- 09-10-2024 00:00
- 08-10-2024 16:37
- 2812
Sayın Cumhurbaşkanı son günlerde İsrail'in Türkiye üzerine olan planlarından bahsediyor. Türk basını ise dört nokta üzerinden savaşı körüklüyor.
Birincisi; Amerika ve İsrail basınının söylemini sürdürmek…
İkincisi; İsrail ve Amerika'nın İran'a Savaş açması istemek.
Üçüncüsü; Şii İran’ın savaşa sokularak Amerika ve İsrail tarafından yıkıma sürüklenmesi
Dördüncüsü; Fars İran devletinin yıkılarak bölge de Türk ırkının hakimiyetinin güçlenmesi.
Beşincisi; ise Osmanlı Devleti taraftarı olan İslami kesimin geçmişteki Osmanlı hakimiyetini kurma emelleri…
Bunların neticesinde aslında Türk basınınbüyük bir kısmı İsrail ve Amerika’nın İran’a savaş açmasını büyük bir aşk ve zevkle gözlemliyorlar. Ne Gazze, ne Lübnan ve de ne İslam, bu kesimlerin umurlarında değil. Tek istekleri İslam’dan uzak Amerika ve Avrupa’ya yakın, İsrail ve Amerika tehdidi altında bir Türkiye…
Ümmet anlayışından tamamen uzak olan Türk basın ve yayıncıları savaşın kendi ırki çıkarları doğrultusunda İran üzerine yöneltilmesini gönülden istiyorlar.
Amaç din ve milliyet açısından rakip gördükleri İran’ın etkisiz hale gelmesi…
Oysa bilmiyorlar ki bölge de güçlü bir İran olmadığında güçlü bir Türkiye de olmayacak. İsrail kimseden çekinmeden tüm ülkelerin içinden geçecek. İsrail ve Amerika İran'ı etkisiz hale getirmeyi başarırsa hedeflerinin kesinlikle Türkiye Cumhuriyeti devleti olacağı muhakkak. Bunu artık bizzat ülkenin Cumhur Başkanı söylüyor.
Buna rağmen Türk Basın ve yayını ne yazık ki İsrail'in gönüldaşlığını yandaşlığını yapmaktan geri durmuyorlar. Sanki İsrail dostmuş gibi ortada duran tehlikeyi görmemezlikten gelmeye ve İsrail'e sempati göstermeye devam ediyorlar.
Bu durumun Türkiye'yi tedbirsizliğe sevk edeceği Amerika ve İsrail'e karşı savunmasız bırakacağı kesin. Ülke çıkarlarını Amerika ve İsrail çıkarlarında gören bir kısım gayri milli, gayri dini ve gayri İslami unsurlar televizyon, basın yayın ve sosyal medya üzerinden yapmış oldukları propagandalarla Türkiye'yi Amerika ve İsrail sempatizanı haline getirmek istiyorlar. İçlerinde gizledikleri Amerikan hayranlığı ve tarafgirliğini açık olmasa da yorumlarının arasında dile getirmekten kaçınmıyorlar.
İsrail'in önü alınamaz suikastçı girişimleri tüm dünya ve de Türkiye içinde büyük bir tehlike ve tehdittir.
Amerika, İngiltere ve Avrupa devletlerinin İsrail'e Ağabeylik yaparak her türlü desteği sağlamaları ve bizzat savaşı, cephenin en üst perdesinden yönetmeleri, dünya savaşına yol açması için yeterli ve geçerli bir sebeptir.
Bu devletler; İsrail’e her türlü güç, kuvvet ve silah desteği ile birlikte bizzat askeri birliklerle karadan, havadan ve denizden saldırı için hazır beklerken aynı zamanda her türlü lojistik destekle de bizzat savaşta yer almaktadırlar.
İsrail'i tabiri caizse kuduz bir köpek gibi dünyanın diğer ülkelerine saldırtırken bu ülkelerin herhangi bir karşılık vermeleri halinde de karşılarına çıkarak saldırıya geçmeleri halinde kendilerini vuracaklarını söylemekten çekinmemekte ve bu yönde her türlü askeri ve silahlı hazırlığı en üst perdeden yapmaktadırlar.
Türk basın ve yayının büyük kısmı bunların hepsini görmesine rağmen Amerika ve İsraili İran’a saldırmasından Türkiye’nin karlı çıkacağını düşünmeleridir.
Oysa İran'a sıçrayacak bir savaş Kıbrıs'ı içine alacak ve sınırda var olan PKK güçleriyle donanmış Amerikan ordusu İsrail için büyük bir koruma kalkanını olacaktır.
Türkiye her durumda ateş çemberindedir. Her türlü suikastçiliği çok iyi bilen ve beceren İsrail hiçbir engel,güç ve sınır tanımaksızın istediği hedefi vurabilecektir.
Şımarıklığın verdiği basiretsizlikle Türkiye'de dilediği yöneticileri istediği şekilde katledebilecek ve hiç kimse buna engel olamayacaktır.