- 11-03-2015 20:48
- 21002
Geçtiğimiz hafta Türkiye Petrolleri (TP) Genel Müdürü Besim Şişman, Batman ve Adıyaman Bölge Müdürlüklerini ziyaret ederek, personeline ve basın mensuplarına bütünsel dönüşüm projesini tanıttı.
Sözlerine başlarken de “bizim amacımız her sene bulunduğumuz ligde şampiyon olmak mı, yoksa üst liglere çıkıp orada şampiyonluk kovalamak mı? Bence her yıl süper ligde şampiyon olmak değil, şampiyonlar liginde mücadele etmek önemlidir” diyerek hedefinin büyüklüğünü ortaya koydu!
Türkiye Petrolleri ülkenin en köklü, en karlı, en stratejik, en profesyonel şirketlerinden birisi. İş böyle olunca da hakkında alınacak en küçük karar bile, herkesi yakından ilgilendiriyor. Üretimin büyük çoğunluğunun yapıldığı Batman, Diyarbakır ve Adıyaman içinse çok daha derin anlamlar içeriyor bu kararlar.
Malumunuz son zamanlarda kurumun özelleştirilmesi gündemde. Enerji Bakanı Taner Yıldız ve Genel Müdür Besim Şişman, özelleştirme değil, özerkleşme diye açıklamalarda bulunsalar da kamuoyu bu konuda çok da tatmin olmuş görünmüyor.
Sayın Besim Şişman’ın savunduğu “THY modeli bir özerkleşme” akla en yatkın olan model. Hem ülke, hem kurum, hem de personel (işini iyi yapan) için en mantıklı olan bu.
Petrol sektörü, dünyanın en acımasız, en kuralsız (!), en dengesiz, en büyük sektörlerinin başında geliyor. Bu kadar karmaşık bir sektörde, bürokrasinin hantal yapısıyla mücadele etmek, otobanda Ferrari ile kapışan Toros’a benzer.
Lakin Besim Bey de öyle diyor “Rakiplerimiz, milyar dolarlık sosyal projeler, geliştirirken, biz bir servis aracı veya bir damacana su için hesaba çekiliyoruz…”
Damacana su ile iki tane servisle uğraşan bir yapı, büyük projeler geliştiremez, dünya çapında ki aktörlerle mücadele edemez!
Bu yapının bu ağırlıklardan, bu saçmalıklardan kurtulması gerekir. İşlevsel, gelişime açık, operasyon ve risk yüzdesi yüksek, bu risk ve yapıyı kaldırabilecek nitelikte yöneticilerle, çıkılmalı yola.
Genel Müdür bunu çok net söylüyor. TP ülkenin en profesyonel, en oturmuş kurumlarından biri. Batman sokaklarından rast gele 3 kişi çevirip koltuğa oturtun, sistem hiç problemsiz devam eder. Bizim amacımız, sistemin olduğu gibi devam etmesi değil, kendini yenileyerek, geliştirerek ve büyük atılımlar yaparak devam etmesidir.
“Bunun için de bugünü değil, yarını ve sonrasını iyi hesaplayan yöneticiler olmalıyız, kendimizi aşmalıyız “diyor.
Şayet alt yapısı oluşturulmuş olan “Bütünsel Dönüşüm Programı” programlandığı şekilde gerçekleşirse, yurt içi ve dışı üretimde ciddi bir ivme yakalanacak, personel sayısı ve kalitesi artacak, uluslar arası rakiplerle rekabet şansı yakalanacak…
Proje oldukça iyi niyetli hazırlanmış, profesyonel bir çalışmanın ürünü. TP Genel Müdürü Besim Şişman, Karadeniz insanının temiz, dürüst, heyecanlı ve dobra yapısına sahip.
“Kafama koyduğumu yaparım uşağım” diyen neslin evladı. Ama son kararı siyasetçiler verecek.
Siyasetçilerin içinde olduğu hiçbir kararda kesinlik yoktur. Bugün bugündür, yarın, yarın! Enerji Bakanımız, Taner Yıldız bu tarz bir insan değil belki ama o da bugün var yarın yok!
Haziran seçimlerinde aday olamayacak.
Yeni gelecek bakan, ne diyecek, ne düşünecek, Taner beyin politikalarını aynen devam mı edecek, yoksa kafasında çoktandır hazırlamış olduğu projelerle mi gelecek. Bu projeler sürpriz olacak mı olmayacak mı?
Yapılan bunca çalışma ve emek boşa gidecek mi gitmeyecek mi?
Türkiye Petrolleri satılacak mı satılmayacak mı?
Kurumda radikal değişiklikler olacak mı olmayacak mı?
Bunu zaman gösterecek!
Personel ve bölge halkı Besim Şiman’a güveniyor ama işin içine siyaset karşınca onun da kafası karışıyor!
Hayırlısı diyelim, bölgemizin hiç tartışmasız en büyük ve en değerli kurumu olan TP’nin en doğru sistem ve en uygun yöntemle yönetilmesi, büyütülmesi, geliştirilmesi, kaynaklarının yine kamuya aktarılmasını temenni ediyoruz.
Bölge halkı için manevi bir değere de haiz olan kurumun, prangalarının sökülüp, ehil ellerde daha ileriye taşınması dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…