- 14-12-2021 00:15
- 13-12-2021 18:34
- 4760
Ciddi manada bir sosyal ve toplumsal mesela olan Tefecilik yuva yıkmaya can almaya devam ediyor.
Tümü ile organize bir suç olan tefecilere yönelik geçtiğimiz haftalarda baskınlar oldu, kimisi cezaevine gönderildi.
Kimisi de banka şubesi gibi hala yüksek faizle faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor.
Şehrimizde yaygın olan Tefecilik özellikle doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki tüm illerde yaygın bir meslek haline gelmiş bulunmaktadır.
Bu konuda defalarca yazılar yazdım.
Ama bir türlü bu illegal faaliyetler durdurulmuyor.
Tefeciler en çok ekonomide puslu havayı seviyorlar.
Yaşadığımız bu zorlu süreçte de zirve yapabilirler.
Zor duruma düşen insanları tuzaklarına düşürebilirler.
Bu nedenle ciddi manada önlemler almak gerekir.
Tefeciler kadar fırsatçı uyanık kimse yoktur.
Döneme göre renk ve mevzi değiştirirler.
Hep güçlüden yana olurlar.
Tefecilerin bir partisi var mı peki?
Partileri de var,
Örgütleri de var,
Cemaatleri de var,
Aşiretleri de var.
Hepsi de menfaat ve çıkara dayalıdır.
Çıkarları menfaatleri ve kendilerini koruyacak güç neredeyse onlar orada yer alıyorlar.
Bu yüzden onları sadece bir partinin yandaşı veya mensubu olarak göstermek yanlıştır.
Onlara bu partinin mensuplarıdır demek hedef şaşırtmaktır.
Tefeciliği minimize etmektir.
O yüzden bunları sadece bir parti, cemaat ve örgütün içerisinde aramak doğru değildir.
Virüs gibi devlet kurumlarının içerisine kadar her yere yayılmışlar.
Tefeci’nin kutsalları, inancı, ideolojisi, fikri olmaz.
Olsa tefecilik yapmaz.
Samimi bir şekilde tefecilik şayet ortadan kaldırılmak istenilirse önce bir kişinin, şirketin, esnafın neden tefeciye mecbur kaldığının sebebinden yola çıkmak gerekir.
Tefeciliği var eden yaşatan sebepleri ortadan kaldırmak gerekir.
İnsanlar neden tefecinin yüksek faizini kabul ediyor onun üzerinde durmak gerekir.
Bankaların kredi vermede aradığı kriterlere bakmak lazım.
Bankaya borcunu ödemeyene bankaların yaptırımlarına bakmak gerekir.
Bütün bu sebepler ortada varken tefeciliği bitirmek mümkün mü?
Birde paranın toplumu nasılda esir aldığına bakmak gerekir.
Çıkar menfaat ilişkisi toplumsal dayanışmayı, yardımlaşmayı bitirmiş.
Zor durumda kalan akrabasına komşusuna özellikle parasal konularda kimse yardımcı olmuyor.
Borç alışverişi tümden neredeyse yok olmuş.
Tümü ile insafsız bir şekilde vadeye, faize dayalı bir ekonomik sistem işliyor.
Buda tefeciliğin daha da yaygınlaşıp hortlamasını sağlıyor.