28 Şubat 1997 Postmodern darbesinden bu yana 19 yıl geçti.
Dönemin kudretli paşalarının söylediği “irtica ile mücadele 1000 yıl sürecek” sözü boşta kaldı.
Postmodern Askeri darbenin etkileri uzun sürdü. Ancak görünmeyen etkisi, görünen etkisinden daha fazla oldu.
İslami hassasiyet, bilinç ve kültüre sahip insanların asilimasyona uğrayıp etkisizleşmeleri fark edilmeyen etkilerden biri olarak sayılabilir.
Küresel 28 Şubat zihniyeti, İslami bilincin arttığı tüm dünya ülkelerinde darbe ve baskı ile Müslümanları sindirmeye kalktılar.
Emperyalizmin başat argümanlarından olan “demokrasi” insanların kandırılması, oyalanması ve sömürülmesi için kullanılmaktadır. Bunu 28 Şubat’ta da gördük.
Demokrasi tiyatrosunun perdesinin indirildiğini birçok Müslüman ülkesinde gördük.
Mısır askeri darbesi yerli askeri cuntanın ve Küresel 28 Şubat zihniyetli sömürgeci ülkelerin işbirliği ile gerçekleştirildi.
Seçimler ile işbaşına gelen “Müslüman Kardeşlerin” darbe ve şiddetle yönetimden nasıl uzaklaştırıldığını hep beraber gördük.
ABD ve AB Ülkelerinin çifte standart uygulaması ve ikiyüzlü davranması sonucu silahlı örgütlerin masum, sandıkla yönetime gelip de en ufak bir şiddet hareketi olmayanların ise “Terör Örgütü” listesine alınmasını hayret ve ibretle karşılıyoruz.
Haçlı zihniyetli AB ve ABD ülkeleri Müslüman ülkelerini karıştırmaya hevesli görünmektedir.
İslam’a ve Müslümanlara olan kinlerini her fırsatta göstermekten çekinmeyenler Müslümanların yönetimi devralmaları durumunda 28 Şubat benzeri darbelerini yerli işbirlikçilerini yöneterek gerçekleştirmektedir.
28 Şubat Postmodern darbesinde; yönlerini değiştirenler, inançlarından ve ilkelerinden vazgeçenler rotası kaybolmuş Gemilere benzemektedir.
28 Şubat ertesinde ikna odaları ile insanların fikirlerini ve kalplerini değiştirmeye yeltenenler, hak ve hukuk tanımadan İmam Hatip öğrencilerinin üniversite yolunu tıkayanlar, Hükümetleri baskı ve oyunlarla devirenler tarihin çöplüğünde hak ettikleri yerleri almışlardır.
28 Şubat bir Postmodern darbe idi ve bitti.
Ancak Müslümanlara ve İslam’a olan kin ve nefret bitmedi. Bunu Cezayir’de, Mısır’da, Türkiye’de ve daha birçok Müslüman ülkesinde gördük.
“Tarih tekerrürden ibarettir” derler.
Dolayısıyla 28 Şubat zihniyetlerinin oyunlarını, hilelerini tekrar tekrar gördük ve göreceğiz.