- 25-02-2019 17:28
- 18238
Kişi; fıtıratı gereği, iyilik ve kötülük yapmaya meyillidir.
Birisi şeytanın telkin ve vesvesesi diğeri Allah'ın rahmeti.
İşte kalpte bulunan, Meleke, his ve duygu.
Hangisini destekler, güç verir ve kulak verirsek; iyi veya kötü biri oluruz.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
“Âdemoğlunda bir şeytanın lemmesi (dokunuşu) vardır, bir de meleğin lemmesi. Şeytanın lemmesi, şerre teşvik etmek ve hakkı yalanlamaktır. Meleğin lemmesi ise iyiliği ilham etmek ve hakkı tasdik etmektir. Bunu her kim vicdanında hissederse Allah’tan olduğunu bilsin ve Allah’a hamdetsin. Öbürünü hisseden de şeytandan Allah’a sığınsın. (Tirmizi, Tefsir, 2/25)
Şeytanın lemmsi vesvese ile kalpte kendine yer bulur. Anlık lezzet, nefsin istekleri, intikam, adavet, servet, haramları cazip hale getirme gibi şeyleri kullanır. Bu da kötülüğe o da insanı cehenneme götürür.
"(İblis) dedi ki: Ey Rabbim! Andolsun ki, beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara günahları süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım! Ancak onlardan ihlasa erdirilmiş kulların müstesna...” (Hicr, 15/39-40)
Şeytan; kalbe verdiği vesveseyi güçlendirmek, günahları cazip hale getirmek ve insanı etkisi altına almak için de kendi safında olan insi (insan) şeytanlardan faydalanır.
Nas suresi:
De ki: İnsanların kalplerine vesvese sokan, pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, insanların Melikine, insanların İlâhına sığınırım!"
Dinin mahiyeti, Peygamberlerin gönderilmesi, iman esasları, cennet ve cehennemin varlığı bu kötü vesveselerden azami derecede kurtulmak içindir.
Şeytanın bu vesvesesine karşı yegane çare de ilim sahibi olmaktan çok İhlas sahibi olmakla olur.
Bediüzzaman:
"Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok."
"Bu hizmet-i Kur'aniyede bulunan kardeşlerinizi tenkid etmemek ve onların üstünde faziletfüruşluk nev'inden gıbta damarını tahrik etmemektir."
"Bütün kuvvetinizi ihlasta ve hakta bilmelisiniz." (İhlas Risalesi)
Nice insanlar; ilim ve amel sahibi oldukları hâlde İhlas sahibi olmadıklarından helak olmaktan kurtulmamişlardir.
Ölümü çokça hatırlamak, ahireti, mahşeri, mahkeme-ı Kubrayı ve dünyanın fanı olduğunu bilmek ihlâslı olmanın önemli bir basamağıdır.
Kişi; iman konusunda kendini güçlendirir, Kur'an ile takviye eder, Peygamberi kendine rehber eder, riza-i ilahiye yanı ihlasa öneme verirse şeytan ve avanelerine karşı güçlü duruma gelir.
Günümüze baktığımızda; vaz veren, dinî bilgisi iyi olan, namaz, hac, oruç ve diğer ibadetleri yerine getirenlerin bir kısmı; kul hakkına riayet, yalan söylememe, kandırma, güveni kötüye kullanma, faiz, zulüm ve diğer büyük günahra dikkat etmemekte ve İyiliği (Allah'ın emir ve yasakları) emir kötülüğü engelleme konusunda çaba göstermedikleridir.
İhlâsın yani Allah korkusunun azalması bu neticeleri doğurmuştur.