- 12-04-2020 16:17
- 14158
Bugüne kadar uzmanlar, virüsün daha çok akciğerler üzerindeki etkisi üzerine yoğunlaştı. Hâlbuki virüs, akciğerlerden önce beyni tahrip ediyor.
Dolayısıyla odaklanılması gereken yer, akciğerlerden önce beyindir.
Akciğerler vücudun her noktasına oksijen ulaştırır.
Akciğerler çalışmazsa beyin en fazla 4-5 dakika yaşar, falan filan…
Eyvallah ama virüsün akciğere bulaşması için hasta ile temas gerekir.
Temas ile alınan virüsün, ağız burun veya gözden giriş yapması, bunun şahsı enfekte etmesi, enfekte olan şahsın vücut savunma sisteminin zayıf olması gerekir.
Beyinde ise bunların hiçbiri şart değildir.
Sosyal medyada, televizyonda ya da dost sohbetinde edilen 2 çift söz, beyni, virüsün 1000 km uzağından paralize eder.
Şuanda da olan bu!
Batman’da yaklaşık 600 bin kişi yaşıyor vaka sayısı 50 ama etkilenen kişi sayısı 500 bin!
500 bin kişinin beyin fonksiyonları error veriyor.
Ne yaptıkları, ne konuştukları, neye hizmet ettikleri belli değil.
Bunu Batman özelinde söylemiyorum.
Ülkemiz ve tüm dünyada aynı durum söz konusu.
Vaka sayısına baktığınızda nüfusun %1’i bile değil ama etkilenen sayısına baktığınız da % 99.
Saçma sapan hareketlerde bulunanlar, yalan ve iftira üretenler, askere polise saldıranlar, kendilerine zarar verenler, işlev görmeyince elinde ki parayı yakanlar, devletine ihanet edenler, keyfine göre sokağa çıkıp, toplum sağlığını tehdit edenler…
İşin siyasetçi boyutuna hiç girmeyeyim.
Onlardan bazılarının, önceden de bir kısım sıkıntıları vardı.
Biri çıkmış, devlet niye tefeci İMF’den borç almamış diyor.
Diğeri, tüm dünyaya ders veren ülkesini Uganda ile karşılaştırıyor.
Diğer biri, bedava maskelerin devlet tarafından kapıya kadar getirilmesini eleştiriyor!
Bunlara tıbbi olarak yapılabilecek bir müdahale bulunmuyor.
Bunların hakkı, direk cenaze namazı. Ama bunların bazıları namaza da karşı!
Dediğim gibi virüs, akciğere temas ile bulaşıyor ama beyin için temasa ihtiyaç yok.
Bu tarz siyasetçi, gazeteci ve sosyal medya fesatçılarıyla bulaşıyor.
Oturup bir cümle yazıyorlar, insanların beyni direk error.
Dört duvar, ölüm korkusu, aile ortamı ve istediği çeşitliliği bulamayan fert, mesajı filtrelemeden direk alıyor.
Vesvese, evham, üstüne sahte bir foto, ohhh ne ala.
Biz öldük, bittik!
Uzmanlar, virüsün ve diğer birçok hastalığın bulaşma sebebinin stres, panik ve korku olduğunu söylüyor.
Çünkü korku ve panik savunma sistemin zayıflamasına neden oluyor.
Savunma sistemi çökünce de dışarıdan almasa bile vücutta ki diğer bakteri ve virüsler adamı hasta ediyor.
Onun için bilinçli olarak yalan yanlış bilgiler paylaşan, halkı korku ve paniğe sevk edecek hareketlerde bulunan, ülkesine, milletine, iftira atan tüm siyasetçi, gazeteci, bilim adamı, güvenlik uzmanı kim varsa, vatana ihanetten yargılanmalıdır.
Vatana ihanetin dokunulmazlığı, özgürlüğü olmaz!
Tüm dünya, Türkiye diye saygı ile eğilirken, içimizdeki organik gübre kılıklı beyefendi ve hanımefendiler, kriz yönetilemiyor, hükümet istifa, Küba, Almanya, Uganda…
Bunların ağzının ortasına kürekle vuracaksın!
Ey idrak yolları tıkanık zevat, helada çıkardıklarına saygı duruşunda bulunduğunuz İsrail, ABD, İngiltere, İtalya, İspanya ve daha birçoğu bizden yardım dileniyor ve bunlar, medya yoluyla ya da dış işleri resmi hesaplarından bize teşekkür ediyorlar.
Siz hala ülkenize saldırmanın derdindesiniz. Darbe peşindesiniz. Asıl darbeyi siz beyninize yemişsiniz!
Böyle bir durumda bile siyasi hesap ve iktidar hesapları peşinde koşanların beyin fonksiyonları çoktan sonlanmış, fişlerini çekmek gerekir.
Bunların atmosfere bir katkıları yok, bari toprağa gübre olarak verilsinler.
Bunların meramını ben size anlatayım;
Kriz iyi yönetilirse, iktidar yerini sağlamlaştırır,
Bir seçim daha kaybederiz,
Krizi kaosa çevirirsek, belki seçime bile gerek kalmadan iktidarı ele geçirebiliriz, diyorlar.
Sözün bittiği yer…
Vatandaş da kurallara uysun, fazla rahatlıkta, fazla korku da, adamı öldürür.
Devletinize güvenin.
Açın dünya sağlık örgütü ve diğer uluslararası medya hesaplarına bakın, Türkiye bu krizi çok iyi yönetiyor.
Yapılan açıklamalara itibar edin, itaat edin, yalan iftira ve dedikodulara kanmayın.
Birileri topluma korku pompalayıp, beyin fonksiyonlarını baskılamak için görevlendirilmiş. Bunların ekmeğine yağ sürmeyin.
Kriz var, her şey güllük gülistanlık değil herkes biraz sıkıntı çekecek ama asıl büyük sıkıntıları yaşamamak için bunlara katlanacağız.
Dünyaya ders vermeye devam edeceğiz ve Biiznillah, bu krizden sonra yenidünyaya uyanacağız.
Yeniden şekillenecek dünya düzeninde, hak ettiğimiz yeri almak için alınması gereken tüm sorumlulukları alan ve ona göre hareket eden bir toplum dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…