Toplumdaki dengesizlikleri gidererek, dayanışma ruhunu hakim kılmak ve insanları birbirine güven duyacakları bir sosyal düzen oluşturmak vahdetin şartıdır. Bunun için sorumluluk bilinci. Bu bilince ulaşmak için; nefsin ıslahı, bilgi ve tecrübelerin ortak ilke oluşturması, yaratılış gayesine uygun hayat tarzının inşası gerekir. İnsanın yaratılış gayesini ALLAH(C.C.) Şöyle buyuruyor.’’ İnsanları ve cinleri sadece bana itaatle kulluk etsinler diye yarattım.’’(Zariat suresi.56.ayet). ALLAH’A(C.C.) Kulluk bilincinde birey ve toplum oluşturabilirsek VAHDETTEN bahsedebiliriz.
Bu günkü toplum anlayışı; dün ile övünüp, kör taklitçilikle sorumluluğu ihmal etmek, ilmi bırakıp zanna uymak, kendine özel dinler ve kitaplar edinerek, başkalarını uymaya zorlamak. Aklını kullanarak araştırmadan; çeşitli fikir ve akımların peşine düşmek. Faydasız ilimler ve malayani şeylerle vakit geçirerek, yaşadığı günün ve dünyanın sorunlarıyla uğraşmaktan kaçınmak. Tarafgirlik, haset ve azgınlık içinde başkalarının felaketine sevinerek, kınadıklarının aynısını yaparak meşru göstermek, nifak ateşleri, kabilecilik, asabiyetcilik, ırki övünmeler, genel cehalet, aristokrasi, kabalık, cahiliye çirkinlikleri ve düşüncenin dumura uğradığı, robotlaşan sürü. Şuursuz ve gayesiz yaşayarak vahdeti ortadan kaldırmaktır.
Vahdet; somut sorumluluk gerektirir. Yeni insan ve yeni bir toplum düzeni için, hangi sorumlulukları kuşanmalıyız? Özelde yaşadığımız dünyanın, zamanın gerçeklerine uygun hangi reçeteye sahibiz? İnsan insanın kurdudur. Düzenin kirlerinden nasıl kurtulacağız? Bu günkü zaman, mekan içindeki yolculukta insan hızlı bir değişim yaşıyor. Bu değişim ALLAH’A(C.C) Kulluğumu? Yoksa tükenişimi getirecek? Buna karar vermeliyiz. YÜCE RABBİMİZ Kur’an-ı keriminde şöyle buyuruyor.’’ Hiç kuşkusuz Biz, (yalnızca) ALLAH’A (c:c:) Kulluk edin; ALLAH’IN(C.C.) Otoritesini ve hükümlerini hiçe sayarak zulüm sistemini yer yüzünde kurumlaştırmaya çalışan azgın kafirlere, yani tagutlara kul köle olmaktan kaçının! Diye emrimizi iletmeleri için) Her topluma Peygamber gönderdik. (Elçilerin yoğun tebliği sonucunda,) ALLAH(c:c:) Onların bir kısmını doğru yola iletti.( Vahye teslim olan bu insanların dışında) bir kısmı da, (kötülüğü tercih ettiği için) sapıklığı hak etti. (Bunun canlı örneklerini görmek istiyorsanız,) yeryüzünü gezip dolaşın da, (ayetlerimizi) inkar eden (güçlü toplumların medeniyetlerinin sonu nice olmuş bir görün’’(Nahl Suresi;36.ayet) Bu ayeti kerime ışığında toplum olarak gidişatımızı değerlendirelim. ALLAH’IN(C.C.) Elçisinin tebliği yolunda mı? Yoksa Tagutun yolunda mı? Hayatımızı sürdürüyoruz. Şu bir gerçek ki, Tagut bizim hayatımızı şekillendiriyor.
Yine YÜCE RABBİMİZ Enbiya suresi;25. Ayeti kerimesinde şöyle buyuruyor .’’ Biz senden evvel gönderdiğimiz bütün Nebi ve Resullere şöyle buyurmuştuk; Gerçek şudur ki; BENDEN başka itaat ve kulluk edilecek hiçbir merci (İLAH) Yoktur. O halde sadece bana itaatle KULLUK edin!
Dostlar; her şey açık ve beliğ olarak, insanı, evreni yaratan, yaratıklarının düzen ve intizamını yasaya bağlayan RABBÜL Alemin tarafından, hem görsel( tabiat ve insanın kendi varlığı) hem de, kıyamete kadar ALLAH’IN(C.C.) Koruması altında olan Kuran-ı keriminde bildirilmiştir. Bize düşen akıl nimetini yerinde ve zamanında kullanarak, Tevhid sancağı altında toplanarak, Kur’an-ın inşası ile yaratılış gayesine uygun hale gelebiliriz. Her şuurlu Müslüman’ın birlik ve beraberlik oluşturarak, Resulümüzün gayret ve azmiyle vazife şuuruna erişecek bilinçle gayret göstererek, son nefese kadar çalışmalarıyla, Vahdeti gerçekleştirerek, İslami cemaati oluşturmak gayreti içerisinde olmalıyız. İnsani eşitlik, İslami kardeşlik, Takvanın asaleti, ilim ve fedakarlık fikrinin yer alması, ruhsal tabiatı ile yoğrulması şarttır. Şahsiyet ve cazibesini sadece ALLAH’TAN(C:C), İman, Cihad ve Takva, İslam’ın özünden alan kişiler yetiştirmek, İslam toplumunun şiarı olmalıdır. Muhammed(s.a.s) öğretmen, Kur’an-ın Kitap olduğu bir okulda nesli eğitmek şarttır. Bu gün din tamdır. İslam nimettir.(maide suresi 3.ayet). Bu günkü ortam ve şartlarda Vahdete çok ihtiyacımız var. Kula kul olmaktan kurulup, ALLAH’A(C.C.) KUL Olalım. Dünya ve ahiret saadetine kavuşalım. İnşallah. Selam ve Dua ile
22°