- 06-04-2020 19:40
- 178
Virüsün ne kadar sürüp ne kadar daha yayılacağını tahmin etmek zor. Ancak bu biraz da bizim davranışlarımıza bağlıdır.
Eğer biz daha duyarlı davranarak “Evde Kal” ırsak ve veya zorunlu şartlar olmadıkça dışarı çıkmazsak kısa sürede kurtulacağımıza inanıyorum.
Sosyal mesafe kurallarına uymazsak, sık sık dışarı çıkarsak, kalabalık alanlarda bulunursak virüs yayılması uzun zaman alacağa benziyor.
Evet, genel olarak “Evde Kal” kuralına uyuyoruz gibi görünüyor. Ancak yine de kurallara uymayan insanlar çok ve bu acı bir durum.
Özellikle çarşı pazarlarda insanlar çok dolaşıyor. Ki, buralarda virüsün bulaşma ihtimali daha yüksek bir durumdur.
Kentlerin işlek merkezlerine baktığımızda insanlarda bir vurdumduymazlık var diye bir sonuç çıkartabiliriz.
İşte Kentimizin en işlek caddelerinden biri olan Diyarbakır Caddesinde maalesef durum hiç de iç açıcı değildir.
Yine alışverişin en yoğun olduğu yerlerden biri de Tekel Caddesidir. Bu cadde de kalabalık hiç istenmeyen boyutlardadır.
Hemen hemen her Televizyon kanalında her gün bir yayın, bir program, bir açık oturum programı yer alır.
Televizyon kanallarında yer alan programlarda uzman konuklar, sağlıkçılar, Profesörler üzerine basa basa “Evde kalın” çağrısı yaparlar.
Kendimiz için, çocuklarımız için, büyüklerimiz için ve yarınlarımız için Evde Kalmanın öneminden bahsedilir.
Havalar yağmurlu olduğu zaman bir bakarsınız sokaklarda pek kimse bulunmaz. Siz de zannedersiniz ki insanlar kurallara uyuyorlar.
Hâlbuki iş hiç de öyle değildir. Bunu da havaların güzel olduğu zamanlarda insanların sokaklarda dolaşmasından anlarsınız.
İnsanlara neler oluyor? Neden böyle davranıyorlar? Diye kendi kendinize sorarsınız. Vaka sayısının artış hızını okumuyorlar mı?
İnsanların hızla bu virüse bulaştığını, virüse bulaşanların ölüm oranlarını, bir kişinin kaç kişiye bulaştırdığını dikkate almazlar mı?
Sağlık Bakanının geçen gün verdiği örnekte bir kişinin onlarca kişiye bulaştırdığını ve bu kişilerin çoğunun öldüğünü söylemesi dikkate değmez mi?
Düşünün ki sizin yüzünüzden onlarca insan ölüyor. Çünkü bulaştırdığınız kişiler de başka kişilere bulaştırıyor.
Zincirleme şeklinde süren bu bulaştırma sonucunda bağışıklık sistemi zayıf olanlar, yaşlılar, kronik hastalar vs ölüyor.
Bu durum sizin vicdanınızı sızlatmaz mı? Bunun manevi boyutu yok mu? Ahiret’te bunun hesabı sorulmaz mı zannedersiniz?
Belki umursamazsınız ve pek de aldırış etmezsiniz. O halde Dünya cihetiyle olan cezayı size hatırlatayım.
Eğer size virüs bulaşıp testiniz pozitif çıkmışsa o halde tedbirlere uyup Karantina şartlarına uymanız gerekir.
Karantina altına alınıp karantina şartlarına uymazsanız Türk Ceza Kanunu 195. maddesinden yargılanıp 2 ay dan 1 yıla kadar cezaya çarptırılabilirsiniz.
Bu arada kurallara uymayanlar ve insanlara bulaştıranlar duruma göre bilinçli taksir veya olası kastla adam öldürme suçundan ceza alma ile karşı karşıya kalabilirler.
Eğer bulaştırdığınız kimseler ölmedi ise bilinçli taksir veya olası kastla adam yaralama fiili işleme suçundan ceza alabilirsiniz.
Bu durumda hastalığın semptomları her gün Televizyon kanallarında anlatılmakta ve hemen hemen herkes bunu bilmektedir.
Bu semptomlar olmasa dahi kalabalık ortamlarda bulaşma ve/veya bulaştırma riski göz önüne alındığında artık bunu yapanlara gerekli ceza uygulanmalı diyoruz.