- 04-03-2022 09:00
- 04-03-2022 09:44
- 142
Bazı durumları kabullenmekte zorlanan bir ülkeyiz.
Vadesi dolmuş gerçeklikler var. Süreçleri okumakta zorlanıyoruz.
Bilim ve teknolojiyi çok ama çok geriden takip ediyoruz.
Bu yüzden belki de bu ülkede sorunlar kabuk bağlamış, cömlenemeyecek duruma gelmiş.
Hangi meselede diye soracaksınız. Her mesele de böyle.
Çağı yakalamak da zorlanıyoruz. Bu kafayla zor. Bizim kafamızı değiştirmemiz gerekiyor.
Şu anda en elzem olay budur. Avrupa nasıl bir medeniyet oluşturdu.
Kafasını değiştirdi, hayata bakış açısını değiştirdi ve geleceği kurguladı.
Bilime, sanayiye, teknolojiye, tıbba, uzaya kafayı yordu.
Her şeyden de önemlisi medeniyetini oluştururken insanı önceledi.
Bugün Ortadoğu ve geri kalmış toplumların çoğunda Avrupa'da yaşama isteği var ve Avrupa, insan konuşulduğu da hep örnekleniyor.
Biz ise kötü örneklerle sunuluyoruz.
Bizim ne yapıp ne edip kendimizi geleceğe hazırlamamız lazım. Geciktim hem de çok geciktik.
Trene hep arkasından bakmaktan vazgeçmeliyiz. Bir günde trenin makinistliğine soyunmalıyız.
Bunu başarabiliriz.
Yeter ki kafamızı değiştirelim. Bir de tembellikten, tüketim toplumu olmaktan vazgeçip üreten ve ürettiğini pazarlayan olalım.
***
Dipnot:
Vergi konusunu geçmişteki bir yazımda yazmıştım.
Vergi hırsızlarıyla dolu bir ülkede yaşıyoruz.
Vergi nasıl kaçırılır bunu anlatan ve yol gösterici olan bilirkişilerin varlığını anlatmıştım.
Bakın İsveç'te geçici oturum hakkını almak istiyorsanız iki yıl boyunca verginizi mükemmel bir şekilde ödemeniz gerekiyor.
Avrupa'da birçok suç affa uğrar ama vergi hırsızlığı asla kabul görmez. Bizim ülkemizde ise vergi kaçırmak bir şeref nişanesi gibi görünün.
Naylon faturalarla devleti dolandıran binlerce kişi var.
Pardon kimse devleti dolandırmıyor, milleti dolandırıyor.
Bu bence iki defa suç ve ahlaksızlık.
Bu ülkede vergi hırsızlığı cinayet gibi görülürse, asgari ücretli 20 bin lira ücret alır.
Bu ülkede yoksul kalmaz.
E... Bunu da devlet denetleyecek...
Eğer hırsızlık varsa yine devlet hesap vermeli.