deyin!
Pozitif çıkanların eve gönderilme meselesine gelince, her düğünde 10 kişi kaparsa, her gün 100 düğünden, kaç eder, sorusunu sorarım.
Buna taziyeleri de eklersek, muazzam bir rakam çıkar. Bunların tümünü hastanede izlemeye çalışırsak, tüm park ve otoparkları hastaneye çevirmemiz gerekecek diyeceğim ama şehirde yeterince park ve otoparkta yok maalesef.
Sağlık müdürümüzün, dün attığı mesaj ile bitirmek istiyorum:
“Batmanımızda taziye düğün, nişan gibi törenlerde COVİD19 enfeksiyon bulaş ihtimali çok yüksek. Değerli hemşerilerim, Allah büyüklerimizi başımızdan eksik etmesin diye hepimizin içten katıldığı duamıza, fiili dua ile katkıda bulunalım. Lütfen yaşlılarımızı bu törenlerden uzak tutalım.”
Tabii ki kendimizi de hem bu törenlerden hem de yaşlılarımızdan kontrollü şekilde uzak tutalım.
Birilerinin gönlünü almak için birilerinin canına mal olmayalım!
Düğünü ölüm, taziyeyi oyun alanına çevirmeyelim!
Hayırların şerre tebdil edilmediği yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…