- 31-10-2016 18:43
- 17578
Son dönemlerde ekonomi alanında işler rayında gitmiyor.
Özellikle esnaf ve işadamlarını hırpalayan ve sallayan ekonomik durgunluk var.
Bu sadece Batman’a has değil, ülke genelinde de aynı havayı soluyabiliyoruz.
Hain darbe girişimi, bölgede devam eden çatışmalar, Suriye ve Irak’taki gelişmeler bu durumu tetikleyen etkenlerden bazıları.
Konu ekonomi olunca herkes etkileniyor. Ancak, işadamları ve esnaf daha bir etki alanında kalıyor!
Ekonomik sıkıntı yaşayan küçük-büyük işletme sahipleri ve esnaf’ın ekonomik sıkıntılarına bir de bankaların tavrı eklenince çark adeta durma noktasına geldi. İşadamı, esnaf, zanaatkâr, memur, işçi...
Bu dönemde ihtiyaç duydukları kredi konusunda bankalardan pek olumlu yanıt alamıyorlar.
Kredi için başvuru yapan esnaf ve işadamları birçok zorlukla karşılaşıyor. Bankaları anlamak zor değil. Kendilerini sağlama almak istiyorlar ve bu onların hakkı, suçu biraz da kendimizde aramakta fayda var. Ama dosyaları temiz, üretim yapan firma ve şirketler de var.
Bunlara neden zorluk çıkarılıyor?
Bankaları bir tarafa bırakalım. ***
Devletin önemli kuruluşları var. KOSGEB, DİKA, Kredi Fonu, Esnaf kefalet, Bu kurumlar kredi konusunda Bankalardan daha katı.
Akla hayale gelmeyen evraklar istiyorlar. Kefalet ve tapu verseler dahi kredi alamadığı için iflas noktasına gelen işadamları ve esnaflar var.
Çatışmaların devam ettiği, ekonomik durgunluğun yaşandığı, Irak ve Suriye’deki gelişmelerin belirsizliğini koruduğu bu dönemde banka ve devlet kuruluşlarından kredi alamayan ve çarkı çeviremeyen esnaf ve işadamları iflasa doğru sürükleniyor.
Temiz yürekli esnaf ve işadamlarını kurban etmeyelim. ***
Kime mi? Tefecilere ...
Banka, KOSGEB ve Kredi Fonu gibi kuruluşlardan kredi alamayan esnaf ve işadamları işler düzelir umuduyla tefecilere başvuruyor.
Tefecilerin faiz oranı, yüzde 10-15 seviyelerinde. Birçok esnaf ve işadamının tefecilerin kıskacında olduğu dillendiriliyor.
Tefecilerin bir gideri yok. Bir kalemle milyonlar kazanıyorlar.
Devletin kasasına giren vergileri de yok. Paralar direk cebe iniyor! Esnaf, memur, işçi, işadamları ise vergi yükü altında eziliyor.
Suç tefecilerde mi? Bence vergi konusu hariç tefecilerin bir suçu yok.
Zorla kimseye para vermiyorlar. Arz talep meselesidir. Vicdanlı olmak veya olmamak kuralı ticarette yok.
Banka ve Kredi kuruluşlarının el uzatmadığı, yardım etmediği iş adamlarına tefeciler el uzatıyor! Tefecinin borcunu başka bir tefeciden temin ederek ödeyen insanlar var.
Tefeciler iş hayatının görülmeyen patronları konumuna geldi. ***
Bölgeye yönelik teşvik ve yatırım paketi yeni açıklanmışken, kredi konusunda işadamları ve esnafı nefessiz bırakmak bölgedeki ekonomiyi daha da baltalamaz mı? Şöyle bir örnek verelim.
200 bin lira makine desteği veren bir kuruluş, bunun karşılığında aynı şahıstan 300 bin liralık kefalet istiyor. 300 bin lirası olan neden 200 bin kredi alsın ki? Bunu da geçelim, Fabrika ve tesis kuruldu diyelim.
Ham madde için kredi alamayan işadamları var. Yani çark dönmüyor.
Banka ve yatırımcı kuruluşlar şu anda bu bölgeye ölü bölge olarak bakıyorlar. Birkaç işadamı dışında nefes alabilmek için kredi kolaylığı sağlanan kimse yok.
Bu şartlarda bölge ekonomisi daha ne kadar ayakta durabilir ki? *** Sözün özü, ekonomi herkesi derinden etkiliyor.
Bölgedeki ve sınır dışındaki gelişmeler uzun bir süreç alacak gibi görülüyor. Ekonomi bir süre daha hepimizi hırpalayacak.
Belki de sallayıp ezecek!
Bankalar bu bölgeyi ölü bölge olarak görüyor ve işadamları ve esnaflara yönelik kredi konusunda deveye hendek atlatacak zorluklar çıkarıyorlar. Devletin kredi kuruluşları da aynı yöntemi uyguluyorlar. İş adamları ve esnaflar zorda.
İşyeri kapatanlar çoğaldı. İflas bayrağını hazırlayanlar var.
Umudun tefeciler olduğu bir bölgeye dönüştük. Acı ama gerçek bu... Dostçakalınız...