- 28-02-2017 16:24
- 9774
Ülkemizin akademisyenleri, akademisyen kariyer ve titrini nereden alıyor?
Bu konuda kriter ne?
Kim onları akademisyen olarak belirliyor, anlayabilmiş değilim.
Anlamak da istemem doğrusu.
Çünkü objektif değildirler.
Bağımsız ve hür hiç hiç değildirler.
Eğitimlerinin ve bir şekilde sahip oldukları diplomalarının paralelinde hakkını vererek bilgili olduklarına da inanmıyorum.
Politik ve siyasi anlamda onlarca defa odaklanarak irdeleyip tartıştıkları konuları dikkatle izliyorum.
Anlattıkları, savundukları tezler ve ortaya atmış oldukları fikirler fikir denilebilirse dırdırlarına katlanamıyorum.
Her şeyden önce aşırı bağırıp çağırmaları sık sık karşı tarafın sözlerini kesmeleri kesin hüküm ve ifadelerde bile hemfikir olamamaları.
Çoğunun kiralık ya da satılmış oldukları ayan beyan ortada olmaları.
Daha birçok nedenlerle ben onları akademisyen olarak görmüyorum.
Fazlasıyla etken ve haklı olduğum nedenler var.
Akademisyen olup ta yalakalık yapmayanlara ender olarak rastlayabildim.
İstisnalar adı üzerinde her zaman istisnadırlar elbette ki onlara sözüm yok.
Olsa da saygı dolu sözlerle ifadelerle onlardan söz ederim.
Akademisyenlerin siyasi görüşleri olabilir normal karşılarım.
Partili de olabilirler onu da anlarım. Ama TV kanallarında ülkeyle ilgili bir görüş bir tez bir karar veya fikir analiz edilirken hararetle tartışılırken direk veya indirekt birilerine yağcılık yapmak zorundalar mı?
Kişisel beklenti ve istekleri doğrultusunda tez savunmaları normal olabilir mi?
Onlar akademisyen dirler istedikleri gibi hareket edebilirler her tezleri dikkatle dinlenmeli çünkü bilim eğitim süzgeçlerinden geçmiş saygın ve seviyelidirler düşüncesinde olmayı halkında böyle düşünüyor olmalarını ne çok isterdim. Ama üzülerek yazmalıyım ki bu akademisyenler maalesef böylesi bir statüde değildirler.
Eğer yeni nesil veya okumakta olan gençlik bu tipleri rol model alıyorsa eyvah derim.
Demek ki bunların sonu gelmeyeceği gibi gittikçe artacaklardır demektir.
Oysa akademik ve bilimsel kriterler kurallar şartlar konulmuş olsa herkes kolay kolay akademisyen kategorisine girmeyip bu kulağa hoş gelen mevki ve kariyer bunca ucuz olmayacak aksine gıpta duyulacak bir seviyede olurdu.
Kılık kıyafetleri vücut dilleri ses tonları kompleksleri ve bu milletin bağrından gelmeyip sanki yurt dışından özel siparişle getirilmişçesine duruşları beni çileden çıkarıyor.
Onları dinlemektense dinlememeyi tercih ediyorum.
Bu konuda kim ne derse desin?
Ne savunduklarını bilmeyip konuya bile hakim olamayan ve ileri sürdükleri tezlere inanıyorum ki kendilerinin bile inanmadıkları bu akademisyen denilen fakat akademisyenlikten fazlasıyla uzak olan bu tiplere inancım kalmadı
Dileğim o ki okur bu köşemi okuduktan sonra uyarılmış olarak bunları daha dikkatle dinlemeleri haliminde ne de çok haklı olduğum teyit edilmiş olacaktır.
Zaman zaman küfürlü konuştuklarını da atlamadan belirtmek istiyorum.
Akademisyenlere ama gerçek akademisyenlere acil ihtiyaç vardır.
“Acilen aranmaktadırlar ücret dolgundur” değil de “hak ettiklerincedir” diye ilan versem ayıp etmiş olur muyum, diye düşünmüyor da değilim.
Kalın sağlık ve sevgiyle siz saygın Batmanlılar ve değerli Sonsöz okurlarımız.