Van Gölüne nasıl kıydınız?

Van Gölüne nasıl kıydınız?

İnsanların umursamazlığı, doyumsuzluğu yüzünden güzelim dereleri, gölleri, denizleri, ormanlık alanları, meraları, ovaları teker teker yitirdik.

Geriye kalanlar da kirletilme ve yok edilme tehdidi altında.

Her yaz mevsiminde olduğu gibi geçtiğimiz günlerde yine Van Gölü kenarlarındaydım.

Van Gölü sahiline her gidişimde bir yıllık bütün stresimi atıyordum.

O mavi göl, o güzelim serin hava, doğa ve  soğuk suya doyum olmuyordu.

Ancak ne yazık ki son gidişimde tam tersi bir durumla karşılaştım.

Van Gölü can çekişiyordu.

Sular çekilmiş, geçen sene Marmara Denizindeki müsilaj kâbusu Van Gölünde de görülmeye başlamış.

Van Gölünden eser kalmamış.

Sanki bir yıl önce gördüğüm o ihtişamlı göl değil.

Özellikle kıyı taraflarında, yosun ve koyu kahve bir kirlilikten dolayı pis kokular etrafa yayılıyordu.

Hâlâ etraftaki birçok yerleşkenin atık suları direk göle akıtılıyor.

Kirliliği görünce Van Gölünü etraflıca gezdim, mavi bayraklı Molla Kasım Plajı dahil her taraf berbat durumdaydı, hem Molla Kasım hem Tatvan’dan çarpıcı görüntüleri bu köşede sizinle paylaşacağım.

O güzelim gölün ne hale geldiğini görünce eminim siz de hayretler içerisinde kalacaksınız.

Van Gölü gibi doğal alanlar tüm insanlığın ortak değeridir.

İklim değişikliğinde Antarktika buzullarının önemi neyse, Van Gölünün sodalı suyunun önemi de o dur.

Sodalı göl suyu, yerleşim yerlerinin atık sularından kaynaklı giderek tuzlanmaya başlamış.

Göl etrafında çarpık yapılaşma ve yanlış tekniklerle yapılan sulu tarım, kirliliğin en önemli nedenidir.

Nehre su taşıyan derelerin doğal akışına müdahale edilmesi ve göl havzasında ciddi manada su çekilmesi yaşanması da suyun özelliğinin yitirilmesine ciddi etkendir.

Etraftaki ormanlık alanların azalmasından kaynaklı göl havzasına heyelan ve taşkından dolayı toprak akışı oluyor, yağışlarda azalıyormuş.

İşte tüm bu nedenlerden dolayı Van Gölü elden gidiyor.

Güzelim mavi göl ‘imdat’ diyor.

Çığlığını duyan yok.

Hadi çığlığını duymuyorsunuz, Van Gölünün dört bir yanında ve tüm göl havzası boyunca hissedilen pis kokudan da utanmıyor musunuz?

Soruyorum sizlere;

Van Gölüne nasıl kıydınız böyle?

Ne hakkınız var?

Vicdanınız sızlamıyor mu?

Van’ın STK ları, siyasi partileri, vekilleri, belediye başkanları sessiz.

Tabi Van Gölünü korumak sadece Van ve Bitlis Halkının kurumlarının vazifesi değil, hepimizin vazifesidir.

Bu göle, denize sahip çıkmazsak, bir kaç yıl içerisinde lağım çukuruna dönüşür.

Başta çevre ve iklim değişikliği bakanlığı olmak üzere, Van Gölüne komşu tüm şehirlerin valileri, kaymakamları ve belediye başkanlarını, göl havzasını korumaya davet ediyorum.

Tüm bölgenin çevreci STK’larını, siyasilerini, Van Gölünün doğal hali ile korunması için duyarlı olmaya davet ediyorum.

Çok geç olmadan bu doğa harikasına sahip çıkalım, koruyalım lütfen.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ