UYUYAN DİNİN SALİKLERİ UYANIN

UYUYAN DİNİN SALİKLERİ UYANIN

Günümüz Müslüman’larının çoğunluğu uyuyan dinin mensubu. Allah’a iman eder, salatı ikamet eder, mümin kişi olduğunu zanneder. Ama kalbi Allah’ın bilincinden uzaktır. Kalbini, iradesini, hayatını Allah’tan başka her şey iş kal etmiştir. İmanı sahte, ibadetleri şuursuzdur. Bu Müslüman uyuyan dinin salikidir. Uyanmak için Kur’an-ı Kerim bilincine sahip olmak, Muhammed ümmeti olduğunun farkına varmak şart. ‘’ Gerçek şu ki, Vahiy muttakiler için bir uyarıdır.’’(Hakka suresi;45.ayet).’’ Sözün özü:( ey muhatap) sen azamet sahibi Rabbin adına hareket et ‘’(Hakka suresi;52.ayet.) Ki Uyanasın.

  Peki; nasıl uyanacak?  Resul Muhammed şöyle bildirmiş: Allah’a iman eden, Salatı yerine getiren bazı kişiler, müşriklerle ve diğer din mensuplarıyla birlikte hesaba çekilecek. İman ettiğini zan edenler,  Yarabbi biz iman ettik. İbadetimizi yaptık, niçin bizi bu müşriklerle birlikte topluyorsun derler. Allah: siz iman ettiniz, ibadeti yaptınız, fakat müşriklerle aynı hayatı yaşadınız. Onun için onlarla birlikte aynı muameleye tabi tutulacaksınız buyurur.’’ Her kes yaptıklarına bakılarak sınıflandırılır. Ve Rabbin, onların yapıp ettiklerinden habersiz değildir.’’ (En’am suresi;132.ayet)

İman eden; Allah’tan başka ilah yoktur diyen,  Allah’tan gayri olanı kalbine yaklaştırmayan. Bilinçli olarak Allah’a inanıp, teslim olandır. ‘’Siz ey iman edenler! Allah’ı sürekli hatırda tutun (Ahzab suresi;41.ayet)’’ Şu halde, siz Beni anın ki Ben de sizi anayım! Ve Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin! ‘’(Bakara suresi;152.ayet). Kalbine Allah’ı yerleştirmeyen, kalbinde Allah’ın değeri oluşmadıkça iman etmiş olmaz. Allah’ın değeri : Her şey Allah’tandır. Allah’tan başka hiçbir şey fayda ve zarar veremez. Eşyanın ve ahvalin hazinesi sırf Allah’ın elindedir. Hayat ve ölüm Allah’tandır. İzzet ve zillet Allah’tandır. Allah yaratandır! Her şeyi yaratan bilir. Allah maliktir! Her şeyin tasavvuru Allah’tandır. Allah yaratılanların rızkını verendir. Allah yapmak istediğini kendi kudreti ile yapar. Kimseye muhtaç değildir. Her şey Allah’a muhtaçtır. Düşüncelerinin kalbe yerleşmesi Allah’a imanın gereğidir.

Bu günkü Müslüman’ların çoğunluğu Allah’a iman ettiğini zan ediyor. Allah’ın yanında beşeri sistemlerin sevk ve idaresine tabi oluyorlar. Hayatlarını beşeri sistem oluşturuyor. Beşeri sistemin gayesi kula kulluktur. İnsan ilişkileri çıkar ve menfaat içindir. Allah’ın rızası gündemde değildir. İnananlar, neye? Niçin? Neden? İnandığının farkında değildir. Gelenek Müslümanlığı hayat tarzıdır. Allah’ın mesajı Kur’an-ı kerim ellerde olmasına rağmen, gönülde, dilde, hayatta değildir. Müslüman’ın yemesi, içmesi, giyimi kuşamı, hal ve hareketi şeytani emperyalizmin güdümündedir. Bu gün cadde ve sokaklara çıktığımızda kendisine Müslüman kimliği verilen insanımızın Hıristiyan ve Yahudi den farkı yoktur. Müslüman özelliği yok olmuştur. Dijitalizmin sevk ve idaresindedir. İnsanların elinden cep telefonu düşmüyor. Yediklerini içtiklerini, her anlarını telefona kaydederek reklam eder hale gelmişler. Gizli saklı bir şey kalmamış. İnsani ilişkilerde ahlaksızlık gündemin konusudur. Tv ekranlarının ana gündemi; çaldı, aldattı, öldürdü, vurdu, kırdı, malı götürdü. Hak, Hukuk, Adalet, İyilik, yardım severlik, insan hakları toplum gündeminden buharlaşmış.

Bu günkü uyutan sistemden kurtulup, uyanmanın tek çaresi her Müslüman’ım diyenin Kur’an-ı Kerimle tanışması, hayatını Allah’ın mesajı ile inşa etmesi, sorumluluk bilincine sahip olması. Uyanması. Doğru yol budur. Beşeri yol şeytanın yoludur. İşte Allah’ın mesajı. ‘’Hiç şüphe yok ki Allah(insanlara karşı)  adil davranmayı,(olabildiğince merhametli ve güler yüzlü, nazik ve lütufkâr davranarak daima) iyilik yapmayı ve (özellikle) yakın(akraba, dost ve arkadaşlara cömertçe) ikramda bulunmayı. (acılarını, mutluluklarını paylaşarak onlara sürekli ve samimi dostluk ortamında olmayı) emreder; ve her türlü utanç verici hayasızlığı (zina, fuhuş, cinsel sapıklık, çıplaklık gibi) selim akla ve sağ duyuya aykırı çirkinliği ve sınırları hiçe sayan taşkınlık ve azgınlığı yasaklar; Size bu öğütleri verir ki, sorumluluklarınızı hatırlayabilesiniz.’’ (Nahl suresi; 90.ayet) İnsanın doğuştan getirdiği şey ilk günah değil, sorumluluktur.

  Dostlar; herkes kendi hayatını Kur’an-i bakışla test etmeli. Neye? Niçin? Neden? İnandığının farkına varmalı. Uyuyan dinin, mensubuysa, gerçek Müslüman olmanın gayretinde olmalıdır. Unutmayalım! Huzuru mahşerde her anımızın hesabını vereceğiz. ‘’O gün onların dilleri, elleri ve ayakları yapıp ettiklerinden dolayı kendileri aleyhine tanıklık edecektir.’’( Nur suresi;24.ayet). ‘’ İMAN (ettiğini iddia) edenlerin, Allah’ın zikrine, yani Hak katında inen vahye karşı, ta kalplerinde ürperti duymalarının vakti hala gelmedi mi?( evet geldi ey Rabbim) Ta ki kendilerine daha önce vahiy verilip de, üzerinden uzun zaman geçtiği için kalpleri katılaşan kimseler gibi olmasınlar. Ki onların birçoğu yoldan sapmıştır.’’(Hadid suresi;16.ayet) ‘’ Gerçek müminler şu kimselerdir ki; Allah hatırlatıldığı zaman kalpleri ürperir, kendilerine O’nun ayetleri okunduğu zaman imanları güçlenir ve daima Rablerine güvenirler.’’Enfal suresi;2.ayet). ‘’ İşte onlardır hakkıyla iman edenler! Rableri katında saygınlığı olan rütbeler, sınırsız bir bağış ve görkemli bir rızık onları bekler.’’(Enfal suresi;4.ayet) Allah: Cümlemize uyanmayı, Resulü Muhammed gibi inanmayı, yaşamayı nasip etsin! İnşallah! Selam ve Dua ile.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ