Hasankeyf ölmüş, musallaya koymuşlar, namazını kılmışlar, mezara doğru yol almışlar…
Tam bu esnada biri çıkmış, kendini musallaya zincirlemiş!
Böyle bir eylemin iki açıklaması olur;
Ya eleman ölümün verdiği acıyla şuurunu kaybedip böyle bir girişimde bulunmuştur.
Ya da olay şov amaçlıdır…
Bu konuda ki yorumu siz değerli okuyucularıma bırakıyorum!
***
Ama bu ölümün ani gelişen, sürpriz bir ölüm olmadığını da hatırlatmak istiyorum.
Eylemi gerçekleştiren şahsın siyasi kimliğine gelince de olayın farklı yönleri çıkıyor ortaya!
Siyasi bir şahsiyetin, bir milletvekilinin, toprağı için, kültürü, sanatı, tarihi, doğal güzellikleri için kendini zincire vurması, kızgın güneşin altında durması, hiç kuşkusuz takdire şayan bir harekettir!
Lakin bunun yeri zamanı ve samimiyet boyutu vardır!
Sur’un dibine bomba döşenip havaya uçurulurken,
Dört ayaklı minarenin ayaklarına kurşun sıkılırken,
Tarihi camiler tahrip edilirken,
Silvan’ın tarihi dokusu talan edilirken,
Cizre’nin Hz. Nuh yadigârı eserleri yıkılırken,
Nusaybin’in muazzam siması, kan ve dumanla karartılırken…
Neredeydiniz?
***
Muhtemelen kolaycılığa kaçıp, devlet yaptı diyeceksiniz!
İyi de Fil’i zücaciye dükkânına koyanın hiç mi suçu yok?
Madem o kadar seviyorsunuz tarihi, sanatı, kültürü, o gün niye gidip zincirlemediniz kendinizi?
Oraya gidip hain kurşunlara hedef olan Tahir Elçi’yi bile siyasete alet edip asıl gayesini perdelediniz!
Kusura bakmayın, Sur’un, Cizre’nin, Nusaybin’in, Silvan’ın katline seyirci kalanların, Hasankeyf’e ağlamaya hakkı yoktur!
Katledenler üzerinden de polemiğe girmeye gerek yok.
Devletin mutlaka kusuru vardır. Bunu kimse inkar etmiyor ama asıl katiller, tarihin yüreğine, insanların yaşam alanlarının ortasına hendek kazıp, tünel açan, mayın döşeyip kurşun sıkanlardır...
Dün onlara bir şey demeyen M. Ali Aslan, bugün gelmiş, gömülmek üzere olan Hasankeyf üzerinden algı oluşturuyor!
Yok Palmira’ymış, DAİŞ’miş!
Sırtını dayadıkların, sanki onlardan daha az tahrip etti tarihimizi!
Biraz samimi olalım. Hasankeyf yıllardır can çekişiyor, iş bitmiş kabre gidiyor, bizimki pamuğun nasıl tıkıldığına takılmış!
Allah var gündem oluşturma noktasında iyi iş yapıyorsunuz.
Ama lütfen, gündem oluşturmaya çalışırken bizim hassasiyetlerimizle oynamayın!
Malum cenaze yerde, pamuk tıkıldı, namaz kılındı, kabre doğru gidiyoruz.
Can çekişirken el atmadınız, bari şimdi rahat bırakın!
Bakın siz orayı kaşıyınca, eski yaralarımız çıkıyor ortaya!
İnsanların tarihlerine ve kültürlerine sahip çıktıkları, tepkilerinde de samimiyeti elden bırakmadıkları yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…