- 05-02-2016 19:40
- 14138
Bu gün tarih itibariyle 05/02/2016
Gündemi izlemek için televizyon kanallarını tarıyorum, karşıma vaiz bir Başbakan çıkıyor.
Sayın Davutoğlu Mardin’de açıklamalarda bulunuyor.
Batmanlı aynı zamanda Mardin kökenli bir köşe yazarı olarak beyefendiye pür kulak kesilmiş dinliyorum.
Dinlemesine dinliyorum da içinde bulunduğumuz bu zor günlerde ekonomik yatırımlarını, barış ve huzura yönelik açıklamalarını, dış politikada lehimize olabilecek değişiklikleri, ülkemizin güzel yarınları, geleceğe yönelik devrim niteliği taşıyabilecek açıklamalarını sabırsızlıkla beklerken vaiz Başbakan din dersi veriyor, tarih dersi veriyor.
Napolyon’un Mısır’a girişini anlatıyor.
Şakşakçılar da kodlanarak sözü bittiğinde alkışlıyor.
Mekke’den Medine’den giriyor, adeta bir turist rehberi edasında coğrafya anlatıyor.
Alparslan Gazi’yi, Selahaddin Eyyubi’yi anlatıyor.
Günlerden Cuma.
Bir ara kendimi Cami’de hutbe dinliyor gibi his ediyorum.
Tarihle, coğrafyayla, savaş ve barışlarla tarihi, antlaşmalarla donandım adeta.
Mevsim kış…
Hem de karakış…
Vatandaş zor günler yaşıyor.
Kar yolları kaplamış, ekonomi allak bullak, enflasyon yüksek çıkmış hem de beklentilerin çok üstünde, ekmekle de oynadılar, evine ekmek alamayanlar var.
Hocamız anlatıyor halk dinliyor.
Akademisyenler dinliyor.
Yavaş yavaş Napolyon’un Mısıra girişinden günümüz siyasetine geliyor.
Yaptıklarını ve yapacaklarını anlatıyor.
Adama sormazlar mı yaklaşık 14 yıldır iktidarsınız bu günler, bu yakındığınız sorunlar Moğollar’ın sorumluluğu mu? Yoksa Napolyon Bonapart’ın mı?
Ekonomiyi, hayat pahalılığını, Alparslan Gazi mi bu hale getirdi?
Vaiz Başbakan cübbeyi çıkarıp tarihi, coğrafyayı, dinleri bir kenara koysa da günümüze ve müjde niteliğinde açıklamalarda bulunacak diye bekliyorum.
Yok, öyle açıklamalar…
Ancak makaleme konu olabildi bu muhteşem tarihçi vaiz Başbakan.
Değerli okur, görüyorsunuz ki nereden nerelere geldik? Ya da getirildik.
Adamın önemli ve asli görevleri var bilmezden geliyor yapmıyor, ya da yapamıyor.
Halkı nelerle uyutuyorlar icraatlarına bakın, anlattıklarına bakın. Bir zahmet sonuçlara bakın. Gördüklerinizden ötürü, duyduklarınızdan ötürü buyurun mutlu olun, ümit var olun, olabilirseniz ne mutlu size.
Dedim ya bugün Cuma…
Arajman nitelikte adeta tarihle, dinle, destanımsı coğrafyayla donatılmış bir vaaz dinledik vaiz Başbakan tarafından.
Biz buna Mardin açıklamaları mı desek yoksa Mardin’de bir Cuma Hutbesi mi desek? Vallahi şaşırmış, isim koyamıyor durumdayım.