- 20-05-2022 08:30
- 20-05-2022 10:12
- 8
Zaman ve mekân mefhumu görecelidir. Einstein’in meşhur izafiyet teorisine göre evrende hareket ya da hareketsizlik başka bir maddeye göre belirlenebilir.
Araç içinde oturup hareketsiz duran bir kişi, aracın hızı 200 kilometre ise o da gerçekte 200 kilometre ile hareket ediyordur.
Ama aracın içinde oturan kişi yine de hareketsiz olduğunu iddia edebilir.
Bugün Mars’a ayak basmanın hesaplarını da yapabiliriz; gözümüzü kapatıp burnumuzun ucunu dahi göremez noktaya da getirebiliriz kendimizi.
Bilgi de böyledir.
İnsan kendisini bildiği üç beş şey ile de bilgili görebilir; milyonlarca hakikatı bilse dahi kendisini yeteri kadar bilgi sahibi görmeyebilir.
Kişiden kişiye değişir bu durum.
Dolayısıyla kişide bilgi artıkça esasında daha çok bilmediklerinin farkına varır.
Ne de çok az şey biliyormuşum, der.
İmam-ı Azam Ebu Hanife, “Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi.” derken bu evrensel hakikati kastetmiş aslında.
Tarihin her döneminde Ebu Cehil’ler var olmuştur ve bu cehaletin babaları tarafından gereksiz yere pek çok gürültü koparılmıştır.
Ama hakikat dediğimiz şey eninde sonunda tecelli edip hükmünü sürmüştür.
Zira, hakikat güneş gibidir, balçıkla sıvanmaz.
**
Geçenlerde bir sosyal medya hesabında -ismi lazım değil- ayağı yere değmeyen, bilir bilmez her şeye salça olan, birtakım karalamalarla kamuoyunu kandırdığını (inanmak) zannedenkıymeti kendinden menkul ve sözüm ona zekatopubir zat, toplum mühendisliği rolüne soyunup takipçilerinin bu algılara inanmasını beklediğini izledik ibretle…
Batman Üniversitesini kastederek ağaç dikme törenleri, müzik şölenleri, ne olduğu belirsiz programlarla dolu, akademik kariyere gelince sıfır, diyor…
Şimdi gülelim mi ağlayalım mı bu ifadelere?
**
Kurumlar vergisi gibi kurumlar için akademik kariyer mi var mıymış?
Akademik kariyer ne ola ki?
Önce bunu izah edebilirse, belki salvo ve ıskalamalarla hedef tahtasına oturttuğu Üniversite’de kariyer ne demek anlarız.
Üniversitede yeteri kadar kariyer günleri mi düzenlenmiyor acaba?
Sayın algı operatörü anlamını dahi bilemediği kelimelerle ekskavatörü tam da şehrin ana içme suyu şebekesine nişanlıyor, topu rakip kale yerine kendi kalesine atıveriyor bir çırpıda.
Seyircinin “oley” çektiğini sanıyor ama nafile…
Ağaç dikme töreni kötü bir şey mi bu arada?
Peki, müzik dinletisini nereye boca edelim?
Kastettiği akademik kariyer acaba Üniversite’deki büyüme faaliyetleri mi?
Eğer onu kastediyorsa sadece birkaç tanesini yazalım da onlara da bir kılıf giydirsin sayın operatör…
Yeni açılan Diş Hekimliği Fakültesi mi dersin, enerjinin pilot üniversitesi olmak mı dersin, akademik sempozyumlar, kongreler, çalıştaylar, atölyeler, sergiler mi dersin, Sağlık Bilimleri Fakültesi mi dersin, Turizm Fakültesi mi dersin, büyüyen ve kentiyle bütünleşen bir Üniversite mi dersin, ne dersen de…
Bunlar sadece devede kulak…
**
Taktım gerçekten şu akademik kariyer işine.
Üniversitede düzenlene düzenlene artık gına getiren kariyer günlerine davet mi edilmemiş ne?
Sayın operatör kör gözle yeni bir şebekeye nişan almayıp açıklasa bari…
Sonra da birileri insafa gelip bu zatı çağırsa bir kariyer gününe…