TRT Kürdi’nin bir tabelası bile yok

TRT Kürdi’nin bir tabelası bile yok

Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ, çeşitli inceleme ve ziyaretlerde bulunmak üzere Batman’a geldi.

Bir kesim sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat önderleri ve Cumhur İttifakına mensup partililerle iftarda bir araya geldi.

Bakan Bozdağ’ın görüşme ve temasları, belli bir çevre ile gerçekleşti.

Gerçek manada sivil olan ve hiçbir siyasi oluşuma partiye bağlı olmayan birçok aydın ve STK, Bakan Bozdağ’ın buluşmasına yine davet edilmedi.

Bakan Bozadağ, Batmanda bulunduğu süre zarfında birtakım açıklamalarda da bulundu.

Önemli bulduğum açıklamalarından biri de, Kürtçenin önünde bulunan yasakların kaldırıldığı ile ilgili sözleriydi.

Bakan Bozdağ’ın açıklamasına bakalım önce;

Son 20 yılda Türkiye'nin her alanda büyük değişim yaşanmaktadır. Kürtçenin üzerindeki yasakları tek tek biz kaldırdık. Rahmetli Ahmet Kaya, Kürtçe şarkı söylemek istediğini ifade edince bugün Sayın Kılıçdaroğlu'nun etrafına çöreklenmiş olanların, rahmetliye nasıl linç uyguladıklarını o dönemleri bilenler bilir. Kürtçe yayınlardaki engelleri kaldırdık. Devletin televizyonu ve radyoları Kürtçe yayın yapıyor artık

Sayın Bakanın Kürtçenin önündeki engellerin kaldırılması  ile ilgili kısaca görüşü  bu şekildeydi.

Ak Parti döneminde 4 ayrı üniversitede Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü açıldı, seçmeli dersler arasına Kürtçe de eklendi, bunlar inkar edilemez.

Tabi bu adımları, bu ülkenin asli unsurları olan Kürtler için bir lütuf olarak görmemek gerekir.

Kürtçe dili ile ilgi tanınan bir kısım haklar, geçmişte gasp hakların sadece bir kısmının geri verilmesidir.

Kürtçe dili ile ilgili atılan adımlar tam olarak yerini bulmadı.

Kürtçe eğitim konusunda bir l ilerleme sağlanamadı.

İlköğretimde ya Kürtçe ders veren öğretmen yok ya da insanlar korkudan Kürtçe dersini tercih edemiyor. Çünkü bir teşvik ve bir destek yok bu noktada.

Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitiren öğrencilerin neredeyse tamamı atanamayınca ve işsiz kalınca, öğrenciler bu bölümü tercih etmemeye başladı.

Öğrenci olmadığı için üniversitelerdeki Kürtçe bölümler kapanma durumuna geldi.

Eski adı ile TRT Şeş, sonraki adıyla TRT Kurdi’ye gelecek olursak, hiçbir yasal statüsü yok.

Yarın bir yetkili çıkıp ‘kapatıyorum’ diyebilir, iki dudağının arasındaki söze bakar.

Çünkü 2009 yılından beri yayında olan TRT Kurdi’nin bir tabelası bile yok.

Bir kurumun bir tabelası olmaz mı?

Haber veriş şeklinden tutun, diğer bütün programlarında resmi ideolojinin dışına çıkmadı.

Bağımsız bir şekilde Kürtçe kültürüne ve tarihine yönelik yayınlar yapmadı.

En basit canlı yayın programı, etkinlikler ve sokak röportajında bile kişi ve kurumlar neredeyse GBT sorgulamasından geçiyor.

Bu yüzden TRT Kurdi’yi tüm Kürtler değil, sadece iktidara ve resmi ideolojiye yakın kişiler izliyor.

Bu yanlışları yirmi yıllık AK Parti iktidarı ve şehrimizi geçen gün ziyaret eden Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a kimse söylemedi.  

Çünkü AK Partini iktidarının yanlışlarını ve eksikliklerini iletebilmenin önüne yıllardır setler çekilmiş.

Hiçbir yere bağlı olmayan ve gerçekleri söylemekten çekinmeyen bağımsız Kürtlere ve muhaliflere karşı birleri AK Parti’yi izole etmiş.

Kürtlerin Kürtçe dilin gelişimi korunması ile ilgili talepleri, sadece tanınan haklardan ibaret değildir. 

Bölge halkının talep ve düşüncelerinin ne olduğu, tam olarak okunmuyor.

İşte tam da bu yüzden halen TRT Kurdi’nin bir tabelası bile yok. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ