Cenaze yerdeyken siyaset yapılmaz.
Türkiye'de az rastlanır iki deprem hem de ikisi de yedi üstünde yaşandı.
Öyle normal bir deprem değil.
Olağanüstü bir deprem.
Öyle ki binlerce binayı yıktı.
11 vilayet etkilendi.
En çok da Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş...
Deyim yerindeyse üç kenti adeta sildi attı.
Bu kadar çok ölümüz varken siyaset ehlinin deprem üzerinden siyaset yapması kabul edilemez.
Daha ölümüz yerde ve kaldırmadık siz neyin kafasını yaşıyorsunuz.
Türkiye son yıllarda enteresan bir ülke oldu.
İnsanlar nerede ve nasıl davranacağını bilmiyor artık...
Spor müsabakasında siyaset yapamazsın?
Taziyede kahkaha ile gülemezsin.
Bu listeyle böyle uzar gider...
Deprem sonrası ilk iş binaları yapan Müteahhitler tutuklandı.
Tabi toplum su soruyu sormadan edemiyor.
Belediye başkanlarının ve yapı denetimlerin inşaat mühendislerinin hiç mi suçu yok.
Tek suçlu müteahhitler mi?
Bence değil?
Bana sorarsanız o zemin etütlerini yaptırmadan imara açan belediyelerde sorumlu.
Özellikle belediye başkanları sorumlu.
Bugüne kadar hakkında tutuklama olan tek bir belediye başkanı yok.
Demek ki bu adamlar sütün içindeki ak kaşık.
Kabul edelim ki bu bir silsile...
Belediye başkanı, yapı denetim çalışanları, inşaat mühendisleri, denetleyicileri, ustaları Müteahhitleri herkes sorumlu.
99 depremi sonrası öyle demiştik.
Unutmayacağız, unutturmayacağız diye biz de unuttuk, herkes de unuttu.
O gün orada hayatını kaybedenlerin aileleri unutmadı ya da onlar da unuttu.
Çünkü kimse maalesef bu ülkede ders almıyor.
Ve unutkanlık insanın genlerinde var.
... Ama bu deprem unutulmamalı...
Bu ülke deprem kuşağında en azından bu gerçek unutulmamalı ve ona göre tedbirler alınmalı.
Yoksa daha çok canımız yanar, daha çok enkaz başında bekler ve ağlarız.