- 07-04-2020 19:05
- 15692
Bu gün dünyayı tehdit eden korona virüs tufanı, insanlık tuğyanının tezahürüdür. Tuğyan olan yerde tufan olur. Bu Allah’ın sünnetidir. Bu virüs tufanına şer değebilir miyiz? Elbette değemeyiz. Bu hayırdır. Hem de hayır içinde kaç hayır. Bir rahmet içinde kaç rahmet.
1-Müminler için rahmettir: virüs tufanı onlar için necat ve saadet olmuştur. İmanlarının gününü sadece ahirette değil dünyada da görmüşlerdir. Rahmeti Rahmana ermişlerdir. 2-Bu virüs tufanı kâfirler içinde rahmettir. İnkar edenler için görünürde felaket olmuşsa da, onların tuğyanlarına son vererek, azaplarının çoğalmasına mani olmuştur. Zira ömürleri uzadıkça tuğyanları da çoğalacak. O çoğaldıkça azapları da artacak. 3-Virüs tufanı sonraki nesiller için, inkarın etkisinden uzak, imanın etkisine yakın bir hayata kavuşmalarını sağlayacaktır. Çünkü ibreti âlem olmuştur. İnsanlığın ortak hafızasına mal olmuştur. Bütün insanlığa öğüt ve rahmet olmuştur. Zira insanoğlu yeryüzünde varlığını garanti sansa da, virüs tufanı üzerinden bunun garanti olmadığını öğrenmiştir. İnsanoğlunun yeryüzündeki tek garantisi Allah’tır. İnsan soyunun virüs tufanından kurtulması, Allah’ın insanlığa olan rahmetinin tecellisidir. Allah’ın mesajı Kur’an-ı kerimde, geçmiş ümmetlerin kıssaları bizlere en güzel şekilde anlatılmaktadır. ‘’(Nuh tufanı ve benzerlerinde olduğu gibi.) İnsan neslini dolu gemilerde taşımamızda onlara (kudret ve sınırsız ilmimizi gösteren) bir delildir.’’(Yasin suresi;41.ayet.)’’ Ve onlara buna benzer(araçları üretme imkanı ve becerisi vererek) daha nice binilecek şeyler yarattık.’’(Yasin suresi;42.ayet.) Öğle ki, ‘’Onları boğa biliriz de. İşte o zaman ne imdatlarına koşan olur, nede (azabımızdan) kurtulabilirlerdi.’’(Yasin suresi;43.ayet.) ‘’(eğer onları hala helak etmediysek ) Ancak merhametimiz sayesinde bir süre daha yaşamaları( böylece sınavlarının tamamlanması) içindir.( işte, hayat programını çizen Allah böyle lütufkâr, böylesine merhametlidir.) O sizin Rabbiniz dir. Ve O’ndan başka İlah yoktur.’’(Yasin suresi;44.ayet). 4-Gelecekteki iman davetçileri açısından rahmettir. Virüs tufanı yeryüzündeki küfrün haddini bildirdiği halde, yer yüzünde küfür, isyan ve tuğyan kalkmamıştır. Bu Allah’ın değişmez sünnetidir. İman davasının takipçilerine küfürden, isyandan, tuğyandan tamamen arınmış bir dünya düşlemenin Allah’ın iradesine aykırı olduğu öğüdü verilmektedir. Bu bir rahmettir.
Dünya hayatı insanların sınavıdır. Bunun idrakinde olanlara. ‘’ Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sanmıştınız? Onların başına öğle şiddetli zorluklar, öğle boğucu darlıklar geldi ki, müminlerle birlikte elçide ‘Allah’ın yardımı ne zaman gelecek’ diye feryat ediyordu. Bakın Allah’ın yardımı yakındır.’’(Bakara suresi;214.ayet) İman en büyük iddiadır. İddialar ispat ister. Yoksa siz, Allah içinizden cihat edenleri, yolunda direnenleri seçip ayırmadan cennete girebileceğinizi mi sanıyorsunuz. Kulun gücü bitince Allah’ın yardımı başlar. ‘Bittim ya Rab diyene’ ‘yettim kulum! Der. Bu korona virüs tufanına kapılan insanlıkta, Allah’ın yardımını umut eder haldedir. Bu virüs tufanı; topluma aldırılan manevi bir gusül abdestidir.
Allah’ın rahmetinden ümit kesilmez. İlahi rahmet her şeyin içinde, her durumda vardır. Bazen bizim tarafımızdan açık seçik bir biçimde görülür. Bazen görünmez. Bütünü tüm boyutlarıyla açık seçik gören Allah’tır. Parçayı gören insana düşen, bütünü gören Allah’a teslim olmaktır. Allah’a teslim olan, Allah’ın hakkını Allah’a teslim edendir.
Bu korona virüs ayeti de; İman edenlerin Allah’a tam teslim olmalarına, inkar edenlerinde iman etmelerine sebep olur inşallah. Asr suresini her zaman akılda tutalım, “1- Su gibi akıp giden zamana andolsun ki, (müminin görevi zamana ait olmak değil, zamana sahip olmaktır. Zamana sahip olmayan nimete nail olamaz.)2-( Ömrünü israf eden) insan tarifsiz ziyandadır.(Yani insanlık cevheri kaybolduğu zaman insan kaybolmuştur. Hasılatı cehennem olan ömür kaybedilmiştir. Bu kayıp, manevi ve uhrevidir. İman ameli, amel daveti, davet sabır ve sebatı gerekli kılar.)3- Ancak, iman edenler, salih amel işleyenler (erdemli ve dürüst olanlar) ve birbirlerine hakkı tavsiye edenler ( inançta tevhidi, eylemde salihat ve adaleti ) ve sabrı tavsiye edenler.( sabır izzet ve şeref verir. Hayat emanetini sahibine zayi etmeden ulaştırmak için götürürken, rüzgar tersinden esmeye başlayınca geri adım atmamak, yükü atmamak, yolu satmamak, yola yatmamaktır. Kişinin hakikate olan sadakati, onun uğruna ödemeyi göze aldığı bedelle orantılıdır.) Müstesna.’’(Asr suresi).
Asr suresi; insanlığın kurtuluşunun anahtarının aktif iyilerin elinde olduğunu, iman ve salih amel sahiplerinin hakkı ve hakta direniş sabrı tavsiye etmekle yükümlü olduklarını belirterek, bunu yapmayanların isterse mümin olsun ziyandan kurtulamayacaklarını bildiriyor. Bu virüs tufanı bize ders olsun. Ey Rabbimiz! Bizi ziyan kar olanlardan kılma. Her anamızın önemini idrak etmeyi, ana mahkum olmadan, ebedi mutluluk cennetine talip olanlardan eyle. Amin. Selam ve dua ile.