- 14-12-2015 19:53
- 20600
Türkiye, gün geçtikçe karmaşıklaşan Ortadoğu’da hamle yapmak zorunda.
Birçok ülkenin Suriye’ye ve Irak’a müdahalesi Türkiye’yi de daha aktif olmaya zorladı. Rusya’nın Türkiye’ye cephe alması ve İran’ın da bu cephede yer alması Türkiye’nin işini daha da zorlaştırdı.
Ancak Türkiye her ne kadar güvenilir olmasalar da Batı ve ABD müttefikliğini öne çıkarması gerektiğini anladı. Ayrıca Kuzey Irak yönetimi liderinin Türkiye’yi desteklemesi ve Türkiye’ye gelmesi çok önemli bir adımdır.
Suriye ile beraber Güneydoğu bölgesini düşündüğümüzde Barzani’nin Türkiye ziyaretleri Türkiye’nin önemli hamlelerinden biridir. Rusya’nın “Türkiye DAİŞ petrolünü aldı” yönündeki iddialarında Türkiye’nin yanında yer alan Barzani Türkiye müttefikliğini seçmiştir.
Önümüzdeki süreç neyi gösterir bilemeyiz ama Barzani Türkiye, Kuzey Irak ve Suriye Kürtlerinin birleştirici Lideri olabilir. Türkiye Kuzey Irak ve Suriye Kürtlerini kendi bünyesine alabilir mi?
Suriye’nin karmaşık bir hal alması ve Irak’ın merkezi yönetim adına istikrar kazanmaması Kuzey Irak’ı komşusu olan güçlü ve İstikrarlı Türkiye’ye yönlendirebilir.
Türkiye için avantajlı bir durum oluşmasına sebep olacak Musul ve Kerkük petrolü kazanımları Batı ve ABD’nin bu ilişkileri bozmasına sebep olabilir.
Barzani aile yapısının mütedeyyin bir geleneğe sahip olması muhafazakâr Kürtlerin sempatisini kazanmasına yol açmıştır. Türkiye’nin gelecekte Başkanlık sistemine geçerek Barzani’nin ön planda tutulduğu Kürt federatif yapının da oluşmasına yol açabilir.
Rusya, İran ve Esad’ın oluşturdukları birlik Türkiye’nin aleyhine gelişince Türkiye bunun karşısında pozisyon almak durumunda kaldı. Ticari ve Siyasi birlikteliklerini gözden geçirmek zorunda kaldı.
Öncelikle daha önce beraber hareket ettiği Katar ile ticari ilişkilerini artırma cihetine gitti. Ayrıca genel olarak Körfez ülkeleri ile özel olarak Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile Siyasi ve Ticari müttefik olma yönünde çaba sarf edildi.
İran’ın Şii yayılmacılığının önüne set çekmek isteyen Körfez ülkeleri bu açıdan ister istemez Türkiye’nin yanında yer alacaklar. Kuzeydeki Türki Cumhuriyetlerin (Azerbeycan, Türkmenistan v.s) Rusya ile Türkiye’nin ilişkilerinin bozuk olması ve Rusya’nın Türkiye’ye ambargo uygulamasında Türkiye’nin yanında yer almaları Rusya’nın çabalarını boşa çıkaracaktır.
Türkiye’nin Kuzey’deki hamleleri ise Türki Cumhuriyetlerin Siyasi ve Ekonomik birlikteliklerini sağlamaya yönelik çabası olarak görülebilir.
Ortadoğu’nun yeni yapılanmasında; Avrupa ülkeleri, ABD, Rusya, Çin, İran ve Körfez ülkelerinin yaptıkları hamlelere karşılık Türkiye’de hamle geliştirmek zorundadır. Satranç tahtasına dönüşen Ortadoğu’da iyi hamle yapan kazanır.