- 04-07-2016 15:21
- 42
Yaşam stratejik bir oyundur.
Bu oyunda rakiplerinizi siz seçmezseniz, onlar sizi seçerler.
Bazen de doğal rakipleriniz vardır, siz isteseniz de istemeseniz de…
Oyunlarda hedef her zaman kazanmaktır. Kendiniz kazanamıyorsanız, rakibinizi zayıflatıp çökertir, ona kaybettirirsiniz. Rakibinizin kaybetmesi, sizin zaferinizin ilanıdır.
Yaşamak için kazanmak gerek, kazanmak için oyunu kuralına göre oynamak.
Bazen yapman gereken hamleler, çok zoruna gider, canını yakar, nefsini zorlar. Lakin bunu yapmak zorundasınızdır.
Karşınızdaki bir hamle yapmıştır ve bu hamleyi bertaraf etmek için karşılık vermeniz gerekmektedir.
Yapacağınız hamlenin sizin yararınıza olmasından çok rakibin hamlesini bertaraf etmesine yönelik olması gerekir.
Lakin sizin faydanıza olacak hamleleri, rakibiniz planmışsa bu sonraki hamlede alacağınız daha büyük kayıpların hazırlayıcısı demektir.
Sizi sevmeyenlerin istedikleri yollara girmeyin. Çünkü onlar sizi sinirlendirirken, sizin sonra ki adımda ne yapacağınızı da tasarlamışlardır.
Siz, ilk akla geleni veya doğal olan tepkiyi verirseniz, kendinize değil onlara hizmet etmiş olursunuz.
Size acı çektirene hizmet edip, kendi acınızı katlamış olursunuz.
Bunun farkına varmak için soğukkanlı olmak, rakibi tanımak ve çok iyi okumak gerek!
Yazılı olanları da olmayanları da okumak…
Oyunlar büyük, rakipler de!
Kürt olduğumuz, Türk olduğumuz, Müslüman olduğumuz, insan olduğumuz, bu topraklarda yaşadığımız veya bu havayı soluduğumuz için bize düşman olanlar, bize bir oyun planı hazırlamış ve ekranlarının başında bizi yönlendirip, şekillendiriyorlar.
İstediklerini yükseltip, istediklerini alçaltıyor, enerji yükleyip saldırtıyor, yara aldırıp dinlendiriyor, istediği anda da imha edip bertaraf ediyor!
İstesek de, istemesek de birileri bize bunu yapıyor.
Buna karşı yapacağımız ilk adım o oyun parkuruna dışarıdan bakmak, oynanan oyunu görmek, oyun oynatanları mahcup edecek oyunlar oynamaktır.
Yoksa ne bayram ederiz, nede seyran!
Oyunumuz çok basit. Düşman bizi mutsuz ediyorsa, mutlu olacağız!
Kardeşimizle kavga etmemizi istiyorsa ona daha çok bağlanacağız, kalkın diyorsa oturacağız, oturun diyorsa kalkacağız, telkin ettiklerini alıp zıddını icra edeceğiz, okumayın dediklerini okuyacak, yasakladıkları, sakladıkları eserleri okuyacağız, yedirdiklerini yemeyecek, yemeyin dediklerini yiyeceğiz, kusun dediklerinde, içimizde volkan olsa tutacağız, afiyet olsun dedikleri her şeyi kusacağız…
Bize düşman diye bellettikleri hiç kimseyi düşman olarak görmeyeceğiz!
Bize katil olarak sunduklarını, kullanılıp çöpe atılacak zavallılar olarak göreceğiz!
Onları göreceğiz, arkadaki onları!
İstanbul’da bombayı patlatan onları!
Örgüt ismi, örgütçü ismi hiç mühim değil. IŞİD, PKK veya FETÖ hiç fark etmez.
Bunların beslendikleri kaynak tek, formalar farklı olsa da yeri geldiğinde müsabaka yapsalar da soyunma odaları, sermayeleri ve stratejistleri tek. Teki kişiye, tek amaca hizmet ediyorlar.
İslam’ı zayıflatmak!
İslam ile Müslümanlar arasına bir hat oluşturmak, İslam’la Müslüman olmayanlar arasındaki hattı genişletmek.
Bunun en önemli adımlarından biri de İslam sancağının son düştüğü yer olan Anadolu’da hiçbir zaman huzuru tesis ettirmemek. Kaos oluşturmak, düşmanlığı körüklemek, sanal örgütlerle, Müslümanları birbirine öldürtmek!
Bu oyuna gelmeyelim. Çevremizde ki gavursevicileri, gavursavarlarla değiştirelim.
Onlar bayram yapmayın diyorsa, bayram yapalım.
Onlar düşman olun diyorsa, kardeş olalım.
Onlar alın diyorsa, satalım, satın diyorsa alalım.
Onlar sevin diyorsa kaçalım, kaçın diyorsa sevelim!
Bütün kötülerin oklarını yönelttikleri hedef, iyilerin ve iyiliklerin yuvasıdır. Kötülerin oklarını takip edin, kime gidiyorsa o iyidir.
Gavurların nefret ettiği, sizin için hayırlıdır!
Onlar bayram yapmamamızı istiyorlar, biz yapacağız.
Gülmememizi istiyorlar, biz güleceğiz!
Ağlamamızı istiyorlar, biz acılarımızı gömüp, şehitlerimizi arşa gönderip, oradaki yerlerini görüp, zafer çığlığı atacağız!
Allah’ın vaadidir, sonuçta iyiler kazanacak!
Allah’ın vaadi şaşmaz, düşmanı kahretmek için, birbirinizi sevin, barışın, yakınlaşın, bayram edin.