- 01-04-2019 02:21
- 16782
Muhtemelen değerli okurlarımın 2 sorusu olacak.
1-Taziyede mutlu son olur mu?
2 -Seçim sabahı taziye yazısı yazılır mı?
Haklısınız, hemde çok haklısınız, lakin benimde kendimce geçerli bazı sebeplerim var.
Birincisi, uzun süredir, şahıs, STK, platform ve gazeteci olarak üzerinde ciddiyetle durduğumuz bir konuda, ciddi bir merhale katedildi. Taziye evlerinde taziye sahiplerini mutlu etmese bile acılarını misliyle katlayan bir âdetin kaldırılması, mutluluk verici.
İkincisi seçim günü sandıklar kapanmadan yazıyı yazı işlerine teslim etmem gerekiyordu. Her ne kadar sonucu belli bir seçim de olsa, yorum yapmam doğru olmazdı.
Herkes seçimi konuşurken ikinci gündeme gitme gereği duydum. Çünkü Batman Müftülüğü taziye yemekleri olayına el attı ve iki Cuma namazıdır bu konuyu işliyor. Olayın dini sosyolojik ve ekonomik yönden sakıncalarını anlatıyor, tüm din görevlilerinin bu bir konuda hassas olmalarını, halkı bu konuda bilgilendirmeleri ve sonuç odaklı çalışmaları noktasında uyarıyor.
Sayın Müftümüzün, müftü yardımcımızın ve tüm Diyanet camiamızın bu konuda ki çabasını takdir ediyorum.
Din adamı dediğiniz, sadece kitapta yazılanı okuyup, kitabı kapatmak değildir. Yeri geldiğinde sokakta yaşanan ile kitapta yazılanı, birleştirip Peygamberimiz (SAV)’in sünneti ile de karşılaştırıp yorum yapmasıdır.
İşte biz böyle alimler, din adamları ve yöneticiler istiyoruz. Yorum yapan, araştıran, risk alan, yanlışa karşı duran, kul ne der değil Allah ne der diyen…
Allah yanlışa karşı duran herkesten razı olsun, bu işin sonuçlanmasına da katkısı olan herkese ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyor, müftülüğümüzün son Cuma namazında yaptığı açıklamayı sizlerle paylaşıyorum:
“Muhterem Kardeşlerim,
En değerli varlık insandır. İnsan hayatta iken ne kadar değerli ise vefat ettiği zaman da en az o kadar değerlidir. Ölünce yıkanmasının, kefenlenmesinin, namazının kılınmasının ve usulüne uygun defnedilmesinin farz olması bundandır. Cenaze namazına katılmak, dua etmek ve defin işlerinde bulunmak peygamberimizin tavsiye ettiği önemli bir husustur. Taziyede bulunmak ve teselli edici söz söylemek de cenaze yakınlarına karşı yapmamız gereken önemli bir vazifedir. Bunun için en güzel yer taziye evleridir. Bu da ilimizde en güzel şekilde yapılmaktadır. Ancak özellikle imkanı olmayan kardeşlerimize büyük bir külfet oluşturan taziye evlerinde yemek ikramı uygulaması sünnete uygun değildir ve bidattir. Doğrusu cenaze yakınlarına ikram edilmesidir. Taziye de yemek ikramı sadece cenaze yakınları ile uzaktan gelen misafirler içindir bu nedenle başkaları yememelidir. Cenaze sahipleri olarak yemek ikram etmeyelim. İkram edilse bile bu yemeği yemeyelim. Yemek saatlerinde taziyelere gitmeyelim. Yanlış ve külfetli olan yemek ikramını el birliği ile kaldıralım. Taziye sahiplerinden imkanı olanlar, yemek yerine bilahere fakirlere,muhtaçlara ve hayır kurumlarına yardım edebilir. En makbul ve makul olan da budur. Taziyelerimiz; teselli, acıları paylaşmak ve ibret almak için olsun, çile için olmasın. Biz imam hatiplerin; yemek saatlerinde taziyeye gitmeyeceğimizi ve hiçbir zaman taziye yemeği yemeyeciğimizi buradan ifade etmiş olayım.”
Bu vesile ile cumamız mübarek ve geçmişlerimize rahmet olsun.
Tüm bidatların ve yanış uygulamaların, tez elden kaldırıldığı, aydınlık yarınlar dileğiyle, sağlıkı ve mutlu kalın…